İSRAİL UÇAKLARININ TÜRKİYE’DEKİ EĞİTİMİ

Neslihan KORUTÜRK - 01.02.2009

Bu dünyada herkese yer var.

 

 

 

Türkiye – İsrail ilişkileri bildiğimizden daha sıkı-fıkıymış.

Aslında Türkiye, İsrail’e tahminlerimizden daha fazla yakın… Bölgede ve dünyada ona en büyük desteği veren ülkelerden birisi…

Türkiye – İsrail yakınlığı konusunda bildiklerimizi şöyle bir sıralayalım:

Askerî ihaleler ve silah alımı konusunda İsrail 1 numaralı müteahitimiz. En az 2 yıldır gündemde olan insansız Heron uçaklarını İsrail’den alıyoruz. Yıllardır tanklarımızın modernizasyonunu İsrail yapıyor. Bu alış-verişler için milyarlarca dolar ödüyoruz.

Türkiye – Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi işi de İsrail’e verilmişti. Temizlik karşılığı, o bölgenin 49 seneliğine İsrail’e bırakılmasını Danıştay uygun bulmadığı için ihale iptal oldu. Fakat eninde sonunda o işi de İsrail alacak gibi gözüküyor.

Ceyhan nehrinin sularının bir boru hattıyla İsrail’e ulaştırılması projesi var. Bu proje ne durumda? İlgililer bir bilgi verse de öğrensek!

Hayatî öneme sahip tahıl ve her türlü bitki yetiştiriciliği konusunda da büyük ölçüde İsrail’e bağımlı olduğumuz, bizzat çiftçiler tarafından dile getiriliyor. Tohumların tamamına yakını İsrail’den alınıyor. Bu konuda hayli spekülasyon var, o konuya şimdi girmiyorum.

İsrail’le en önemli işbirliği ise; İsrail pilotlarının Türkiye’de eğitim yapmaları hususu! İsrail savaş pilotları eğitimlerini Konya’daki üste yapıyorlar. İsrail’le işbirliği yaptığımız konular içinde en vahimi bu… Çünkü burada eğitim alan pilot, gidip Gazze’yi vuruyor. Başbakan Erdoğan’ın “siz öldürmeyi iyi bilirsiniz. Plajdaki çocukları öldürdünüz!” sözlerine muhatap olan İsrail, plajdaki çocukları, işte bu, Konya’da eğitim alan pilotlarla vuruyor.  

Erdoğan, Davos’ta İsrail’in masum Filistin halkına yaptığı zulmü, İsrail Cumhurbaşkanına, dünyanın önünde gayet net cümlelerle ifade etti. Bu zulümden rahatsızlığını, zulmü kınadığını bütün dünyaya sert bir tavırla ilân etti.

O vakit, bekleriz ki; en azından “plajdaki çocukları vuran pilotlar” artık bizim topraklarımızda ve semâlarımızda eğitim almasın. Bu işbirliğine son verilsin. Sayın Erdoğan bu işbirliğini iptal edebilecek mi?

Yoksa yine “biz bakkal dükkânı yönetmiyoruz, devlet yönetiyoruz” diyerek işin içinden çıkacak mı?

*   *   *

Davos gerginliğinin hemen ardından, İsrailli yetkililer, gerginliğin Türkiye – İsrail ilişkilerini etkilemeyeceğini söylediler.

Bizim hükümet de böyle mi düşünüyor?

Yani, “plajdaki çocukları vuran pilotlar” Türkiye’de eğitim yapmaya devam edecek mi?

Eğer öyleyse, ne anladık biz bu çıkıştan?

*   *   *

 

Uysa Da Uymasa Da

 

Dobralığın iki yüzü ise şöyle bir şeydir:


1. "Kral çıplak" demek de, gerektiğinde kim olduğuna ve karşındakinin kim olduğuna asla bakmadan isyan edebilmek, doğruyu haykırabilmek, milyonlarca insanın bastırılmış sesine ses olabilmek, rest çekebilmek... iyidir.
Lakin aynı sesi kendi ülkende ezilen insanlardan esirgediğin her an dobralığın ikinci yüzüdür.
Sesini ülkenin kimi güçleriyle veya kendi gücüne abanarak alttakilerin üstüne savurduğun her an dobralıkta ikiyüzlülüktür.
Gür sesini, kendi halinde yakınan insanları da azarlamakta kullanmak dobra dobra ikiyüzlülüktür.
2. Katile "katil" demek; öldürene "Öldürüyorsun" demek dobralıktır.
Ama birisi size de çıkıp "Öldürüyorsun" dediğinde, hiç düşünmeden, inkârlara koşmak da dobralığın ikiyüzlülüğüdür. Kendi topraklarındaki katliamlar karşısında tüylerinin ürpermesi bir yana, kılının kıpırdamadığı her an ikiyüzlülüktür.
3. "Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz" diyebilmek dobralıktır, çok iyidir; ama "adam öldüren" İsrail silah sanayisine milyarlarca dolar aktarmak ikiyüzlülüktür.
"Adam öldüren" İsrail tanklarını beslemek üzere tank ihaleni İsrail'e vermek, hiçbir tavır almamak ikiyüzlülüktür.
"Adam öldüren" İsrail uçaklarını Konya'dan uçurmak, ortak tatbikata girmek, bir gün İran'ı vurabilmek üzere bu topraklarda hâlâ antrenman yaptırmak ikiyüzlülüktür.
4. Dünyanın güçlülerine, Batı'nın güçlerine, lobilere meydan okumak "cesaret"tir. Ama "işgal edilmiş topraklar" işgal altında iken, o lobilerden, o güçlülerden, senin bugünkü "cesaret"ine "kepazelik" diyenlerden "Cesaret madalyası" alıp iade etmemek dobralığın ikiyüzlülüğüdür.
5. Diplomatik kıvırtmaları, oportünist yalakalıkları, devlet adamlığı kalıplarını kale almadan "insani tavır ve öfke" dobralıktır; iyidir. Ama bir önceki iktidara "Filistin katledilirken verdiğiniz askeri ihaleyi hemen iptal edin" dedikten sonra, şimdi "Bu işler kolay mı, burada devlet idare ediyoruz" demek, dobralığa sığamayacak kadar çok yüzlüdür.
6. Abluka altında, çaresiz, kendisi adına bir isyan bekleyen insanların oylarıyla da seçtiği bir örgütü İsrail veya Batı gibi "tamamen terörist saymamak", muhatap kabul edilmesini isteyebilmek, kulak verebilmek, elini sıkabilmek önemlidir.
Ama kendi ülkende, seçilmiş insanları, "terörist örgütle bağlantılı" diye, asla muhatap almayacağını, el sıkmayacağını ilan etmek bir başka yüzdür.

Umur Talu, sabah, 01.02.2009

http://www.sabah.com.tr/haber,5E6769B705C343FABFE2762F17CE20CA.html

 

Arşiv

Tarih: 01.02.2009 Okunma: 886

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?