İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...20...

Özgür DENİZ - 05.03.2022

Bu dünyada bir gün bile onurunla yaşamamışsan ve onursuzca ikmal etmişsen fani ömrünü şayet, yaşamış sayılmazsın ey insançocuğu. Onur nedir bilir misin? Onur; hiçbir şekilde kimliğe (dine-milliyete-ideolojiye) takılmadan herkese insan nazarıyla bakıp, o nazarla olgulardan mütevellit olayları nesnel olarak değerlendirebilmek ve isabetli kararlar verebilmektir ve dahi doğru olanın yanında yer alabilmektir kimliğini ön plana çıkarmadan. Onur; mazlumun yanında, zalimin karşısında olmaktır. Aç kalan mideleri görmesen de görebilmektir. Mazlumu gözlerinden tanımaktır. Çok uzak diyarlarda olsa da sömürülen mazlum, onun varlığını, duygularını, yaşadıklarını hissedebilmektir. Nedir bilir misin onur? Onur; kimsenin elindekine göz dikmeden, hak ettiğini gönül rızasıyla kabullenmektir ve hak edene de hak ettiğini nakıssız teslim etmektir. Şahsi kanaatimce insanlar onurları için dövüşmek zorundadırlar. Çünkü onurunu çaldığınız insanın her şeyini çalabilirsiniz. Onurunu kaybetmiş olanın, kaybedeceği hiçbir şeyi kalmamıştır zira. Bir defa onurunu çaldınız mı bir insanın, o insana önünüzde diz çöktürebilir, baş eğdirebilirsiniz, onun boynuna tasmayı takıp istediğiniz yöne istediğiniz gibi havlatabilirsiniz, onu kukla yapıp istediğiniz gibi oynatabilirsiniz. Diz çöken ve baş eğen bir insanın da bir daha insan olarak var olabilmesi sonsuzcasına zordur. İşte bu yüzden ilk evvelde insanların onurları kırılır, parçalanır yani çalınır, sonra da o insanlara istenilen her şey yaptırılır, zira yapmayacağım, yapamam diyemezler, çünkü yaptıkları zaman kırılacak, zedelenecek bir onurları kalmamıştır. Onursuz insanlar, herkesin kendileri gibi onursuz olmalarını isterler, çünkü onursuzluk zaman içerisinde onları onurun baş düşmanı yapar ve onurlu insanlardan rahatsız olmaya, nefret etmeye başlarlar. Bu yüzdendir ki, onursuz insanlar, herkes onursuz olsun ve onursuz olanlar da beni fark edemesin isterler. Binaenaleyh, herkesin kendilerine benzemesini ve tek bir farklı kişiliğin baş göstermemesini isterler. Onursuzluk her türlü kötülüğün başıdır, sonu gibi görünür ama başıdır, zira onursuzluk bir sebeptir, sonuç değil. Çünkü bir kötülüğü yaptığınız da onursuz olmazsınız, onursuz olduğunuz için kötülük yapabilecek durumdasınızdır. Onursuz olduğunuz için zalimsinizdir ve zulmedersiniz, aldatansınızdır ve aldatırsınız. Onursuz olduğunuz için iftira atarsınız, mazluma şedit zalime munis olursunuz. Onursuz olduğunuz için haksızlık karşısında lâl olursunuz, hak ve hukuk tanımazsınız. Yahut birbirinden mütevellit sebepler ve sonuçlardır onur ve onursuzluk. Tavuk yumurta meselesi gibi yani. Mesela; bir dosta ihanet ettiğiniz için onursuz değilsinizdir, onursuz olduğunuz için dostunuza yahut herhangi bir şeye ihanet edersiniz. Kul hakkı yediğiniz için onursuz olmazsınız, onursuz olduğunuz için rahatça, insani bir acı duymadan kul hakkı yersiniz. Şeytan ilk evvelde insanın onuruyla oynar. Onuruyla oynatan ve onursuzlukta demir atan bir pezevenk artık nefsinin gemlerini çözmüştür ve kötülük nehrinde yıkanmaya başlamıştır. Şeytan denilen melun onurunun kırılmasına yol açtığı insana da her şeyi kolayca yaptırır. Onurunuzla oynadığı vakit, o kör olası şeytan çok iyi bilir ki artık onursuz insanla oyuncak gibi oynayabilir. İşte bu yüzden şeytan ilk evvelde sizi onurunuzdan eder, sonra da sahip olduğunuz tüm ulvi değerlerden. Onurunuz yok olduğu zaman, dostunuzu satabilir, emanete ihanet edebilir, yalan söyleyebilir, kul hakkı yiyebilir, herkese ait gücü kendinize ait görüp o güçle istediğiniz yere istediğiniz gibi çökebilir, yani aklınıza gelen her türlü kötülüğü küçük, basit ve ucuz çıkarlarınız için yapabilirsiniz. Onurunuzun ölümüyle birlikte istikametinizi tayin eden tüm değerlerinizde ölür, bir anda tesirsizleşirler. Ve artık ölen sizsinizdir ve tüm dünyayı öldürmeye aday onursuz bir cellâtsınızdır. Çünkü onur, bir anlamda değerlerin toplamıdır! İşte bu yüzden bir insan onurlu yaşamak kavgasını vermelidir ve onurlu yaşam hakkını icap ediyorsa söke söke almalıdır. Çünkü her bir insanteki onurlu yaşamaya doğal olarak hak sahibidir, bu hak ne verilen bir haktır ne de alınabilecek bir haktır.

