ALIN TERİ

Neslihan KORUTÜRK - 01.01.2009

 

Millî Piyango idaresi, yılbaşı dolayısıyla 33 milyon piyango biletini satışa çıkarmış. Verilen bilgiye göre biletlerin yüzde 99’u satılmış.

Eğer insanlar, yılda 1 gün büyük bir heyecan yaşamak için bilet satın aldılarsa, bunu anlayabiliriz.

Fakat bilet alan her insan, belki de tüm aileler büyük ikramiyenin kendilerine çıkacağını ümit ederek ve zahmetsizce köşeyi dönme arzusuyla bilet satın almışlarsa, bunu anlamak kolay değil! Üstelik ortada sağlıksız bir durum var demektir.

Artık, yılbaşı geride kaldı. Satın alanların, milyonda biri biletleri vasıtasıyla umdukları “ikramiyeleri”ne kavuşabildiler. Geriye kalan çok büyük çoğunluk hayâl kırıklığıyla yeni bir seneye başladı.

*   *   *

Öte yandan, geçmiş yıllardaki tecrübelere göre, büyük ikramiye kazananların çoğuna da, ikramiyeleri bekledikleri mutluluğu getiremeyecek.

Demek ki, gerek kazananlar, gerekse kaybedenler açısından sağlıksız bir durum var ortada!

Nasıl olmasın ki?

Hiç zahmetsizce gelen paranın ne kıymeti olabilir? Böyle bir “sermaye”ye birdenbire sahip olan kişi, o sermayeyi nasıl verimli ve hayırlı işlerde kullanabilir? Harcarken nasıl huzurlu olabilir? Etrafını yamyamların sarmasına nasıl engel olabilir?

Sanırım, insanlar sonunu düşünmeden şans oyunlarına kendilerini kaptırıyorlar.

*   *   *

Tabii şans oyunları, senede 1 çekilen “yılbaşı piyangosu”yla sınırlı değil. Neredeyse her gün, devlet televizyonunda çekilişi yapılan, devletin oynattığı lotolar, totolar var. Yanılmıyorsak, yine her gün “iddaa” var. At yarışları var, “kazı kazan” var. Televizyonlardaki “yarışmalar” var. Var oğlu var! Hatta kızı bile var. Doğurgan bu şans oyunları!

Elbette şans oyunlarının bu kadar yaygın olması sebepsiz değil!

En başta düzen “alın teri”ne gereken değeri vermiyor. Sonra, kısa yoldan “köşe dönücülük” her fırsatta teşvik ediliyor. Çünkü gelişmek, ilerlemek, amaçlarına ulaşmak, zengin olmak için bütün meşru yoların kapalı olduğu izlenimi yaygınlaştırılıyor. Köşe dönücülere cazip gelen bir eğlence ve lüks dünyası gözleri kamaştırıyor. Ne yapsın vatandaş? Yıllar yılı alın teriyle hiçbir arzusunu tatmin edememiş, bir umutla yöneliyor şans oyunlarına!

Hükümet, bu şans oyunlarını niçin teşvik ediyor?

Çok açık!

Yılbaşından haftalarca evvel, büyük ikramiye konuşulmaya başlanmadı mı, memlekette? Şimdi ise haftalarca büyük ikramiyeyi kazanalar konuşulmayacak mı? Kamuoyunun dikkatleri böyle suni bir gündeme kilitlenmişken; esas dertleri olan hayat pahalılığı, sağlık, trafik, güvenlik, eğitim, yolsuzluklar dikkatten kaçmış olmayacak mı? Kitleler avutulmuş olamayacak mı?

Fukaralığın çözümü(!), milyonlarca insanın parasını kapıp, onların parasıyla bir avuç insana köşeyi döndürmek olmamalıydı!

Çözüm alın terine hak ettiği değeri ve yeri vermek olmalıydı!

Olmalıdır!

*   *   *

Uysa Da Uymasa Da


-   Şehitlerimiz, gazilerimiz: Yılın acısı.
-   Manken Yaşar Alptekin: Yılın hacısı.

-   Taraflı TRT: Yılın kanalı.
-   Deniz Feneri: Yılın talanı.
-   Malum zatın hemen her söylediği: Yılın yalanı.


