SÜRÜ İNSANI...

Özgür DENİZ - 11.08.2025

GERÇEK ÇOK TEHLİKELİDİR. SÜRÜ İNSANI, GERÇEKTEN VE GERÇEĞİ HAYKIRANDAN NEFRET EDER. Gerçek, tüm kirli oyunları bozar. Gerçek, yalanı ve aşağılık yalancıyı faş eder. Gerçek, koforu yerle yeksan eder. Gerçek, rahatsız eder. Gerçek, rahat uyutmaz. Gerçek, malayaniden uzaklaştırır. Gerçek, bazen yaşamdan bile usandırır. Gerçek, yalnzlaştırır. Gerçek, garip bir temkinli olma duygusu zerkeder. Gerçeği bilmek için yürek gerek, cesaret gerek, onur gerek; hesapsız, umarsız, pazarlıksız olmak gerek. Gerçeği haykırabilmek için de dünyadan vazgeçebilecek yüce bir irade gerek. Gerçeği bilmek için de, dünyadan vazgeçebilmeyi tetikleyecek bir irade gerek. Filhakika, gerçeği bilmek için insan olmak gerek. Gerçeği bilen sürüden kopar, yalnızlaşır, özgürleşir, belki doğal olarak temkinli olabilir ama bu korku değildir. Gerçeği bilmek, bazen ölüme gülümsemektir. Çünkü, gerçeğin ateşi cehennemin ateşinde daha çetindir belki de. Ama diğer yandan da yaşama bir davetiyedir. Birilerinin oyunlarını bozarken, birilerinin yaşamak sevinçlerini diriltir. GERÇEK, BİRGÜN KAPINIZI ÇALAR, ÇALACAK! Gerçekten, sonsuza kadar kaçış muhal ender muhaldir. Gerçekten kaçmanın, kurtulmanın tek bir yolu vardır; ÖLÜM!

 

Sürü insanının en belirgin niteliği; fiziksel ve psikolojik zayıflığa, acizliğe bağlı olarak güçsüz bir doğaya sahip kişilik olmasıdır. Bu zayıflık, acizlik ve güçsüzlüktür ki, onu sürüye katılmaya ve sürüyle birlikte hareket etmeye zorlamaktadır. Sürü insanı, topluluktan kopamaz. Topluluk ve kalabalık, sürü insanının zayıflığınıi güçsüzlüğünü, acizliğini örter. Zayıf ve aciz doğasının güçsüzlüğünü, sürünün gücünü kullanarak dengelemek ister. Böylelikle sürünün gücünü kendi gücü olarak telakki eder. Zayıf, aciz, güçsüz olduğu ve kendi yaşam enerjisini harekete geçiremediği için, kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi aklıyla düşünebilen ve yalnız kalmaktan korkmayan güçlü bireylerden nefret eder ve bu nefretini de farklı yönetemlerle yansıtmak için gizli bir çaba gösterir. Sürü insanı, köle ahlakının taşıyıcısıdır. O kendini köle olarak görmese de, hakikatte zavallı bir köledir. Zira sürü insanı dahil olduğu topluluğun tüm isteklerine, arzularına, dayatmalarına ram olmak zorunda kalır ve böylesi bir durum onun köleliğinin tescilidir. Sürü insanının tutum ve davranışlarını ancak bir diğer sürü insanı anlayabildiği için bir arada ve birlikte yaşamak zorundadırlar. Zira duygusal ve düşünsel boyutta birbirilerini tamamladıkları için ancak birbirleriyle yaşamaktan haz alırlar, çünkü farklılıktan ve farklı olandan korkarlar. Sürü insanı zayıf, aciz, güçsüz ve yeteneksiz olduğundan yetenekli bir çobana gereksinim duyar. Vasat insanlardan oluşan sürü, vasatı sever ve vasatlığı kutsar. Ortalamanın üstünde olan herkes, vasatlara göre toplum için tehdit oluşturan sapkınlardır. Sürü insanı farklılığa düşmandır, farklı olana farklı gözle bakmaya teşnedir. Dolayısıyla sürü insanı, üstte olan ve sapkın olarak tanımlanan bu bireylerin bulunduğu yere gelecek güce ve yeteneğe sahip olmadığı için, üstte olanı aşağıya, kendi bulunduğu vasat yere çekmeye çabalar. Bunun için amansız bir mücadele verir. Çünkü üstte olan herkesin kendisine benzemesini ister, kendisi üste benzeyemeyeceği için. Sürü insanı, kendini değerlendirme ve kendi değerini yaratmadaki beceriksizliği ve güçsüzlüğü nedeniyle geleneğin değerlerine sarılmaktadır. Dolayısıyla içinde gerçek ahlakı barındırmayan kuru ahlaki öğütler sadece sürü insanı için bir anlam ifade eder. Sürü insanı, tiksinilesi bir insandır. Hatta insan olmayı başaramamış bir köledir. O toplumsal alışkanlıkların tutsağı olmuş, değer ölçütü bulunmayan, gerçek ahlaki ilkeleri olmayan zavallı, sıradan, basit davranışları meziyetmiş gibi tekrar edip duran ve kendinden üstün olanları kendine banzetme mücadelesi içinde olan biridir. Sürüleşmeye direnmek, kadim bir insanlık ödevidir! İnsan olabilmenin yegane yolu, sürüden kopmaktaddır.

Tarih: 11.08.2025 Okunma: 11

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ.Hakkı Cengiz

11.08.2025 - 22:55

Sevgili dostum, can kardeşim, öncelikle, uzun süre sonra seni bu sayfalarda görmek çok sevindirici... İyi ki geldin. Şahane bir tahlil ve değerlendirmeyle geldin. Hoş geldin. Emeklerine, zihnine sağlık. Gönülden selâmlar...