 

EKSTRA:

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/faturasini-odeyemeyen-kadin-yardim-istedi-vakif-muduru-yaka-paca-disari-atti-516721h.htm

 

Ya şimdi ablam sen de ya, paranın tanrı olduğu bir dünya da fakir mi olunur, yardım mı istenir, o para uğruna ne kurbanlar veriliyor bilmiyor musun? O para uğruna atılmadık taklalar kalmıyor, atılmadık iftiralar kalmıyor, yenilmedik haramlar kalmıyor, her türlü kötülüğe yol verilip her türlü iyiliğin önü kesiliyor, doğa katlediliyor, denizler kirletiliyor, toprak çöle döndürülüyor, helal zerre umursanmıyor, onurlar çiğnenip geçiliyor. Öğrenmedin mi paranın nasıl yüce bir değer olduğunu hala? Bak ben öğrendim mesela, ömrü hayatım da ilk defa paranın bu kadar değerli bir şey olduğunu öğrendim, bugüne kadar öğrenmemişim ve peşine düşmemişim, hata etmişim. Ah bir bilsen kimlerin öğrettiğini paranın değerini, küçük dilini yutarsın. Paraya hiç değer vermemekle hayatımın hatasını yapmışım. Öğretilen her şey, değerli bir şey olduğu çok önceden öğrenilen parayı elde etmek için öğretilmiş. Bize öğretilenlerle biz avunurken, paranın ne olduğunu öğrenenler paranın denizinde kulaç atmışlar daima. Şimdi para okyanusunda kulaç atıyorlar.

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/soner-yalcin/oligark-demokrasisi-6987558/

 

Harika bir çözümleme. En azından yanlışlanabilir ve yalanlanabilir değil. Nesnel bakınca böyle oluyor. Çünkü olguyu teşrih masasına yatırıp dip derinliklerine dek çözümlemeden olayları doğru algılamak kabil olmaz.

 

https://www.korkusuz.com.tr/gercekleri-saklamak.html

 

Bunun adı ANALİTİK DÜŞÜNMEKTİR. Bu insanın düşüncelerine katılıp katılmamak değildir mesele. Mesel nedir canım kardeşim? Olguları tam anlamıyla enine boyuna çözümlemektir, tetkik etmektir, tahlil etmektir, analiz etmektir ve olayları nesnel temellerde dip derinliğine değin eşelemektir, sormak ve sorgulamaktır. Daha çok inanır daha az anlarsan bu mümkün değildir. İşte mesele tam da odur; Çehov’un dediği gibi; en tehlikeli insan tipi; daha çok inanıp daha az anlayan insan tipidir. Yoksa mesele; ne Rusya’yı savunup Ukrayna’ya düşman olmaktır ya da ne de tersini yapmaktır.

 

https://artigercek.com/haberler/iki-il-yine-karanliga-gomuldu-ukrayna-da-savas-olmasina-ragmen-elektrik-var-isparta-da-yok

 

Burası Türkiye canım kardeşim, Ukrayna ile ne alakası var? Burası Türkiye, öğrenmediysen öğreneceksin.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/gazeteci-hakan-aygun-son-kulisi-flash-tvde-paylasti-kilicdaroglu-aday-olmazsa-kimin-aday-yapilacagini-acikladi-516982h.htm

 

Öyle diyorsunuz yani, öyle mi diyorsunuz yani? Diyebilirsiniz, özgürsünüz, sizinde diliniz var, dilin de kemiği yok, söylersiniz yani. Suç değil ki söylemek.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/vatandaslar-kurtarirsa-mansur-yavas-kurtarir-dedi-ankarada-isinmak-icin-ciplak-ayakla-metro-metro-gezen-vatandas-sosyal-medyada-gundem-oldu-517000h.htm

 

Mansur Başkan kesinlikle bulur İnşaAllah. İnanıyoruz, güveniyoruz.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/gazeteciyazar-yasar-gursoy-tesiktas-magarasindaki-binlerce-yillik-turk-tarihinin-nasil-kanitlandigini-ve-ataturkun-isvecli-arkeologun-orta-asyanin-alti-bostur-dusuncesini-nasil-curuttugunu-yazdi-516909h.htm

 

Çok ilginç bilgiler. Minnettarız. Saygı ve özlemle.

Tarih: 05.03.2022 Okunma: 259

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?