İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...76...

Özgür DENİZ - 09.05.2022

İnsan denilen varlık öyle bir cahildir ki, kendisi gibi görünen şeytanların kendisini nasıl aldattığını, nasıl yönlendirdiğini, nasıl sömürdüğünü asla idrak edemiyor, bu yüzden de ömrünü aldanarak tüketiyor. Kimse de buradaki detaylarda ne var ne yok izah ve izhar edemiyor. Zira şeytanın saldığı korku öyle bir korku ki, herkes yaşamak istiyor. Gerçi kahir ekseriyetin de umurunda değildir zaten böylesi durumlar. Sömürürse sömürsün diyorlar, nasıl olsa keyfim gıcır diye düşünüyorlar. Bana neci oldukları için ve kendileri de yaşamdan birazcık paylandıklarından dolayı dönüp arkalarına bakmıyorlar. Böylece sömüren sömürmeye devam ediyor, sömürülen de naçar bir şekilde can çekişerek yaşama tutunmaya çalışıyor. Şöyle bir anekdot aktarılır; Hindistanlı biri İngiliz valiye diyor; bizi çok sömürdünüz. İngiliz vali cevap veriyor; siz de biraz müsaade ettiniz. Olayın özeti budur. Zalim varsa, mazlum varsa, zalim zulmediyorsa, mazlum müsaade ediyordur. Çünkü zulüm ortaklıktır, iki tarafın ortaklığı; zulmeden ve zulme buyur eden. Zaten de herkes herkesi, herkes kendisinden olanları sömürdüğü için de kimse kimseye bir şey diyemiyor. Kimse sömürüye başını ortaya koyarak karşı çıkmıyor, yani kimse mutlak ve saf samimiyetle hareket etmiyor, durumdan istifade herkes kotarabildiği kadar kotarmak istiyor çünkü. Yoksa hiçbir şey olduğu gibi, olup gitmekte olduğu gibi olmazdı. Öyle ya niye gerçekçi, sahici bir emare yok bir şeylerin değiştiğine ya da değişebileceğine dair? Haddizatında dünya üzerinde gizli antlaşmalar vardır şeytanlar arasında. Planlar muayyen bir yerde yapılır, sonra uzaklardaki çocukların ellerine tutuşturulur ve ona göre hareket etmeleri dikte edilir. Böylece bir yerde hazırlanan plan her yerde icra edilir ama insanlığın bundan hiçbir haberi olmaz, onlar her şeyin normal seyrinde olup bittiğini sanırlar, böylece de gizli bir durum olduğunu düşünmezler, düşünmedikleri içinde sorup sorgulamaya gerek duymazlar. Böylece sürüp gider bu hayat, hiçbir şey değişmeden, sömüren sömürmeye, sömürülün sömürülmeye devam eder gider. Haddizatında çark hep aynı şekilde, kurulduğu gibi döner, bazen duruyormuş gibi izlenim verilse de, bu tamamen yanıltmacadan ibarettir, duranı durduğu yerde durdurmak, kaçanı döndürmek, artık bitap düşene de bir umut vermek içindir yani derin bir tezgâhtır her şey, tamamen bir kurgudur, büyük tezgâhtarın bir yemidir. Arada bir bağırışlar çağırışlar olur ama kimse umursamaz bunu. Ki, böylesi bir durum dahi haddizatında kontrollü bir bağırma çağırmadır, yani sonucu önceden belli bir eylemselliktir. Kimseye de anlatamazsınız bu durumu, çünkü herkes konuşlandırıldığı yerde donup kalmıştır ve koşullandırıldığı yöne son sürat, durup dinlenmeden, sorup sorgulamadan koşmaktadırlar. İşin gerçeği ruhlar ölü, beyinler donuktur, bu yüzden de dirilmek ve diriltmek hayal edilemeyecek kadar çetindir, zorludur. Hülasa; zalimlerin çarkı, malların, cahillerin, ahmakların, sekterlerin çalışmayan kafalarıyla döner durur.


EKSTRA:

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/imamogluna-chp-icinden-ilk-tepki-geldi-539501h.htm

 

Helal olsun, helal olsun, helal olsun. Benden demeyeceksin. Hak etmişse vuracaksın. Ki, herkes haddini ve hududunu bilecek. Artık yol vermelisiniz, ki istediği yere gitmeli, istediği gibi davranmalı, kimse umursamamalı ama yanınızda durursa sizde zarar görüsünüz.

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/necati-dogru/vip-otobus-gazeteciligi-kirli-corap-7121321/?utm_source=yazardetay&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber

 

Bence artık o otobüs hükümsüzdür. Yapılan kesinlikle yanlıştır. Otobüse binen gazeteci de, eğer tavır koymak istiyorsa binmemeliydi. Şimdi aynı yere girenden farklı olan kimdir? Orada ki tüm gazeteciler aynılaşmışlardır, yoktur birbirlerinden farkları. Öyle başka zamanlarda beylik laflar etmek kolaydır. Önemli olan yeri ve zamanı geldiğinde eylemini ortaya koyabilmektir.

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/1100-lira-7121364/?utm_source=yazardetay&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber

 

Ya bit git be abi, güldürme insanı.

 

https://www.korkusuz.com.tr/cirkef.html

 

Bu ne şimdi be abi? Nasıl bir yazı bu böyle? Böyle yazı olmaz abi.

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/necati-dogru/nasil-bir-kaymakam-7122595/

 

Bu ne şimdi be abi? Nasıl bir yazı bu böyle? Böyle yazı olmaz abi.


https://www.medyaradar.com/nagehan-alcidan-fotograf-tartismalarina-yanit-imamogluna-saldiranlarin-zihinleri-haberi-2085397

 

Neyden bahsediyorsun sen be kadın? Bizim onurumuz, şerefimiz, ilkelerimiz var. Sen bu ülkeye hangi katkıyı sundun, bu ülkeye faydan nedir, zerre kadar bir şey söyle canım feda olsun. Söyle feda etmezsem namerdim. Güç peşinde koşan zavallılarsınız. Bi de boş boş konuşuyorsun. Edebiyat bile yapamıyorsun. Söylediklerinin derinliklerinden zavallılık fışkırıyor. Güç peşinde sürünerek ömür tüketiyorsunuz. Kaleminizi her devirde gücün emrine sunuyorsunuz. Bende iddialarımı ispatlayayım mı? Var mısın, çıkabilir misin er meydanına? Tek bir söz söylesem rezil olursun. Ki şurada kurdum cümleler bile kifayet eder be. Kalemini gücün emrine sunuyorsun sözünü hak etmen bile rezil olman demektir ama bu sözün derinliğini idrak etmek için de zekâ gerekir. Zaten zeki insanlar olsanız, bu kadar düşmezsiniz. Dünyada ki çürümüşlükten kazanıyorsunuz. Erdemli, onurlu, şerefli insanların çoğunlukta olduğu bir dünyada yaşasaydık her şey çok başka olurdu.


Tarih: 09.05.2022 Okunma: 268

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?