İNSAN DENİLEN ŞEYTAN...6...

Özgür DENİZ - 18.02.2022

Maalesef ki maalesef, bu dünyada artık bilginin hükmü yoktur, bu dünyada onurun esamisi okunmaz, haklı olan zayıfın itibarı yoktur. Burada zayıf masumdur diyemeyiz, elbette zayıfta suçludur, zira onuruna sahip çıkmamaktadır, hayır diyememektedir, öyle değil miydi; zulüm iki taraflı değil miydi, zulmeden zalimle, zulme sessiz kalan mazlum misali. Zaten itibar da maddededir. Namuslu ve şerefli ezilir, sömürülür, yok edilir burada. Bu dünyada her şey bir oyun ve her şey paranın gücü uğruna. Davalar bile paranın davasıdır. Bu dünya mutlak bir muamma. Bilginin, deneyimin, tecrübenin, liyakatin hükmünün yerini silahın, paranın, şöhretin, gücün, makamın hükmü almıştır. Bu dünya oyun kuranların birbirlerini besledikleri bir yer, renkleri, dilleri, dinleri, milliyetleri farklı olsa da hepsi aynı olan oyuncuların. Tam bir düzenbazlık ve sihirbazlık hâkim her şeye. Artık kitabın, okumanın, öğrenmenin devri kapanmıştır. Tüm kutsallar ölmüştür. Çünkü kitap hiçbir işe yaramamaktadır, okumak ve öğrenmek daha büyük kayıplarla baş başa kalmanız demektir yahut çıldırmanız, ateşlerde yanmanız. Hayal kurmanız ve ideal beslenmeniz büyük bir tehlikedir ve felaketlere kapı aralayacak yoldur sizin için. İdealleriniz uğruna namuslu olmanız, dürüst olmanız ve gerçeğin peşine düşüp, bulduğunuz gerçeği haykırmanız yok edilmenizin birincil sebebidir. Kimse de umursamaz, hatta bir tekmede, kendileri uğruna kavga edilenler atarlar maalesef. Zaten kitap şeytanın düşmanıdır ve şeytan o düşmana aman vermemektedir, ona dokunan yanmaktadır. Kendi olan, düşünen, soran, sorgulayan bir dakika bile özgür olamaz. Cahil biri de olsanız, hiçbir kabiliyetiniz ve yeteneğiniz de olmasa, cebinizde paranız, arkanızda dayınız, altınızda makamınız, ekranlarda şöhretiniz varsa her şeye sahip olabilirsiniz. Herkes önünüzde hizaya geçip düğme ilikler ama kimse düşünene, okuyana, namusluya dönüpte bakmaz bile. Bilakis bir dilim kuru ekmeğe muhtaç kalırısınız. Tek dinlenilen, olmayan aklına başvurulan, karşısında el pençe divan durulan siz olursunuz. Öyle değil mi? Bugün insanlığa hiçbir artı değer katmayanların, bedavadan kasalar dolusu paralar iddihar eyleyenlerin önlerinde hizaya geçilmekte değil midir, onlara daha fazla değer verilmekte değil midir ve namus abidesi bile olsanız, eğer gerçeğin peşindeyseniz, gücünüz yoksa, şöhretsizseniz sürünmekte değil misiniz? Ve bugün insanlık kendisini her şeyin sahibi yapabilecek olan bu alternatiflerin peşinden son sürat koşmaktadır. Şeytanın yoludur bu ve artık o yola girmekten başka çareniz de kalmamıştır. Ki, zaten o yoldasınızdır ama farkında değilsinizdir. Maalesef insanlığın ilk gününden bu yana ağır ağır ve son derece titizlikle kurduğu kapana düşürmüştür insanı şeytan. Çünkü ancak o yola girerseniz, tüm arzularınız, istekleriniz, beklentileriniz gerçek olabilmektedir. Cahilliğiniz para etmekte, gücünüz egemenliğin yolunu açmaktadır. Kafanız çalışmıyorsa değerlidir ve size değer katar. Gerçekten kafanız ne kadar az çalışıyorsa, ne derece ileri düzeyde malsanız daha itibarlısınızdır. Hülasa; o yoldaysanız, cahil olmanızın, güçlü olmanızın getirisi büyüktür. Cahilseniz allameymiş gibi görülürsünüz, güçlüyseniz suçlarınız bir kalemde siliniverir. Paranız tüm suçlarınızı, günahlarınızı anında siliverir. Ne kadarda bilginiz olsa da dinlenmezsiniz, ne kadar da suçsuz olsanız da zayıfsanız suçlusunuzdur. İşte böyledir, insanlık tarihi süreci içerisinde adım adım kurulmuş olan ve cennete ulaştıracağı sanılan şeytanın yolu. Velâkin o yoldan çıkmışsanız, bilgili olmanız bir şeyi değiştirmez, zayıfsanız yok olursunuz ve tüm suçlar sizin üzerinizde kalır. Bağırsanız çare etmez, isyan etseniz başınız gövdenizin üzerinde duramaz. Şeytanın sizi bitevi beslemesi için, onun yolunda sadık ve sabırlı olmanız kâfidir. Para ve gücün tenkisi, şeytanın mağlubiyeti demektir, velâkin şeytan mağlubiyete tahammül edemez. Çünkü o müsaade istemiştir ve isteklerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğinin görülmesi için müsaade verilmiştir. Şeytan dünyayı kaybetmekten asla hazzetmez. Çünkü onun varı yoğu dünyadır ve onu kaybederse elinde hiçbir şey kalmayacaktır. Bu yüzden dünyada daima paranın ve gücün tanrısallığı söz konusu olmuştur. Ve insanoğlu, adeta, para ve güç önünde secdeye kapanmıştır, kapandığı günden beri de başını bir türlü kaldıramamıştır. Para ve güç uğruna feda etmedik değer bırakmamıştır. Namusuna, şerefine, onuruna kadar her şeyini feda etmekten imtina etmemiştir. Vatan toprakları bu yüzden satılmıştır, devletler bu yüzden inhitata ve inkıraza maruz kalmışlardır, milletlerin evlatları bu yüzden köleleştirilebilmişlerdir, dinler bu yüzden tahrifata ve tahribata uğramışlar, dünyaya değişilmişlerdir ve kompradorların payandası kılınmışlardır, zenginlikler bu yüzden kolayca yağmalanabilmiş, canlar bu uğurda bir hiç uğruna kolayca harcanabilmişlerdir. İşte kapitalizmde bu yüzden güçlüdür. Onun elinden parayı aldığınız gün kendi hayatınızı kazandığınız gün olacaktır, hayatlarınızı kazanmaya cesaretiniz var mıdır? İçinizde ve dışınızda devrim yapabilecek yüreğiniz var mıdır?

Tarih: 18.02.2022 Okunma: 244

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?