Riyakâr, sahtekâr, kuyu kazıcı, iftiracı, onursuz, yüze başka görünüp arkadan başka konuşan, birbirinin kötülüğünü isteyen, kul hakkı yemekten zerre imtina etmeyen, kıskanç, kompleksli, düzenbaz, yalancı, gammazcı, içeride hakikati dinleyip dışarıda tersini yapan, adaletsiz, zalim, zanla hareket eden, cahil olduğu halde her şeyi bildiğini sanan, işini namusu ve şerefiyle ifa etmeyen, kendi söyleyip kendi dinleyen, herkese ait olanı kendisine ait görüp işine geldiği gibi davranan, geri zekalı olduğu halde zeki olduğunu sanan, aşağılıkça davranıp karşıdakinin hiçbir şeyi bilmediğini  ve anlamadığını sanan, malayani ile iştigal edip esaslı meseleleri küçümseyen, kendisi bir halt olmadığı halde başkalarını tahkire ve tezyife yeltenen, köpek gibi dünya leşinin peşinden koşup insanlığa yakışan davranışları önemsiz gören, her türlü pisliği yapıp kendisinin temiz olduğunu düşünen aptal ve ahmak bir insan topluluğuyuz. Böylesi bir insan topluluğu felaha erebilir mi? Böylesi bir insan topluluğu erdemli bir dünya yaratabilir mi? Böylesi bir insan topluluğu zevahire göre iyiye gittiğini varsaysa bile hakikatte iyiye gidebilir mi? Böylesi bir insan topluluğu onurluyla yaşamayı önemser mi? Böylesi bir insan topluluğu ayakta durmayı hak etmediği halde, haddizatında kimin hatırana ayakta durmakta olduğunu bilebilir mi? İnsan doğduk ama insanca yaşamayı beceremedik. Tükürülesi arsız suratların sahibiyiz. Böyleyiz kardeşim. İnsanlık, giydirilmiş odun kütüğüne benzeyen boyda posta, görüntü de ise sıkıntı yok ama insanlık orada değil işte, mesele de bu ya.

YORUMLAR