Seçilmiş Olanlar, Toplumun En Temiz İnsanları!

İsmail Hakkı CENGİZ - 25.09.2018

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Bilhassa, ABD, Avustralya dâhil Batı’da… Tabii büyük bir ihtimalle Türkiye’de de öyledir.

Batılı bir yazarın anlatımıyla seçimin hangi merhalelerden geçtiğini okuyunca, sizin de benimle hemfikir olacağınıza eminim.

O vakit, birlikte okuyalım:

Keith babası gibi okul dergisinin yayın yönetmeni olmayı umuyordu. Bu alandaki tek rakibi “İnek” Tomkins denilen, okul müdürünün güvendiği bir öğrenciydi. Tomkins, oy hakkı bulunan 63 öğrencinin en fazla şans verdiği kişiydi.

Seçim yapılmadan kısa bir süre önce, Keith, sorunu babasıyla tartıştı.

“Seçmenler son ana kadar sık sık fikirlerini değiştirirler” dedi babası ve “çoğu rüşvete ve tehdide karşı zayıftır. Bunlar politika ve iş dünyasında her zaman yaşamakta olduğum hayat tecrübelerim. Sakın unutma, başka adaylara göre bir avantajın var.”

“Nedir o?” diye sordu on yedi yaşındaki çocuk

“Seçmen sayısı bı kadar az olunca hepsini tanırsın”.

“Tomkins’den daha çok sevilen biri olsaydım, belki bir avantaj olabilirdi. Ne yazık ki öyle değilim.” dedi Keith.

“Çok az politikacı, seçilmek için, sadece seviliyor olmayı düşünür. Bunun en güzel örneği Churchill,” diyerek oğlunu ikna etti.

Keith, aklına gelen her türlü oy toplama yolunu denedi. MCG’deki maç için bilet, birkaç şişe bira, birkeç paket sigara. Hatta bir seçmene büyük kız kardeşi ile randevu bile ayarlamıştı. Fakat ne zaman kaç oyu garantilediğini hesaplasa, yine de çoğunluğu ele geçirdiğinden emin olamıyordu. Gizli oyla yapılan bir seçimde kimin kime oy verdiğini bilmenin bir yolu yoktu.

Seçimden önceki kırk sekiz saat içinde babasının sunduğu ikinci teklifi düşünmeye başladı. Fakat tehdit konusu olabilecek bir şey bulamadı.

Ertesi gün, yeni seçilmiş sınıf başkan yardımcısı Duncan, Keith’in ziyaretine geldi.

“MCG’de oynanacak maç için iki bilete ihtiyacım var.”

“Peki, benim çıkarım ne olacak?” diye sordu Keith.

“Eğer Tomkins’e çamur atabileceğin bir konuda bilgim var dersem tepkin ne olurdu acaba?”

“Bu, çamurun ne olduğuna bağlı.” dedi Keith.

“Mücadeleden çekilmeye mecbur bırakacak kadar önemli bir pislik.”

Biletleri Duncan2a gösterdikten sonra, “Neymiş söyle bakalım” dedi Keith.

“O bir eşcinsel” dedi, Duncan.

“Bunu herkes biliyor,” dedi Keith.

“Ama herkesin bilmediği bir şey var. Alt sınıftan Wells’le tuvalette yakalandılar. Okul için kötü bir reklam olacağını düşünen müdür olayı örtbas etti.”

Ertesi gün Keith, gözde aday Tomkins’e, elinde bir müsvedde gazete manşetiyle görüşmeye gider. Gazetenin manşeti şöyledir: “Son Sınıf Öğrencisi Bir İlk Sınıf Öğrencisiyle Tuvalette Yakalandı İddiası Yalanlandı”. Bunu gösterdikten sonra Keith, Tomkins’e teklifini yapar: “Eğer yarınki seçimlerden önce adaylıktan çekilirsen seni yayın yönetmeni yardımcısı yapmak beni mutlu edecektir.” (1)

Tabii Tomkins adaylıktan çekilmeyi ve yönetmen yardımcısı olmayı kabul eder.

Görüldüğü gibi hayatta bir yamuğu olanlar seçimlere katılma “şansı” bile bulamıyorlar. Böyle olunca meydan tertemiz adaylara kalıyor.

Çok şükür!

---------------------

(1): Dördüncü Güç, Jeffrey Archer, Remzi Kitabevi, 1998, S. 68-72

 

x   x   x

YÜZYILIN ŞAKASI


Tarih: 25.09.2018 Okunma: 703

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?