-   Sigara yasağı: Yılın yasası.
-   “Memleket nereye gidiyor?”: Yılın tasası.
-   Kanal 7’nin patronu Zekeriya Karaman yılın kasası...
-   Tuncay Güney: Yılın maşası.
-   Çocuk tacizleri: Yılın kara lekesi.

-   Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar: Yılın kazığı.
-   Pirinç ve bulgur: (Bu yıl da) Yılın azığı.
-   Sabah - atv: Yılın satışı.
-   Melih Gökçek: Yılın batışı.
-   “Milli gelir önümüzdeki yıl 15 bin doları bulacaktır.”: Yılın atışı.
-   YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan: Yılın memuru.
-   RTÜK Başkanı Zahid Akman: Yılın mamuru.
-   İddianame bekleyen Ergenekon tutukluları:  Yılın mağduru.


-  Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt: Yılın izleneni.
-  RTE ve Abdullah Gül’e gelen hediyeler: Yılın   (en iyi) gizleneni.

-    2500 sayfalık Ergenekon: Yılın davası
-    İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın, “Polise kimlik sorun”sözü: Yılın lafı.
-    “Velev ki siyasi simge olsun”: Yılın gafı.


-    Bir apartmanda 300 seçmen: Yılın rekoru.
-    Devlet Bahçeli’nin MHP’si: Yılın (muhalefet) dekoru.

-    Melih Gökçek’in sayaçları: Yılın aleti.
-    İsrail: Yılın laneti.

-   1 Mayıs’ta Taksim’de görev yapan polisler:   Yılın copçusu.

  Melih Aşık / Milliyet, 30.12.2008

Tarih: 01.01.2009 Okunma: 827

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ.Hakkı Cengiz

20.11.2008 - 11:06

Evet, derdimiz tepeden inme tuzaklar. Emeğinize sağlık. Gayet yararlı bilgiler vermişsiniz. Selâmlar...

özgür deniz

22.11.2008 - 10:38

Tepeden inme sularımız kirlendikçe.! hiç ama, hiç çare bulamaz hale geldiğimizde, geri dönüş yolunda hep beraber karanlıklara gömüleceğiz..........MUHTEŞEM BİR TAHLİL DOĞA ÜZERİNDEN......YAZI GÜZELDİ ...bu halkı hep tepeden inmeler zehirledi ve çürüttü bu halkın gönlüne asla girilmedi ve oluru alınmadı.....hergelen TEPEDEN VURDU....ve geldik bu hala ve gömülmek üzereyiz tarihin karanlık dehlizlerine......SİLKİNME DİRİLME DİRENME VE ÖZÜMÜZE DÖNEREK YÜCE KURTULUŞU GERÇEKLEŞTİRME VAKTİDİR VAKİT....saygıyla canım abim...

özgür deniz

23.11.2008 - 17:38

canım abim orada sitemim size değil kadim aldanış öykülerine....saygıyla... katılıyorum size...

İ.Hakkı Cengiz

20.11.2008 - 11:06

Evet, derdimiz tepeden inme tuzaklar. Emeğinize sağlık. Gayet yararlı bilgiler vermişsiniz. Selâmlar...

özgür deniz

22.11.2008 - 10:38

Tepeden inme sularımız kirlendikçe.! hiç ama, hiç çare bulamaz hale geldiğimizde, geri dönüş yolunda hep beraber karanlıklara gömüleceğiz..........MUHTEŞEM BİR TAHLİL DOĞA ÜZERİNDEN......YAZI GÜZELDİ ...bu halkı hep tepeden inmeler zehirledi ve çürüttü bu halkın gönlüne asla girilmedi ve oluru alınmadı.....hergelen TEPEDEN VURDU....ve geldik bu hala ve gömülmek üzereyiz tarihin karanlık dehlizlerine......SİLKİNME DİRİLME DİRENME VE ÖZÜMÜZE DÖNEREK YÜCE KURTULUŞU GERÇEKLEŞTİRME VAKTİDİR VAKİT....saygıyla canım abim...

özgür deniz

23.11.2008 - 17:38

canım abim orada sitemim size değil kadim aldanış öykülerine....saygıyla... katılıyorum size...