AB, İSRAİL’E ‘DARBE’ VURABİLİR Mİ?

Neslihan KORUTÜRK - 21.07.2013

Bu dünyada herkese yer var.

 


Haberi, Milliyet, “AB’den İsrail’e darbe” başlığı altında duyurdu. (17 Temmuz)

Buna göre; “Avrupa Birliği, İsrail’le yapacağı anlaşmalarda ve verilecek fonlarda 1967 öncesi sınırların dışına çıkılmasını yasakladı.”

Avrupa Birliği, anlaşmalarda, “Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri’nin İsrail toprağı olmadığı” ifadesine yer verecek.

Bu müthiş bişey!

Hakikaten İsrail’e dehşetli bir darbe…

Bunun İsrail için nasıl bir yıkım olduğunu anlamak için, yine Milliyet’in yayımladığı üç haritaya bakmak yeterli:

Bölgedeki 1947, 1967 ve günümüze ait paylaşımı gösteren haritalarda, İsrail’in, Filistin aleyhine sürekli büyüdüğü açıkça gözüküyor.

Hal böyle olunca; AB, İsrail’in hiç olmazsa 1967 öncesi sınırlarına dönmesini şart koşuyor. Şimdiye kadar, daima İsrail’in arkasında gördüğümüz Avrupa’nın bu kararı, gerçekten şaşırtıcı… Bizim açımızdan ümit verici…

Tabii karara İsrail sert tepki gösterdi… “Kabul edilemez” dedi…

Şimdilik Amerika’dan ses yok!

Amerika’nın da İsrail’in tezlerini desteklemesi beklenebilir. Hatta ABD, açık veya gizli AB’ne İsrail lehinde baskı yapabilir.

İşte bu şartlarda dâhi AB, kararında ısrarcı olabilir, İsrail’e haddini bildirebilir mi?

x   x   x

“Hadd” huduttan geliyor… Bugünkü dille “sınır” demek…

“Haddini bilmek, bildirmek” deyimini, ekseriye mecazî anlamda kullanıyoruz… İnsan yerini, kendini bilmeli mânâlarında…

AB-İsrail bağlamında ise hem mecaz, hem de “fizikî” sınırlar anlamında soruyoruz: AB, İsrail’e haddini bildirebilecek, Müslüman dünyanın yapamadığını yapabilecek mi?

Batı’ya pek itimadımız kalmamasıyla birlikte, son yıllarda;

İnsan hakları,

Hakkaniyet ve adalet anlayışlarında müspet gelişmeler olduğunu da gözlemliyoruz.

Süratli ve çok yönlü iletişim sayesinde, dünyadaki haksızlıklar, zulümler daha fazla göze batıyor, daha fazla insanın dikkatini çekiyor…

Bu da elbette belli bir hassasiyet meydana getiriyor…

“İnsan hakları” ve “barış” konularında iddialı olan Avrupa da bu hassasiyetten nasibini alıyor. Kamuoyu baskısını ensesinde hissediyor.

AB’nin bu çıkışı insana ümit veriyor…

Eğer İsrail’e, her iki anlamda da “haddini bildirebilirse” hem itimadımızı, hem saygımızı kazanacak.

Bu hamlenin etkili olması halinde, AB’nin, dünyadaki itibarı da yükselecektir.

Dünya barışı ve hakkaniyetli bir dünya için daha iyimser olacağız.  

Tarih: 21.07.2013 Okunma: 703

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?