Bir konuğumuz var, çok özel…

Hüseyin ŞİNASİ - 31.08.2021

                             

 

Bir konuğumuz var, çok özel. Onu, şiirlerinden, sosyal medyadaki paylaşımlarından çoğunuz tanıyorsunuz aslında. Oğuzhan’dan yani Bozyazılı genç yazar ve şair Oğuzhan Martin’den söz ediyorum. Oğuzhan’ı bu sayfalardan daha önce tanıtmıştık. Aradan beş, altı yıl gibi koca bir zaman geçmiş. Geçen hafta Oğuzhan ile uzun bir telefon görüşmesi yaptık. Geride kalan zaman içinde kendini geliştirmeye, okumaya, araştırmaya ve özellikle şiir yazmaya devam etmiş. 2020 yılında iki şiir kitabı yayınlanmış. Öğrenimini ihmal etmemiş ve Açık Öğretim Lisesini bitirmiş. Bir üniversitede edebiyat okumak istiyor. Bu arada “daha çok çalışıp, iyi bir yazar ve şair olmayı, ticaretle uğraşmayı kafaya koydum”, diyor. Bazı ufak tefek rahatsızlıkları olmuş, ama atlatmış. Memnun olduk.

 

Biraz daha gerilere gidelim, Oğuzhan, 1994 yılında Bozyazı’da dünyaya gelmiş. 2001 yılında Bozyazı-Kökobası İlköğretim Okuluna başlamış ve 2009 yılında mezun olmuş. 2004 yılında doğuştan gelen engeli için Isparta-Eğirdir Kemik Eklem ve Rehabilitasyon Hastanesinde ameliyat olmuş. Şimdi elektrikli engelli aracı ile istediği yere gidip gelebiliyor. 2011 yılından itibaren şiir yazmaya, daha çok okumaya başlamış. Okudukça düşüncesi gelişmiş ve değişmiş. Oğuzhan interneti ve sosyal medyayı iyi kullanıyor.

 

Daha önce yayımlanan yazımızın bir bölümünde “anlayacağınız Oğuzhan’ın büyük hayalleri var. Eğer insan hayal edebiliyorsa, hayalleri rüyalarını süsleyebiliyorsa, yıldızlara ulaşmayı kafasına koymuşsa mutlaka başaracak, başarıyı yakalayacaktır.”demişiz. Gerçekten Oğuzhan büyük bir azim ve inatla, okumaya, öğrenmeye, şiir yazmaya devam ediyor.   

 

Oğuzhan'nın şiirlerini okurken; bazen çağıl çağıl akan, boz bulanık bir dere kıyısında, bazen geçit vermez Torosların derin vadilerinde, bazen durgun masmavi, süt gibi temiz bir deniz kıyısında, bazen fırtınalı, gök gürültülü, şişekler çakan, yağmurlu iç karatan bir ovalarda, bazen berrak, uzak ve yakın milyonlarca yıldızı kucaklayabileceğin bir gökyüzünde kendini görebiliyor, duyabiliyorsun.  

 

Biz millet olarak şair ruhlu, duygusal, insancıl, yardım etmeyi seven bir toplumuz. Duyduğumuz bir şiirle, hislenir, duygulanır,  kendimizden geçeriz. Radyoda, televizyonda bir şarkı kulağımıza çalınır, dinlerken ağlamak gelir içimizden, gözümüzden yaşlar süzülür veya neşelenir, kalkıp oynamak isteriz. Ne bileyim bu duyguyu bir arkadaşıyla, dostuyla paylaşmak ister. Bizi biz yapan türküler de öyle değil midir? Hoşlandığımız, dinlediğimiz türküler, bir anlamda kim olduğumuzu ele verir.

 

Türkülerin, şarkıların, hatta şiirlerin her birinin ilginç yazılış hikâyeleri vardır.  İşin gerçeğini, bilenler daha başka bir gözle bakar dinlediği türküye, şarkıya veya şiire. Seksenli yıllarda hatırlarsınız, milyonların dilinde bir şarkı vardı, “Beni bırakıp burada, /Gitme güzeller güzeli. /Ermeden daha murada,/ Gitme güzeller güzeli. / Garip gönlümün maralı /Göz yaşlı, gönül karalı, /Bırakıp beni yaralı,/ Gitme güzeller güzeli.” İnsan şarkıyı ilk dinlediğinde bir sevgiliye seslenildiğini sanıyor değil mi? Ama öyle değilmiş. Şair gece ateşler içinde kıvranan kızı için yazmış bu dizeleri. Sonra güftesi, bestesi çıkmış ortaya, birçok şarkıcı alıp okumuş ve meşhur olmuştu.

Oğuzhan’nın iki şiir kitabı yayınlanmış demiştik, devam edelim. Şiir, hikâye ve roman yazan herkes yazdıklarını yayınlamak, bir kitap çıkarmak ister. Ama bu çoğu zaman olmaz, yazılan şiirler, hikâyeler, romanlar bir köşede bekler veya yırtılıp atılır. Oğuzhan’nın ilk yayınlanan kitabı “Gözlerim seni arar” ve ikinci kitabı ise “Gönülden dökülenler.” Kitaplarını daha geniş ortamlarda tanıtmak, satışını yapmak istiyor. Ancak iki senedir devam eden korona salgını yapılabilecek şeylerin çoğunu engellemiş. Geniş kitlelere ulaşamamış. Umarız, şu korona salgını bir an önce biter Oğuzhan şiir okumaya, yazmaya devam eder, daha geniş kitlelerle kucaklaşır, amacına ulaşır.

 

Bu arada bir de teşekkür borcumuz var. Oğuzhan’ı maddi ve manevi alanda destekleyen annesine, babasına, yakın çevresine ve ona her bakımdan moral desteği veren herkese ve Derya Gümüş hocaya teşekkürler. Sağ olun, var olun, Oğuzhan sizlerin sayesinde bu kadar yol aldı, kendini geliştirdi, olgunlaştı. Daha da iyi olacak. Yolun ve bahtın açık olsun Oğuzhan.

 

 Hoşça ve sağlıcakla kalın.

 

 

Tarih: 31.08.2021 Okunma: 315

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?