Muaviye ve taraftarlık üzerine…

Hüseyin ŞİNASİ - 18.07.2011

         

                     

Birkaç gün önce Bayrak dergisi elime geçti. Biraz inceleyince 42 yıl ve 1253 sayıdır yayınlanan köklü bir dergi olduğunu anladım. Daha sonra Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali’nin sahibi ve başyazarı olduğunu öğrendim. Bu arada hemşerimiz Hikmet Sofu’nun “Gıcıkca” köşesindeki yazısı dikkatimi çekti. Sizinle paylaşmak istedim. Bakın Hikmet Bey, “MUAVİYE, TARAFTAR VE TARİHİ  BİR DERS!.. başlıklı yazısında ne yazmış:

İşte iki Müslüman!.. Hem de ikisi de Hz. Peygamberin sahabesi…

Birisi Hz. Peygamberin amcası  oğlu. Hz. Peygamberin sevgili kızı Hz. Fatma’nın eşi dolayısyla damat. Peygamberin sevgili torunları Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan’ın babaları. Aşere-i mübeşşereden, İslam’ın 4. Halifesi Hz. Ali…

Diğeri Hz. Peygamber’in vahiy katibi

Hz. Ali'nin Halife olduğu yıllar…

Muaviye Hz. Ali’ye isyan edip Şam taraflarında Halifeliğini ilan etmiş. İslam dünyasında taht kavgasının başlamasına sebep olmuş…

Adamın biri bir gün Hz. Ali’nin bulunduğu Kûfe'den devesiyle Şam'a gelmiş.

Şam'da dolaşırken, bir Şamlı deveye zorla el koyarak ‘bu dişi deve benim!’ demez mi!..

Kûfeli, ‘Hayır bu deve benimdir, üstelik de dişi değil erkektir’ diye devesine sahip çıkmaya çalışsa da devesini bir türlü alamamış. İş Muaviye'ye kadar gitmiş.

Muaviye, Şamlıları meydanda toplamış, her iki tarafı da dinledikten sonra da kararını  açıklamış: ‘Bu dişi deve Şamlı’nındır!’

Sonra da halka dönmüş: ‘Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?’

Hep birlikte bağırmışlar: ‘Şamlı’nındır!’

Muaviye bundan sonra Küfeli’ye dönerek, ‘hadi’ demiş ‘şimdi bir an önce Şam’ı terket, canını kurtar!’

Küfeli Şam’ı terk ederken ardından adam göndererek geri çağırmış ve ona demiş ki: ‘Kûfeli, bana bak ve iyi dinle! Biliyorum, bu deve senindir ve üstelik dişi değil erkektir.

Şimdi sen Küfe’ye git. Ali'ye de ki: ‘Muaviye'nin, dişi deveyi bile erkekten ayıramayan, o ne derse ‘evet’ diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk alsın!..’

Muaviye taht uğruna ne halden ne hale geliyor? Nasıl bir yol açıyor? Müslüman bir diktatör!..

Ya sonrası…

- Muaviye, mızrakların ucuna Kur’an’ı Kerim sayfalarını geçirerek ve de bir hakem kurnazlığıyla Hz. Ali’yi yenik düşürüyor…

Ya daha sonra…

- Ölüm döşeğinde, Azrail göğsünde… Hz. Peygamberin dedikleri bir film şeridi gibi gözlerinin önünde geçit yapıyor… Pişmanlık… ve gözlerinde damlalar… Ama… Mümkün mü tarihi geri getirmek? 

