İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...49...

Özgür DENİZ - 05.04.2022

Kardeşim, beni, benim gibi olan biri mi yarattı? Hayır. Yarattı diyorsan korkma, söyle, bilelim ki hizaya girelim. Her şey berraklaşın, netlik kesbetsin, lütfen cevap verelim, insanı insan mı yarattı, evet insan yaratılmayı istedi orası ayrı ve farklı bir konunun konusu ama hayır insanı insan yaratmadı. Öyleyse insanı insan yaratmış yani kendisi yaratmış gibi davranamaz hiçbir faşist kapitalist pezevenk. Hayat benim hayatım mı? Evet. Öyle ya başkasının hayatını yaşamıyorum, acısıyla tatlısıyla yaşadığım kendi hayatım. Gülüyorsam da, ağlıyorsam da, zehir yudumluyorsam da, cehennem alevlerinde yanıyorsam da, yaşadığım benim hayatım. Hayatıma dair seçimlerimde özgür müyüm, özgür olmak zorunda mıyım? Öyledir, öyleyim. İdealde öyleyim ama maalesef realite de böyle bir şans tanınmıyor. Öyleyse bu hürriyetimi gasp edemez hiçbir faşist kapitalist pezevenk, niye gasp ettireyim, gasp etmek isterse niye seyirci kalayım böylesi namussuzca bir eyleme? Hayır bu dünya birilerinin değil de herkesinse, ki herkesindir, o vakit kimse kimsenin hayatını tahdit edemez. Hata yaptığımda bedelini ben ödüyor muyum? Evet. Herkes her bir yandan hatalarının bedelini ödemekten kaçamazsın demiyorlar mı? Diyorlar ve haklılar ve ödeyen de benim, yani sorun yok. Sorunlarım benim sorunlarım mı ve sorunlarımı kendim çözüyor muyum? Evet. Tek bir kişi müzahir oluyor mu böylesi bir durumda? Hayır, bilakis herkes bir tarafa kaçıyor doğru mu? Doğru. Maişetimi bin bir emekle, çabayla kendim temin ediyor muyum, kimse getirip önüme bir dilim ekmek, bir tabak yemek mi koyuyor bedavadan? Hayır. Ki, koyar mı hiç faşist kapitalist pezevenkler? Bir dilim ekmek, bir tabak yemek için canını çıkarırlar şerefsiz, soysuz, onursuz yaratıklar. Bana ait olan topraklar da mı yaşıyorum? Evet. O zaman benim hayatıma karışmak ve hayatımı zindana çevirmek kimin haddine ya, kimin haddine? Benim kaderim üzerinde söz sahibi olmak ve istemediğim istikamette kaderimi çizmek kimin yetkisindedir? Hiçbir kimsenin yetkisinde değildir ve olamaz da. Öyleyse böylesi bir şerefsizliğe tevessül eden yahut edecek olan bu yönde ki bir salahiyeti nereden ve kimden alıyor? Tek bir benzerime zarar vermedikçe, hayatıma tek bir kişi müdahil olamaz, buna hakkı yoktur, böyle bir şey haddi de değildir. Hepimiz bu keskin gerçeği bilmek zorundayız ve buna göre hareket etmek mecburiyetimiz vardır. Tabi insansak! Dünya benim gibi bir insanın mı? Hayır. Dünyanın toprağı, göğü, nimetleri benim gibi birine mi ait? Hayır. Öyleyse durum böyleyse, yaşananlarda bir sıkıntı yok mu? Var. İşte o vakit varolan sıkıntıları çözmek zorundayız hep birlikte. Çünkü mevzubahis sorunlar hepimizi birden ilgilendiriyor. Peki, tüm bu sorunların kaynağı olan düşman hayali bir düşman mı ve görünmüyor mu? Bilakis, gerçek bir düşman ve tam karşımızda duruyor. Yani faşist kapitalist şeytani düzenin ta kendisidir gerçek düşman ve karşımızda olmasını bırakın bizatihi içimizdedir, benliğimize sirayet etmiştir ve ruhumuza, gövdemize, beynimize hükmetmektedir. Ben birilerinin değilim, dünya birilerinin değil ama birileri hem bana hâkim hem de dünya, bu nasıl olabilmektedir? Bu hâkimiyete behemehâl nihayet vermek zorundayız, bedeli her ne olursa olsun. Birleşik güç olarak böylesi bir hâkimiyeti elde eden faşist kapitalist şeytani düzenin pezevenk efendilerine karşı birleşik güç olarak elde ettikleri hâkimiyetlerine nihayet vermek insan olan herkesin boynunun borcudur, varlığının anlamıdır. Büyük insanlığın yüce düzeninin olmazsa olmaz önkoşuludur böylesi soylu bir eylem. Var mı cesaretiniz ve yüreğiniz, çalınan hayatınızı yeniden kazanmaya ve kazandığınız yeni hayatınız içinde yeni bir insan olmaya ve her şeyi yeniden yaratmaya?

Tarih: 05.04.2022 Okunma: 181

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?