İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...14...

Özgür DENİZ - 26.02.2022

Her ülkeyi ele geçirmiş olan şeytana ve çocuklarına lanet olsun. Şeytanların ve çocuklarının, ülkeleri yaşanmaz kılan, gerçekleşebilir hayalleri gerçekleşemez kılan, tüm güzellikleri münhasıran beyinlere hapsedip dışavurumunu engelleyen, doğmamış çocukların hakları olan hazineleri yağmalatan, umutları dalından kopmuş yapraklar gibi rüzgârın önüne bırakıveren politikalarına lanet olsun. Şeytanların ve çocuklarının, doğruluğu, dürüstlüğü, güveni, erdemi anlamsız kılan, insanlığı kanlı çarklarda öğüten düzenlerine lanet olsun. İnsanları uyuşturup uyutan, düşünemez hale getiren, soramaz ve sorgulayamaz derekeye düşüren, yaşamaktan bıkıp usandıran, ahlaktan ve adaletten arındırılan kurgulanmış hayatlara lanet olsun. Lanet olsun şeytanın ve çocuklarının kulluk ve kölelik üreten düzenlerine. Muayyen merkezlerde kalıp düşünceler üretip, her memlekette o düşünceleri yayacak mümessiller bulup, o düşüncelerle insanlığa kanca atıp, insanlığı birer robota dönüştürerek insansızlığın kapısını açan şeytanlara ve çocuklarına lanet olsun. Lanet olsun şeytanların ve çocuklarının mucidi oldukları kan emici kapitalist düzenlere. Lanet olsun insanlığı katleden, barışı öldüren, kardeşliği yok eden, doğmaya pişman ettiren savaşa, silaha, nükleer bombalara. Nasıl bir dünya, ne biçim bir insanlık anlayabilene aşk olsun. Bilinci çekilip alınmış, mankurtlaştırılıp sürüleştirilmiş, iradesiz bırakılmış, korkutularak sindirilmiş, özgüveni yok edilmiş, hayal kurması ve umut etmesi yasaklanmış, düşüncesi beynine hapsedilmiş, medyayla ve benzeri araçlarla basit birer nesneye dönüştürülmüş, varlığının farkında olmasına bile imkân verilmemiş, nihayet eşekleştirilmiş ve üzerine binilmiş insanlar üretip kendi geleceğini güvenceye almış kan emici kapitalist düzenlere lanet olsun. Kitaptan, kalemden ve düşünceden korkup ve silahla korkutup sindiren ve insanlığı bir sinek gibi ezip geçen tüm zalim kapitalist güçlere lanet olsun. İnsanlığın topraklarını babalarının çiftliği bilip, tüm insançocuklarını maraba yerine koyup, kaynakları yağmalayıp ve yağmalatıp yoksulluk üreten ve ürettiği yoksullukla insanları kendine kul ve köle kılan kapitalist düzenlere lanet olsun. Oysa daha güzel bir dünyamız olabilirdi, hayallerimiz gerçek olabilirdi, yarınlara dair umudumuz olabilirdi, yaşamak sevincini duyumsayabilirdik, insanlık onuruna yaraşır yaşamlarımız olabilirdi. Güvendiğimiz, inandığımız insanlar bulabilirdik. Çocuklar gibi gülebilir, kuşlar gibi uçabilir, çiçekler gibi açabilir, balıklar gibi yüzebilir, bulutlar gibi akabilirdik, yağmur olup yağabilirdik, kardeş olabilirdik, birlikte şarkılar, türküler terennüm edebilirdik. Yapamadık, yaptırmadılar, yapamadan da yok olup gideceğiz. Doğmaya değmeyecek bir yaşama merhaba demişiz ama farkında olmadan yaşayıp gitmişiz yaşadığımızı sanarak, farkına vardığımız da çok gecikmiş olduğumuzu gördük. İnsançocukları olarak yapacak çok şeyi olupta hiçbir şey yapmayan, yapamayan, gününü kurtarmaktan başka bir şey düşünmeyen, seyretmekle yetinen ve bir şey yapmaktan korkan, şiirden ve türküden mahrum yaşayan, felsefeden korkan, korku bataklığına saplanıp kalmış ve bir kez bile osla cesaretli olmaya cüret edememiş olan biz insançocuklarına da bin kere yazıklar olsun. Oysa zor olan ve oyunu bozacak olan bizdik ama her birimiz kurulan oyunların gönüllü kurbanları olmayı tercih ettik ve tercih ediyoruz. Etleri sıyrılmış kemiklerin peşinde koşarken perişan olmuşuz. Ya cahilce ya da gönüllü olarak kapitalizmin kapıkulluğunu yapıyoruz. Kapitalist sistemler içinde yaşaya yaşaya öyle mallaşmışız, öyle körkütük cahil kalmışız, gerçeğe öyle yabancılaşmışız, hatta kendimize bile öyle düşman olmuşuz ki hiçbir şeyinde farkında değiliz, farkında olmayınca da uyumaya ve güdülmeye devam ediyoruz. Yemin ediyorum biz şuyuz, buyuz dediğimiz hiçbir şeyin gerçeğini bilmiyoruz, laf olsun diye kendimizi tanımlıyoruz ama neyle tanımlıyorsak kendimizi o şeyin bir harfini bile bilmiyoruz, bilmediğimizi de bilmiyoruz ama bildiğimizi sanıyoruz. Gerçekten sığırlar sürüsünden farkımız yok. İster kızılsın, ister kızılmasın umurumda bile değildir, adeta sığırlar sürüsüyüz insanlık ailesi olarak. Ulan kapitalist sistem ciğerlerimizi parçalamış, organlarımızı söküp almış, aklımızı çalmış, bizi don gömlek koymuş, hala ondan çare bekliyoruz. Söyleyin şimdi böylesi bir umut taşıyanın sığırdan farkı var mıdır?  Utanmalıyız insanlığımızdan! Yaşasın devrim ve tek yol devrim, buyurun var mısınız yapmaya, cesaretiniz var mı çalınmış hayatlarınızı kazanmaya? Ya da gerçekten ister misiniz böyle bir şeyi? Lafla peynir gemisi yürümüyor, istiyormuş gibi yapıpta, gerçekte istememek zavallılığına yeltenmeye lüzum yok. Ya istersin ya da istemezsin. İstiyorsan yürüyeceğin yol bellidir, yapacağın eylem bellidir, istemiyorsan da zaten söylediğimiz gibi yaşamaya layıksındır, şikâyet edersen de sahtekârın en adisisindir.