(Bayrak Dergisi Yıl-42, Sayı-1253 Sayfa 46)

 

Tarih: 18.07.2011 Okunma: 732

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Nevzat Dağlı

18.05.2011 - 09:57

Hayaldi gerçek oldu Baykuşlar kumru gibi, kargalar bülbül gibi, Şakıyarak öttüler, hayaldi gerçek oldu. Gerçekler hayalleşti, yalan örttü tül gibi, İşe hile kattılar, hayaldi gerçek oldu. Sadakayla karınlar doyuruldu çok şükür, Zil takıp oynadılar, mutlu oldu tüm fakir. Cepte para yoksa da, mutfak olsa tamtakır, Oylarını attılar, hayaldi gerçek oldu. İşi gücü olmayan boşa bekledi rızık, Akla şifa vermiyor yenilen onca kazık. Kaval maval dinleyen sürüleşti ne yazık, Koyun gibi güttüler, hayaldi gerçek oldu. Devletin malı mülkü satıldı yabancıya, Ülkesini sevenler katlandı bu sancıya. Yolcular alacaklı, borç çıkardı hancıya, Hanı yağma ettiler, hayaldi gerçek oldu. İnşaat devletleşti, lojmanlar özelleşti, Kıyılar parsellendi, tatiller güzelleşti. Kimler müteahhitle anlaşarak elleşti? Yapıp yapıp sattılar, hayaldi gerçek oldu. Doğulular alıştı sefaları sürmeye, Şimdi daha hazırlar Avrupa’ya girmeye. Başlıklar cepte kaldı, berdelleri görmeye, Uçak ile gittiler, hayaldi gerçek oldu. Gençleri okullarda susturmak caiz oldu, Helâl yiyen yurttaşı kusturmak caiz oldu. Zulme baş kaldıranı bastırmak caiz oldu, Hapislerde yattılar, hayaldi gerçek oldu. Padişahlık geliyor, belirdi işaretler, Liboşlar tezgahlıyor, döküldü maharetler. Laikliğe sövgüler, orduya hakaretler, Atatürk’e çattılar, hayaldi gerçek oldu. Ülkesini sevenler karaları bağlarken, Yandaş gülsün oynasın, iktidarları varken. Çocuklar oyuncakla avutuldu ağlarken, Nevzatlar hep yuttular, hayaldi gerçek oldu. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat

Nevzat Dağlı

18.05.2011 - 09:57

Hayaldi gerçek oldu Baykuşlar kumru gibi, kargalar bülbül gibi, Şakıyarak öttüler, hayaldi gerçek oldu. Gerçekler hayalleşti, yalan örttü tül gibi, İşe hile kattılar, hayaldi gerçek oldu. Sadakayla karınlar doyuruldu çok şükür, Zil takıp oynadılar, mutlu oldu tüm fakir. Cepte para yoksa da, mutfak olsa tamtakır, Oylarını attılar, hayaldi gerçek oldu. İşi gücü olmayan boşa bekledi rızık, Akla şifa vermiyor yenilen onca kazık. Kaval maval dinleyen sürüleşti ne yazık, Koyun gibi güttüler, hayaldi gerçek oldu. Devletin malı mülkü satıldı yabancıya, Ülkesini sevenler katlandı bu sancıya. Yolcular alacaklı, borç çıkardı hancıya, Hanı yağma ettiler, hayaldi gerçek oldu. İnşaat devletleşti, lojmanlar özelleşti, Kıyılar parsellendi, tatiller güzelleşti. Kimler müteahhitle anlaşarak elleşti? Yapıp yapıp sattılar, hayaldi gerçek oldu. Doğulular alıştı sefaları sürmeye, Şimdi daha hazırlar Avrupa’ya girmeye. Başlıklar cepte kaldı, berdelleri görmeye, Uçak ile gittiler, hayaldi gerçek oldu. Gençleri okullarda susturmak caiz oldu, Helâl yiyen yurttaşı kusturmak caiz oldu. Zulme baş kaldıranı bastırmak caiz oldu, Hapislerde yattılar, hayaldi gerçek oldu. Padişahlık geliyor, belirdi işaretler, Liboşlar tezgahlıyor, döküldü maharetler. Laikliğe sövgüler, orduya hakaretler, Atatürk’e çattılar, hayaldi gerçek oldu. Ülkesini sevenler karaları bağlarken, Yandaş gülsün oynasın, iktidarları varken. Çocuklar oyuncakla avutuldu ağlarken, Nevzatlar hep yuttular, hayaldi gerçek oldu. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat