Geçen çarşamba günü, bütün televizyonlar, sabahtan itibaren, yayın akışlarını değiştirerek Konya merkezli, beş ildeki “eşzamanlı” bir operasyonu haber verdiler.

Sabahtan akşama kadar “Ergenekon terör örgütü”, “Yeşil dalga”, “7. Dalga” gibi isimlendirmelerle bu “flaş” ve çok önemli hadiseyi ülkeye duyurdular.

Aynı günün akşamı, haber bültenlerinin birinci haberi ve en uzun süresi bu “çok önemli” konuya ayrıldı. Bültenlere göre; Ergenekon operasyonu genişleyerek sürdürülüyor, çok “kritik” bağlantılar ortaya çıkarılıyordu! 28 kişi gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınanlar hakkındaki suçlamalar, “Ergenekon İddianamesi”ndeki suçlamalara bire bir benziyordu. “Şüpheliler”, Ergenekon soruşturmasında olduğu gibi 'hükümeti yıkmak', 'kaos ortamı oluşturmak', 'yasadışı örgüte üye olmak' ve 'isyana teşvik'le suçlanıyorlardı.

Sorgulandılar.

Aralarından 8 kişi hemen serbest bırakıldı.

Aradan 4 gün geçti.

***

Sonuç!

Daha önce serbest bırakılan 8 kişiden sonra, dün de kalan 20 kişi, hâkim karşısına bile çıkarılmadan, savcı tarafından serbest bırakıldı.

Televizyonlar ne yaptı?

Bu, koskoca Ergenekon terör Örgütünün 7. Yeşil Dalga’sındaki gözaltıların tamamının serbest bırakılışı haberini; son derece sıradan, adi, basit, 15 saniyelik bir haber olarak, bültenlerinin sonlarında geçiştiriverdiler.

***

Bir kedi, bir ağaca veya dama tırmanıp da oradan inemez ve mahalleli veya itfaiye yardımıyla indirilirse; onu dakikalarca görüntülü haber olarak veren medya, bu kadar devasa olayın sonucunu lütfen duyururken, tek kare görüntüye bile lâyık görmemişti.

***

Gazetelere bakın!

Bir gözaltı olayının ertesi günkü manşetlere bakın, bir de bugünkülere…

Köşe yazılarına da bakın!

Bir gözaltılar yapıldığında yazdıklarına bakın, bir de aynı gözaltına alınanlar serbest bırakıldıktan sonra yazılanlara…

***

Aylardır, yıllardır kurumları ve kişileri yargısız infaz eden medya, işte bu medya!

Milyonlar, bu medyanın her söylediği doğruymuş gibi inanıyor.

Pek çoğumuzun kutsal kitabı, kutsal değerleri yok ama kutsal televizyonu, kutsal gazeteleri, hatta kutsal köşe yazarları var.

***

 

Gülmece

 

Herkesi Tanıyan Kadın

 

Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaslı bir teyzeyi çağırırlar. Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır...
"Bayan Jones.. Beni tanıyor musunuz?" Yaşlı teyze cevap verir:
"Ah evet Bay WiLLiams sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız..."
Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur. Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar:
"Peki Bayan Jones, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?" Kadın yine cevaplar:
"Elbette tanıyorum. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir. Etrafında bir tek dostu yoktur.”

Yine herkes şoktadır. Bütün salonu bir gürültü kaplar. Hâkim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır. Ve ikisine de eğilmelerini söyleyerek kulaklarına fısıldar...
"Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım.”

Tarih: 27.07.2008 Okunma: 1028

YORUMLAR