İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...12...

Özgür DENİZ - 24.02.2022

Hayatta bazı şeyler hiç değişmez, olduğu gibi kalırlar, burada özsel tekâmülden değil dışsal kalıptan söz ediyoruz. Şeytan ve insan hiçbir zaman değişmemiştir, bademada değişmeyeceklerdir. Şeytan mutlak olarak değişmeyecektir ama insan elbette tekâmül edebilir şeytani tarafını diskalifiye ederek. Tamam, mutlak bir diskalifiyeden söz edemeyiz ama törpülemeden bahsedebiliriz elbette. Zira insan ne mutlak şeytani bir mahiyete haiz olabilir ne de mutlak melek durumuna evrilebilir hem şeytani hem de meleksi özellikleri birlikte mündemiçtir ama meleki hususiyetlerini daha belirginleştirebilir ve hep bahsettiğimiz şeyde budur. Zaten insan dediğimiz öz olarak evrimsel bir süreçten geçerek bugünlere gelmedi mi yani beşerken insan olmadı mı? Zaten insanın içinde olan bir şey değil midir, tüm kötücül duyguların tezahür etmesi, iyicil duygulara baskın gelmesi değil midir haddizatında şeytanlık dediğimiz şey? Yani işin özü o ki, bu meyanda şeytan her devirde aynıdır ama insan kalıbına mahkûm değildir. Bu durum Kabil’in Habil’i öldürdüğü günden bu yana aynıdır. İşte o günkü insan neyse bugünkü insan da odur, elbette kalıp olarak ve tabi aynı zamanda kök duygular ve düşünler olarak. O gün tezgâh kuran şeytan ne ise bugün tezgâh kuran şeytan da odur. Çünkü şeytan bir anlamda tezgâhtardır, bir tezgâhta bin çorap örer insanın başına ama çopra örmediğini söyleyerekte kandırır. Velâkin insanın değişmeye temayülü varken şeytanın yoktur. İnsan dünde aynıydı, bugünde aynıdır, yarında aynı olacaktır, şeytan dünde vardı, bugün de vardır, yarında varolacaktır. Ha şeytan elbette dünden bugüne, bugünden yarına hep aynı kalacaktır ama insan ne kadar da kalıp olarak aynı olsa da öz olarak elbette tekamül edebilir, zira böylesi bir kabiliyetle, yetiyle mücehhez kılınmıştır. Bu yüzden ikisini de sahici olarak tanımak, çözümlemek şarttır, bilakis bunlarla ilgili yapılabilecek hiçbir şey yoktur. Yani bazı çıkarımlar geçerliliğini her devirde korur yani olumsuzlanamaz. Geçelim! Şeytan, insançocuklarının üzerinde kurduğu hâkimiyetle ve üzerlerine kâbus gibi çöktüğü karanlıkla, onları mahkûm ettiği cehaletle ve yoksullukla (((ki, yoksulluk taammüden ve kontrollü yaratılan bir şeydir, insanın şeytana mahkum olması için))) onlarla bir top gibi oynayan, onları istediği gibi yönlendiren, onlara her hizmetini yaptıran bir melundur. Şeytanın yapısı bir piramide benzer. Katmanlar halinde bir piramittir bu. En alttakiler sadece üstündekileri belki tanır belki tanımaz ama üstündekilerin üstündekilerden başlayarak daha üsttekileri hiçbir zaman ne bilirler ne de tanırlar. Herkese yapacağı görev bir üstündeki tarafından iletilir ve herkes ancak iletişime geçtiğini bilir ve tanır. Bu dünyada insanın seciyesine mugayir ne varsa hepsi şeytandandır. Normal olarak insanın mutlak yalnızlığı içinde ki durumu olarak iyidir insan. İçinde yaşadığımız bir hayatımız vardır ve bu hayatta muhtelif gelişmeler, değişimler, olaylar vuku bulmaktadır. Fikirler, eğlenceler, sözlü ve yazılı basınlar, dernekler, lokaller, cemaatler, örgütler hayatın her alanında kendilerini göstermektedirler. Bunlar her coğrafyada vardırlar ve etkindirler. Bunların hiçbirisinin varlıkları boşuna değildir, hepsinin mutlaka bir işlevi, görevi vardır. Her biride masum yüzlerini gösterirler daima ama karanlık yüzlerini kimse bilemez. Ve gün gelir, herkes o karanlığın altında kalır. Bu evren, şeytani kötülüklerle, Tanrısal iyiliklerin savaş meydanıdır. Bu savaş yeni bir savaş değildir, dünden bugüne, bugünden yarına uzanan ve hiç bitmeyen, bitmeyecek olan bir savaştır. Elbette bu savaşı her boyutuyla, tüm yönleriyle, dip derinliklerine değin tetkik, tahlil, tahkik edeceğiz ve çıkarımlarımızı da ortaya koyacağız, tabi ki çözüm önerilerimizi de, velakin önce zihnimizde resmini net olarak çizdiğimiz vakit, bu yazı dizimizin gelişim süreci dâhilinde değil.

 

EKSTRA:

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/iki-kere-iki-yuzde-bes-uc-kati-yani-6968511/?utm_source=yazardetay&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber

 

Ne bu şimdi bayım ya? Nasıl yani? İnanalım mı yani?

 

https://www.fox.com.tr/Selcuk-Tepeli-ile-FOX-Ana-Haber/bulten/325

 

Ne diyor bu adam? İlginç ilginç haberler.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/melih-gokcek-fircayi-yiyince-cark-etti-ozhaseki-kardesimdir-diyerek-acikladi-513505h.htm

 

İşte bunu yapma be Sayın Başkan. Kulaklarımla dinledim konuşmalarını. İşte bu olmaz, olmadı.

 

İLGİNÇ:

 

Diziler açılığa sabretmeyi öğretiyor. Hayatta açlık egemen olunca, diziler hemen sabredin mesajlarıyla doluyor. Bu hayatta bunlar normal şeyler oluyor hemen. Sebepleri sorgulama, soru sorma, sadece sus ve katlan. Oh ne ala memleket. Piyasada olumsuz ne varsa, dizilerle insanlara her şeyi normal gösterecek subliminal mesajlar gönder ve uyuştur. İtiraz edenleri de duygusal mesajlara boğ ve sustur. Nasıl olsa milyonlar izliyor ve inanıyor ve beşikteymiş gibi sallanıyor dizi boyunca. İzleyin, duygusala bağlayın, kader deyin, sebepleri sallayın gitsin, soruları çöpe atın, sorgulamayı ihanet sayın, sonsuz bir uykuya dalın ve rüyalarda gezintiye çıkın, gerçekleri yok sayın. Nihayet mal gibi yaşayın.

Tarih: 24.02.2022 Okunma: 256

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?