Bu dünyada herkese yer var.
Amerika Birleşik Devletleri’nin iki ak saçlı bakanı var. Sabah-akşam birlikteyiz... Savunma Bakanı Mattis ve Dışişleri Bakanı Tillerson. İkisi de birbirinden sevimli, birbirinden tonton! Dedelerin torunlarını avutması misali, bizi tatlı tatlı avutuyorlar.
Tabii saçlarını değirmende ağartmadılar… Çok hoş avutma-uyutma taktik ve yetenekleri var.
Mattis, Brüksel’deki NATO Savunma Bakanları toplantısında, Millî Savunma Bakanı Nurettin Canikli’ye, “YPG’yi PKK’ya karşı savaştırabiliriz” demiş. Şu önerinin güzelliğine, sevimliliğine bakar mısınız?
Lâkin Canikli öneriyi “rasyonel”, yani “akılcı” bulmamış!
Mattis dede devam etmiş: “Afrin’deki YPG’lilere silahları biz vermedik”!
Canikli, yukarıdakinin aksine, Mattis’in bu söylediğini “akılcı” buluyor. Konuyla ilgili açıklamasını televizyonlar uzun uzun, tekrar tekrar verdi. Sanırım, dinlemeyen kalmamıştır. Canikli, “Mattis, YPG'ye, Afrin'de Amerika Birleşik Devletleri'nin hiçbir şekilde silah, mühimmat desteği sağlamadığını ve orada kullandıkları silahların kendilerine ait olmadığını ifade etti. Aksini ortaya koymadığımız sürece müttefikimizin bu beyanına inanıyoruz.” dedi.
Peki, Sayın Canikli, bunu inandırıcı-akılcı buluyorsunuz da, Mattis’in ilk önerisini neden akılcı bulmuyorsunuz?
Bence, “YPG’nin PKK’ya karşı savaştırılması” fikri de gayet akılcı! En az, Suriye’deki Amerikan askerinin Iraktaki Amerikan askeriyle savaştırılması fikri kadar akılcı!
Gelelim, diğer ak saçlı Bakan’a…
Tillerson, “YPG’ye verdiğiniz silahları toplayın” ısrarımıza karşı, “YPG’ye ağır silah vermedik ki toplayacak bişey yok olsun!” dedi.
Piyade tüfeği ve tabanca dışındaki bütün silahlar ağır silahtır. Suriye’de 50-60 bin kişilik YPG militanından söz ediliyor. Bunlara birer hafif silah verildiğini düşünelim. Hafif silahın her biri mühimmatıyla beraber 5 (beş) kilo civarındadır. 60 bin silah 300 ton eder. Bir TIR, en az 20 ton taşıdığına göre, bunları nakletmek için 15 TIR yeter. Hadi, ambalaj-sandık falan, hacimli taşınsın, 50 TIR olsun!
YPG’ye kaç TIR gitti? 4,900!
50’sini çıkar… Geriye ne kalır? 4,850 TIR!
Demek o TIR’lar silah değil, insanî yardım malzemesi taşıdı… Misal, bisküi, çocuk maması falan!
Tam dedelik, canım! Sevimli, tonton! Çok şekersin Tillerson!
Ama sen yine de o hafif silahları da topla… Biz çocuklar silahtan pek korkarız, dedem benim!
x x x
GÜNÜN FOTOĞRAFI, Twitter'dan... Tehlikeli bir yükseklikte çalışan işçimizin aldığı güvenlik tedbiri!
