Dünyada bugün meriyette olan düzen şeytani kapitalist düzendir. Şeytanın çocukları dört koldan insançocuklarını ablukaya almışlardır. Tabi bu bugün böyle değildir, dünde böyleydi, yarında böyle olacaktır, ta ki insançocukları tüm mevcudiyetlerini saran korku prangalarını paramparça edip hayatlarını kazanacak cesaretlerini kuşanasıya dek. Gerektiğinde isyan edebilecek yüreğe sahip oluncaya dek. Tüm korkularınızı yenip meydana atılıp bende varım ve hakkımı arıyorum ve hak ettiğimi alacağım, asil benim dediğiniz gün her şey değişecektir. Ve mevzubahis melun düzenin kurallarını kapitalist şeytan koymuştur. Oyunda onun koyduğu kurallara göre oynanmaktadır. Bu yüzden o hep kazanmakta, insanlık hep kaybetmektedir, aksi zaten kabil değildir, zira kurallar bu sonucu intaç edecek şekilde belirlenmiştir. Öyle olmasaydı, halkın hazinesine kolayca hortum bağlayıp, küçük büyük, garip guraba, yetim öksüz demeden herkesin hakkını kolayca emebilir miydi kahpe kapitalist? Dünyanın tüm nimetlerini inhisarına almıştır ve nimetlere ulaşmayı öyle zorlaştırmıştır ki, ulaşmak isteyen onun önünde secdeye kapanmadan nimete ulaşamaz. Tüm kanını akıtıp canını versen de hak ettiğini alamazsın. Çünkü her şey alamayacağın şekilde dizayn edilmiştir. Ya önüne bir engel çıkarır ve vermez ya önüne bir barikat koyar ve aşmanı ister senden ve bilir aşamayacağını yani alman gerekeni alamayacağını ya da canını çıkarırsın ama yine de hak ettiğini vermez. Hülasa; karın topluğuna it gibi çalıştırır seni ama insan gibi yaşatmaz asla. Her insanı bir eşek olarak görür o. Canı çıkasıya çalıştırmak, posası çıkınca da bir kenara atmak ister ve yapar da bunu. Bizler maalesef kapitalizmin ölmüş eşekleriyiz. Kapitalizm için münhasıran büyümek vardır, büyümek, büyümek, sınırsız büyümek. O büyürken insanlık ise bitevi küçülmektedir. Çünkü insanlık onunla mütenasip olarak büyürse kaybedeceğini düşünür. Zira küçülen küçük düşünür, bu yüzden de hep küçültmek ister insanlığı. Çünkü o büyümek, palazlanmak, genişlemek ister bitevi ve bu dinamiklerle hareket eder mütemadiyen. Zira büyümeden, karşısındakini eksiltip kendisini çoğaltmadan yapamaz. Mütemadiyen üretim olsun ister, üretilen tüketilsin ve yeniden üretilsin ister. İnsançocuğu durup dinlenmeden çalışsın ve bitevi üretsin ve ürettiğini de yine tüketsin yani ucuza ürettiğini pahalıya tüketsin. Bunu yaparken de her şeyi kirletir kapitalist şeytan, insanı ve doğayı kirletir ve dahi yağan yağmur bile kirli akar, kapitalist şeytanın ihtirasları, daha fazla kazanmak hırsları yüzünden. Üretenlerinde canını asla düşünmez. Böylesi melun bir sistemdir o. Taksim yaparken de üretim olayını asla düşünmez. Bin alır ama zerresini verir. Nimet ona kalır külfet halkın sırtına yüklenir. Asla yeter demez. Nerede duracağını bilmez, bilse de orada durmaz. Bir kapitalist asla iradesini kullanmaz, zaten bir iradesi de yoktur, olsa da kıymet-i harbiyesi yoktur iradesinin. O mütemadiyen kazanmalıdır ki, en güçlü olmalıdır. Çünkü dışındakiler üzerinde egemenlik kurabilmesi için güce ihtiyaç duyar. O dünya kaynaklarının, kendi arzuları ve ihtirasları gibi sınırsız olduğunu sanır ama böyle değildir işte velâkin bilmez bunu, bilse de idrak edemez. Çünkü her kapitalist aynı zamanda bir zombidir. Haddizatında insan üretirken aynı anda doğadan azaltmaktadır, binaenaleyh haddinden fazla her üretim doğadan, dolaysıyla insanlıktan eksiltmektir, çalmaktır hatta geleceği çalmaktır. Onun vicdanı, ahlakı ve adaleti yoktur. Bu yüzden her şeyi bir şeye bağlar o. İnsanlar önce kendilerini, sonra halklarını, nihayetinde ise devletlerini bu melun, kirli, kanlı ve vahşi zihniyetten ve sistemden kurtarmalıdırlar. Bilakis yaşayamadan yok olup gideceklerdir. Hayatlarımızı kazanmaya cesaretimiz olmalıdır! Cesaret, biraz daha fazla cesaret, kazanacağız, mutlaka kazanacağız, kurtuluş bizim ellerimizdedir.

YORUMLAR