EVLİLİK PROGRAMLARI VE KADIN CİNAYETLERİ

Neslihan KORUTÜRK - 17.02.2013

Bu dünyada herkese yer var.

 

       Kadın cinayetlerinin gündem olduğu tarihleri hatırlıyor musunuz?

Son 4-5 yıldır, diyebilir miyiz?

Peki, “izdivaç programları” ne zaman başladı?

Hemen hemen aynı tarihlerde...

Bu programlar, kadın seyirci kadar erkek seyirci de çekiyor ve çok seyrediliyor...

Hiçbir önyargıya kapılmadan, kimseyi suçlamadan bu programların tartışılmasını ve arada bağ olup olmadığının  incelenmesini öneriyorum.

Meselâ, bu programlar, erkeğin bilinçaltında, karısının kaçacağına dair şüpheler ve yeni bir koca bulacağı vehimleri uyandırabilir mi?

x   x   x

KADINA ŞİDDETİN SEBEPLERİ

Kadına şiddeti, ancak ağır bir yaralanma veya cinayet işlendiğinde kamuoyu öğrenebiliyor. Halbuki ülkemizde ve dünyada kadına dayak aşırı yaygın...

Belki öncelikle bunun sebeplerinin araştırılması lâzım!

Bu konuda bazı öngörülerim var:

 “İktidar”, erkeğin kendisini yatakta kanıtlamasını sağlıyor. Erkek tatmin oluyor... Yataktaki tatmin büyük bir rahatlama ve ondan daha önemlisi büyük bir “özgüven” getiriyor.

Tatmin olan, mutlu olan, gerilimi azalan, hele hele “özgüven”i olan bir erkek karısını döver mi?

Dövmez... Tam tersi sever... Sevdikçe sever...

x   x   x

Ama erkek yatakta başarısızsa...

Tabii ki bu konuda kapsamlı bir araştırma bulmak zor... İnsanlar kolay kolay “iktidarsız” olduğunu itiraf edemezler. Bunla beraber, sorunu ortaya koyan başka veriler var:

18 Mayıs 2008 tarihli Milliyet’te çıkan bir habere göre; “Türk erkeğinin ortalama boşalma süresi 52 saniye”...

Evet, yazıyla elli iki saniye... Bir dakika bile değil...

30 Eylül 2011 tarihli Milliyet’teki bir habere göre ise; “Türk erkeğinin ortalama sevişme süresi 5 (beş)dakika”... Haber, “Türk erkeklerinin yüzde 70’i erken boşalıyor” diye devam ediyor.

Bu kadar kısa sevişme ve bu kadar yaygın erken boşalma bence “iktidarsızlık” demektir... Tatmin olamama, mutsuzluk, gerginliğin sürmesi, en mühimi ürkütücü bir “özgüven” eksikliği demektir.

Yatakta kendini “kanıtlayamama” demektir.

Bütün bunların “hastalıklı bir kıskançlık” meydana getirmesi,

Huzursuzluk, şüphecilik, sonsuz vehimler yaratması şaşırtıcı olur mu?

Olmaz ve yatakta erkekliğini kanıtlayamayan “erkeğin” şiddete yöneldiğini, “erkekliğini” kaba gücüyle kanıtlamaya giriştiğini düşünüyorum.

x   x   x

EROTİZM YASAK, ŞİDDET SERBEST

Televizyon karşısına oturun ve 1-2 saat boyunca; haberleri, dizileri, magazin ve filmleri izleyin...

Göreceğiniz manzara şudur:

Şiddet sahnelerinin sınırsızlığı, erotizmin “e”sine bile izin verilmediği...

Yani diyorsunuz ki, “sevişmeyin, savaşın”!

Eh, mesaj da adresine tam isabet ulaşıyor!

7/24...

Tarih: 17.02.2013 Okunma: 705

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?