Yetmiş yaşını aşmış adamın
istikbali mi olur, diyorsunuz, değil mi?
Öyle demeyin!
Cumartesi sabahı, çayı
ocağa koydum, demlenmesini beklerken, aylardır açmadığım radyoyu açtım. Önce
oynak bir türkü çaldı, ardından da bir haber verdi. Haber aynen şöyle:
14-15’nci asırlarda, bir şeyh 150 sene yaşadı. 105 yaşına kadar bekâr kalan
şeyh, 105 yaşında evlendi ve 3 çocuk sahibi oldu. Radyoyu dinlerken şeyhin
adını aklımda tutamadım. İnternetten araştırdım; şu bilgiye ulaştım: 150 yaşına kadar yaşadığı rivayet edilen ve
Zeyne'de mezarı bulunan Şeyh Alaeddin Ali Semerkandi Hazretlerinin mezarı ilgi
bekliyor.
Ulaştığım kaynakta şeyhin evlenip çocuk sahibi
olduğuna dair bir bilgi yok. Zaten bizim için önemli olan 150’ye kadar yaşanıp
yaşanamayacağı…
Mümkün gözüküyor. Hatta 15’nci yüzyılda bu kadar
yaşanabiliyorsa, bugünün tıp imkânlarıyla daha bile uzun yaşanabilir.
***
Yani, diyeceğimiz; 70’ini aşan bir kimsenin önünde de
uzun bir istikbal vardır. Deniz Baykal’ın önünde daha da uzun bir istikbal
vardır. Çünkü CHP genel başkanlığı yapanlar, uzun süre bu işi yapıyorlar. İlk
genel başkan İnönü’yü hatırlayın,
partiye yarım asır başkanlık etmişti. Baykal, şunun şurasında daha 10
senedir genel başkan! Demek ki önünde daha 40 yıl gibi bir genel başkanlık
süresi duruyor.
***
Lafı uzattık biraz… Gelelim, neden Baykal’da istikbal
var dediğimize!
Malumunuz olduğu üzere, Baykal 30 senedir siyaset
sahnesinde… Geçen 30 yılın 1 gününde bile ülkenin gündemini belirlediğine,
gündeme damgasını vuracak eylem ve söylemlerine şahit olmadık. Hep oluşturulan
gündemlerin peşine takıla geldi. En son, Başbakan’ın attığı yeme takılıp, ciddi
ciddi istihdam önerilerini sıraladı. Öneri isteyen Başbakan, hem öneri isteyip
hem de ne dedi? “Git işine kardeşim!”
***
İşte bu Baykal ilk defa dün, gündem oluşturacak,
akıllarda kalacak bir laf etti!
İşi yalan,
dolan, talan…
İşte, Recep
Tayip Erdoğan!
Harika, değil mi?
Bu iki mısra ağızdan ağza,
kulaktan kulağa yayılacak, dağ taş, şehir kasaba meydanlarda yankılanacaktır.
İşte bu sözden sonra Erdoğan’ın işi iyice zorlaşmıştır.
Baykal’ı böyle akıllarda
kalacak, dilden dile dolaşacak bir söz söyleyebildiği için tebrik ederiz.
Siyaset sahnesine çıktığından 30 yıl sonra açılmaya başladı. Zihninin açılış
ivmesi gittikçe hızlanacak, ortaya çok daha yeni ve kıymetli inci ve
pırlantalar saçılacaktır.
Biz de kendisine 2 mısra
ile seslenelim:
AKP’lilerin umudusun Baykal,
Asırlar boyu CHP’nin
başında kal!
Arşiv
Tarih:01.03.2009 Okunma: 802
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
Seyfeddin Karahocagil
05.02.2009 - 13:28
Muhterem dostum ve kardeşim gine iğneği ustalıkla tam yerine saplamışsın.
Öğretmen olduğum bir köyde gencin birisi Caminin duvarına yaslanarak oturmuş sessizce ağlıyordu. Neden ağladığını sordumsa da ceavaplamaktan kaçındı. Sonra öğrendim ki Askerlik muayenesinde "Onların tabiriyle" çürük çıkmış.
Ben neden asker olamadım diye ağlıyormuş. Annesi ve babası da onunla beraber ağlamışlar.Böyle bir askerlik ve vatan aşkı vatandaşın çocuğunda.
Ama gelin görün ki ekabir çocukları askere gideceksin diyince ağlamaya başlıyor. Babaları da onları askerlikten kaçırmak için her türlü yola baş vuruyorlar. Bu bilinmeyen birşey değil artık..Maalesef...
Bize de Neden sorusunu cevaplandırmak kalıyor. Ben ce kültür farkı vveya kültür erozyonundan..
Ekrem Şama
05.02.2009 - 14:34
Ne çok şey yapıyoruz şu vatan için.
Kimimiz ölüyoruz, kimimiz nutuk atıyoruz....
Nerden mi aklıma geldi?
Yazıyı okudum düşündüm işte öylesine aklıma geldi.
Selamlarımla...
ibrahim akbaş
05.02.2009 - 15:05
özellikle son satırları okuduktan sonra sadece gülümsedim :) müthişsiniz ismail bey
özgür deniz
06.02.2009 - 16:15
cıssssss....... en lakbi saygıyla canım abim. umutla. herkes içindeki değere göre konuşur. ve herkes kendini yıpratır. önce aynaya bakmasını öğrenmek gerekir. yoksa yüzünde leke var diyene kızmak abestir.
Seyfeddin Karahocagil
05.02.2009 - 13:28
Muhterem dostum ve kardeşim gine iğneği ustalıkla tam yerine saplamışsın.
Öğretmen olduğum bir köyde gencin birisi Caminin duvarına yaslanarak oturmuş sessizce ağlıyordu. Neden ağladığını sordumsa da ceavaplamaktan kaçındı. Sonra öğrendim ki Askerlik muayenesinde "Onların tabiriyle" çürük çıkmış.
Ben neden asker olamadım diye ağlıyormuş. Annesi ve babası da onunla beraber ağlamışlar.Böyle bir askerlik ve vatan aşkı vatandaşın çocuğunda.
Ama gelin görün ki ekabir çocukları askere gideceksin diyince ağlamaya başlıyor. Babaları da onları askerlikten kaçırmak için her türlü yola baş vuruyorlar. Bu bilinmeyen birşey değil artık..Maalesef...
Bize de Neden sorusunu cevaplandırmak kalıyor. Ben ce kültür farkı vveya kültür erozyonundan..
Ekrem Şama
05.02.2009 - 14:34
Ne çok şey yapıyoruz şu vatan için.
Kimimiz ölüyoruz, kimimiz nutuk atıyoruz....
Nerden mi aklıma geldi?
Yazıyı okudum düşündüm işte öylesine aklıma geldi.
Selamlarımla...
ibrahim akbaş
05.02.2009 - 15:05
özellikle son satırları okuduktan sonra sadece gülümsedim :) müthişsiniz ismail bey
özgür deniz
06.02.2009 - 16:15
cıssssss....... en lakbi saygıyla canım abim. umutla. herkes içindeki değere göre konuşur. ve herkes kendini yıpratır. önce aynaya bakmasını öğrenmek gerekir. yoksa yüzünde leke var diyene kızmak abestir.