Bu dünyada herkese yer var.

 

 

Bir dönemin sosyalist yazarı, daha önceleri böylesine “eski tüfek” derlerdi; şimdi liberal, demokrasi havarisi, ziyadesiyle tedirgin;

“Sayın Baykal;

Evet, sizi önceki gün televizyonda izlerken gerçekten dehşete kapıldım.” diyor.

*   *   *

 Bir psikoloji profesörü, eski bir milletvekili, gözlerini kocaman kocaman açmış, yüz hatları gerilmiş, endişesi televizyon ekranlarından taşmış;

“Sayın Cindoruk’u dinlerken küçük dilimi yuttum. Dehşete kapıldım!” diyor.

*   *   *

Yargıtay Onusal Başsavcısı Sami Selçuk hayretler içinde:

- Umarım savcı ne yaptığını biliyordur, bunca yıllık meslek hayatımda böyle bir iddianame görmedim, diyor...

Bu kez, benim tüylerim diken diken oluyor. Dehşete kapılıyorum.

*   *   *

- Bir zamanlar “Laikleri bir bir şişe geçireceğim” diyen kişi, Erdoğan’ın yeni Basın Müşaviri olmuş.

Küçük dilimi yutuyorum. Dehşete kapılıyorum.

*    *   *

Sabih Kanadoğlu’nun evi dididk didik ediliyor. Aramada bulunan Fazıl Say CD’sine el konuluyor.

Kanım donuyor. Dehşete kapılıyorum.

*   *   *

AKP Mecli Grup Başkan vekili Bekir Bozdağ; “Genelkurmay Başkanlığının tavrını, görüşmelerini normal buluyorum.” diyor

Bir kere daha dehşete kapılıyorum.

*   *   *

 

“Ergenekon” Şemasını Gördüm

 

Perşembe’yi Cumaya bağlayan gece, saat 02:30’a kadar, atv’yi seyretseydiniz siz de görürdünüz. Şemaya göre, Veli Küçük, İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek en üst düzey yöneticiler…

Şemayı gördüğüm o programda, Hrant Dink ailesinin avukatı Engin Cinmen şöyle bir tespit yaptı: “Davanın iddianamesini okudum. En üst düzey yönetici İlhan Selçuk’la ilgili olarak şöyle diyor; ‘ Kendisi o kadar zekidir ki, hakkında delil toplamak çok zordur.’  Başka da bir şey göremedim. Eğer İlhan Selçuk’la ilgili deliller bundan ibaretse, bunun sonucu berattır!”

Hadi bakalım, gelin de tüyleriniz diken diken olmasın, küçük dilinizi yutmayın, dehşete kapılmayın!

*   *   *

Uysa Da Uymasa Da

               Başbuğ'un ziyareti

 

 

Askerler, Kılınç'ın tutuksuz yargılanmasını mı istiyorlar? Yoksa, hiç yargılanmayıp, hakkında takipsizlik kararı verilmesini mi? Eğer amaç, sadece, Kılınç Paşa'nın sorgusu tamamlandıktan sonra serbest bırakılması olsaydı, el altından bunu sağlamak mümkündü. "Göstere göstere" böyle bir ziyaret gerçekleştirildiğine göre, bir gözdağı mı söz konusu?

Benim yorumum şöyle: Evvelki gün Deniz Baykal işareti verdi: "Cumhuriyet ve onun temel ilkeleriyle, değerleriyle hesaplaşılmaktadır." dedi. Arkasından da asker, "cumhuriyeti korumak ve kollamak üzere," bu ziyareti gerçekleştirdi. Demokrasi gene yara aldı.

Nazlı Ilıcak, Sabah, 09.01.2009

*                           *                      *

 

13 Yıl Önce

Mesut Yılmazın da 'katillerin başı dediği İbrahim Şahin kimdir? Şahin (...) tam 10 yıl Doğu'da ve Güneydoğu'da PKK eşkıyasıyla göğüs göğüse çarpışmış bir kahraman. 3-4 kere yaralanmış ama gene yılmamış ve gene mücadelesine devam etmiş.'

12 Aralık 1996, Nazlı Ilıcak, Akşam

      

 

Arşiv

Tarih: 11.01.2009 Okunma: 813

YORUMLAR