Anamur’dan Zeyve’ye giderken

Hüseyin ŞİNASİ - 06.08.2011

    

         “Çok yaşayan değil, gezen bilir” demiş atalar. Elbette insan yaşadıkça çok şeyleri öğreniyor, tecrübe ve bilgisi oluyor. Okumak da öyle. Ama gezip, görmek, olup bitenleri yerinde tanımak insana daha çok şey öğretebiliyor.

         Anamur’dan başlayıp Zeyve’ye, Zeyve’den Anamur’a kadar uzanacak yolculuğumuzda önümüzde iki seçenek var. Birincisi özel araçlarınızla yapacağınız keyifli bir yolculuk. İkincisi de düzenli çalışan dolmuşlarla seyahat etmektir. Bu arada eskilerin yürüyerek buralara gidip geldiklerini hatırlatalım.

Ermenek ve Zeyve dolmuşları Anamur Otogarından hareket ediyor. Haftanın her günü düzenli olarak,  Saat 14.00’de Zeyve dolmuşlarına, Saat 16.00’da da Ermenek dolmuşlarına binebilirsiniz. Kazancı dolmuşları da var, ama onlar Kazancıdan öte geçmediği için işiniz zora girebilir.  Anamur’da kent içinde iseniz, Otogara gidip hareket saatini beklemektense; Ergenekon Parkı önündeki Kaş-Abanoz-Halkalı-Akpınar Dolmuş Durağından binip gidebilirsiniz.

         Bir hatırlatmada daha bulunalım. Zeyve’ye kadar gidecekler için yolunun uzunluğu yaklaşık 90 kmdir. Fazla sürat yapmazsanız iki saatte çok rahat varabilirsiniz. Alaköprü’den itibaren havanın birden değişmeye başladığını fark edersiniz. Pınarlar mevkiinde daha önceki yıllarda bir dinlenme yeri ve mola verme alanı var. Ancak bu sıralar araçların yeni ve modelinin yüksek olması nedeniyle kimse durup dinlenmiyor, yola devam ediyor.

Punarlar’da eskilerin Ortakonuş dedikler yerlere doğru araçların park edebileceği boşluklar var. Eski göç kervanının konak yerlerinden biri olan Kuruağaç ve Karayolları Şantiye binasının olduğu yerler dinlenme için çok uygun. Yaylaya giderken rakımın gittikçe yükselmesi, gelirken rakımın düşmesi insan sağlığı bakımından sakıncalı. Bu dinlenme alanlarında üç beş dakika soluklanılması her bakımdan iyi oluyor.

Kimileri, Koca Dönmeden sonra bir bekleme yeri daha var oraları tercih ediyor. Ancak Anamur’un atıkları ve çöp kokusu insanı rahatsız ediyor. Yoksa manzarası çok harika. Anamur ve Bozyazı’yı kuş bakışı izleyebiliyorsunuz. Hele akşamları Anamur’u izlemeye doyum olmuyor.

Biraz daha dayanır ve Kaş Yaylasındaki yol boyunda sıralanmış kahvehanelerde kısa bir mola verip, nefis demli bir çay içebilirsiniz. Solamaz Geçidi bu yol güzergâhının ulaşabileceği en yüksek nokta, rakım 1690 metre. İsterseniz buralarda da arabanızı yol kenarına park edip temiz bir dağ havasını içinize çeker, soluklanabilirsiniz. İsterseniz koyu bir ardıç gölgesinde “ Offf Sarı yaylam seni yaylayamadım tor iken” diye bir türkü tutturabilirsiniz.

 Bundan sonra ilk varacağınız yer Abanoz Yaylası. Tanıdıklarla selamlaşmadan olmaz. Ama o da ne, insanlar yol ortasına uluorta dalıveriyorlar. İsterseniz fırından yeni çıkmış sıcak bir pide ile açlığınızı yatıştırabilir. Az ötedeki çeşmeden soğuk bir bardak su içebilir, bakkallardan ufak tefek alışverişlerinizi yapabilirsiniz. Çünkü bundan sonra aradıklarınızı bulmakta zorlanabilirsiniz.

Abanoz’dan çıktıktan sonra, Kozağacı yol ayrımından itibaren gayet hoş manzaralı bir yol sizi önce Halkalıya ve Kervan Alanı’na ulaştırıyor. Kervan Yaylası eski göç kervanlarının konak alanlarından biri olması nedeni bu ismi almış olabilir. Karacaoğlan’ın türkülerinde bile adı geçer.

Kervan Alanından sonra ilk yerleşim yeri Demiroluk denilen çok eski yerleşim yerlerinden biri. Tarihi Romalılar dönemine kadar uzanıyor. Akpınar Yaylası yine yaz aylarında çok rağbet edilen yerlerden biri.

 Bundan sonra Çandır Alanı denilen yere geliniyor. Ermenek Anamur sınırı burada başlıyor. Eskiden Anamur ve Ermenek Beyleri arasında bol sınır kavgaları olurmuş. Sonunda dayanamamış anlaşmaya karar vermişler. Bir atlı grup Ermenek’ten, bir grup da Anamur’dan horoz öterken çıkmış. Anamur’un horozları meğer akşamdan ötermiş, Ermenek’in horozu da şafak vaktinde. Atlılar Ermenek’e hayli yakın olan Çandır Alanında karşılaşmışlar o günden beri sınır orası olmuş. 

Kazancı buradan iki adımlık bir yer. Sonra Çatalbadem, İkizçınar derken Zeyve’ye varıyorsunuz. Ama o da ne www.anamurhaber.com’da İbrahim Polat Zeyve’yi anlatan nefis bir yazı yazmış. Bize aktaracak fazla bir şey bırakmamış. İsterseniz bir başka zamanda Zeyve’nin batırığı ve kebabını anlatalım. (1)

 

 

 

(1)   http://www.anamurhaber.com/koseyazilari.asp?yazar=253&yazi=1889

 

  

        

 

Tarih: 06.08.2011 Okunma: 866

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?