 

EKSTRA:

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/ukrayna-6970369/?utm_source=yazardetay&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber

 

Bu ne biçim yazı be bayım?

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/satranc-3-6972590/?utm_source=yazardetay&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber

 

İlginç bir çözümleme.

 

https://www.medyaradar.com/kultur-bakaninin-esi-pervin-ersoy-polise-semsiye-tutturup-cantasini-tasitti-haberi-2076662

 

İftiradır ya ne münasebet ya da ülkeyi karıştırmışsınızdır bence.

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/ukrayna-yazik-etti-ukraynaya-6975168/

 

İlginç bir çözümleme.

 

https://www.korkusuz.com.tr/ha-tir-la-ta-yim-istedim.html

 

Ne demek istiyorsunuz bayım, neyi hatırlatıyorsunuz yani?

Tarih: 26.02.2022 Okunma: 230

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ. Hakkı Cengiz

26.02.2022 - 18:24

Oldukça karamsar satırlar... Bunları satranç kavramıyla birlikte mi okumalı? Satranç hakkında her birimiz birer kitap yazsa yeridir. İncelemişler, satranç oynayan çocuk, sınavlarda ne kadar zor soru çıkarsa çıksın paniklemiyormuş. İnsanların üzerinde bu kadar baskılı, dikkat edin, etkili demiyorum, baskılı bir dinin satranç hakkındaki görüşleri böyleyse, o toplumda hiçbir ilerleme beklenemez. Neyse ki aklı başındaki insanlar böyle safsatalara inanmıyorlar. AYDINLIK günler dileklerimle ve devrimle... Selâmlar can kardeşim.

Özgür DENİZ

26.02.2022 - 19:29

maalesef hayat karamsar saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. keşke güzel şeyler olsa da neşeli şeyler söylense ama ne mümkün. mutsuz insanlar ülkesiyiz. bu gerçekten böyle. ruhumun beynimin gövdemin derinliklerinde hissediyorum. yaşamak diye bir şey yok. mutluluk yok, haz yok, umut yok. keşke olsaydı. geçen sene ağustos ayında 1 ağustosta 200 tl olan bir şey bugün 600 tl maalesef. lokantalar ateş pahası. giyecek ateş pahası. pazar ateş pahası. gaz su elektirik cehennem gibi. insanlarımız yaşamıyor yaşatmıyoruz. oysa zengin bir ülkeyiz ama bir avuç zümrenin elinde tüm nimetler. yazıklar olsun. gülmeyi unuttuk, sevmeyi unuttuk, neşeyi sevinci unuttuk hatta ağlamayı bile unuttuk şöyle ağız tadıyla. sadece din var sadece. o da söylediğiniz gibi baskı aracı. sanki din insanlara benim aracılığımla zulmetsinler diye gelmiş. yaşayan yok dini ama din adına zulemden çok. yazık. dine bile ihanet ettik. vatan var ağızlarda sakız olmuş ama vatan da yaşayan yok. gerçeği söyleyen tek bir kişi yok. herkes insanlar peşime takılsın diye kendi yalanalrını üretiyor ve topluma doğru üfürüyor. yazık. DEVRİMLE CUMHURİYETLE LAİKLİKLE AYDINLIKLA. tek yol devrim. derin saygılar selamlar saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey.