Bendenizle siyaset değil hakikat konuşun. Siyasetin günümüzdeki algılanış bağlamında söylüyorum yani politika zaviyesinden. Bilakis siyasette hakikatin bir parçası sayılır gerçeklik yönünden. Siyasette hakikat gibi tamir edicidir ama çağdaş dünyadaki iliştirilmiş anlamıyla, algılanış ve yapılış tarzıyla değil. Binaenaleyh bendeniz siyasetle iştigal edemem, zira siyaset hakikati öldüren bir şeydir zamandaki algılanış ve uygulanış durumuyla. Bugüne kadar hiçbir şekilde, hiçbir şartta ve koşulda, hiçbir sebeple siyasetle iştigal etmedim. Bilakis hakikate ihanet etmiş olurdum. Her daim hakikatle iştigal ettim. İdrak yetisi olan zekalar için böyledir, zekası kadar anlayanlar için değil. Çünkü hakikat siyaseti hizaya sokar ama siyaset hakikati boğar. Bir de siyaset özeldir, hakikat ise herkesi ihata eder. Siyaset özneldir, hakikat nesnel. Siyaset sonsaldır, hakikat önsel. Yani hakikatle doğarsın ama siyasete sahip olursun. Hiçbir zaman siyasi düşünce beyanında bulunma gereği duymadım, zira hakikatlerimi hükümsüz bırakırdım. Hele böylesi bir insanlık dünyasında siyasete ilişmek netamelidir. Zira idrak yetisi dumura uğramış bir insanlık dünyasında kimse söylenene göre değil, anladığına göre pozisyon alıp, değerlendirme yapacağı için ihanete bile uğrar, iftiraya maruz kalabilirsiniz. Bu durumda hakikatlerinizi doğmadan öldürür. Dünyayı tamir edecek, yeni bir insanın doğumuna sebep olacak yegane değer hakikattir, başka şey değil. Karakterini siyasetin değil, hakikatin inşa ettiği bir insanım elhamdulillah. Öyleyse, yaşasın hakikat!

YORUMLAR