KÜÇÜĞÜZ...

Özgür DENİZ - 10.02.2022

Beyni de, kişiliği de küçük insanlarız. Yemin ediyorum böyleyiz. Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim böyleyiz. Tüm kutsallar üzerine yemin ederim böyleyiz. Çünkü bu bir elbise gibi üzerimizde, bir maske gibi yüzümüzde duruyor ve durdukları yere yapışıp kalmış durumdadır. Evet, küçüğüz kardeşim, çok sığız ya, yemin ediyorum çok sığız, alık ve bönüz. Şimdi bunu söylüyorsun ya, bu söylemeyi bile kendini beğenmişlik, çokbilmişlik, zaten sen hep bilirsin olarak değerlendirmek adettir bizde. Şerefsiz evladıyım onlarca kez yaşadım bunu yani tecrübe söyletiyor. Eğer böyle küçücükte olsa bir duygulanım varsa dünyanın en namussuz insanıyım. Yok kardeşim yok, ama yok demek fayda etmez, cahil ille de var der ve sonunda inadıyla inandırır seni de, kendini de. Zira böyle bir damgayla susturmaktır niyet, çünkü söylenenlere söyleyebilecek bir sözümüz yoktur karşılık olarak. Oysa mutlak ve muhakkak bir hakikattir bu. Gözlerin gördüğü, kalplerin hissettiği sarih ve bedihi bir resimdir bu. Gördüğünü söylediği gözleriyle, önünde duran resimdeki gördüğü çizgileri izah edemeyen hatta ne gördüğünü bile söyleyemeyen nasıl bir zekâya maliktir? Kurumuş olan ağaca, evet evet gözlerin kesin olarak gördüğü, bakınız baktığı değil gördüğü kurumuş ağaca yaş diyen biri nasıl bir zekâya maliktir? Zalime mazlum diyen nasıl bir zekâya maliktir? Gözlerin içine baka baka yalan söyleyen birine bak işte nasıl da doğruyu söylüyor diyen biri nasıl bir zekâya maliktir? Gerçekten böyle bir zekâ nasıl bir zekâdır, böyle bir kişilikten beklenebilecek ne vardır? İşte o damga tam da burada devreye giriyor; kendini beğenmişlik ve çokbilmişlik damgası. Çünkü siz aksini söylüyorsunuz ya ve söylediklerinizi de tüm detaylarıyla hüccetlendiriyorsunuz ya, bu zoruna gidiyor malın. Ya çapımız kifayet etmiyor çözümleyemiyoruz ya da rezil birer korkağız ve kaybedeceklerimiz olduğu için kaybolmasınlar istiyoruz. Fikrin ve şahsiyetin cüceleriyiz. Fikrimiz yok bu kesin, zira bilgimiz yok. Şahsiyetimiz yok, zira fikrimiz, felsefemiz yok. Ne fikir konuşabilecek bir kişiliğimiz var ne de fikir üretecek beynimiz var. Çünkü bunu beceremeyiz, becerebilecek çapımız yok. Zira analitik düşünebilecek, senkronize düşünebilecek, tahlil edebilecek kalibremiz yok. Tam bir zombiyiz. Bizim düşmanımız var sadece ve o düşman sayesinde varlık kesbediyoruz, çünkü düşmandan bağımsız bir varlığımız yok. O düşmanı göstererek kendimize kanalize ediyoruz sürümüzü ve böylece kendimize acındırarak kolayca aldatıyoruz o sürüyü. Öyle ya varlık ispat ister neyle ispat edecez var olduğumuzu? Olmayan varlığımızı, olmayan hangi delille ispat edecez? Zaten bunu yapabilmek için çok yol kat etmiş olmamız iktiza eder. Bir kitap söylüyoruz, okunsun istiyoruz, okuyana nasıl buldun diyoruz, iyi işte cevabını alıyoruz, okumuş bırakmış. Kitap nedir, ne anlatmaktadır, nasıl anlatmaktadır, hangi dersi vermek istemektedir, umurumuzda değildir. Yani bir kitap bir değişim demektir de mi, öyle olmalıdır yani, çendan bir davranış değişikliğine yol vermelidir, ama tık yok, çünkü hiçbir şey hissetmemiş, hissetmeyince de anlamak ihtiyacı duymamış ahmak. Zira ne anladın, ne aldın dediniz mi, tık yok, çünkü ne anlayabilecek bir bilinç ne de bir şey alabilecek potansiyel var. Sığır gibiyiz, otluyoruz, birazcık tatmin oluyoruz, o kadar. Her şeyde öyle değil mi, biliyoruz geçiyoruz değil mi, peki kaçımız anlıyor? Anlamak için hissetmek gerekir! Hissetmediğin şeyi anlayamazsın demişti galiba Shakspeare değil mi? Mesela; bugün yoksulun halini niye anlayamıyoruz? Çünkü hissetmiyoruz, zira o yaşama sonsuz uzağız. Beynimize ağır geliyor zira fikirle iştigal. Ama fikir sahibiyiz, ahkâm kesmeye bayılırız, abuk sabuk şeyler söylemekten haz alırız, çürütülünce de it gibi havlarız. Oturup bir mesele üzerine fikir teatisi yapamıyoruz mesela. Niye yapamıyoruz? Neyden korkuyoruz? Çünkü cesaretimiz yok, apışıp kalırız diye korkuyoruz, bu yüzden fikirle cevap veremeyeceğimizi bildiğimiz için korkutma yolunu tercih ediyoruz, korkutursak boyun eğdiririz ve cehaletimizi de göstermemiş oluruz diye düşünüyoruz. Mesela; kaç fikri köklerine göre konuşabiliriz? Hadi buyurun cesaretiniz varsa. Mesela; dini konuşabilir miyiz? Burası gâvur toprağı mı? Değil ama konuşamazsınız. Çünkü dindar değiliz, dinciyiz ve konuştuğumuz zaman ortaya dinsizliğimiz çıkar, zira yaşantımızın dinle yakından uzaktan alakası yoktur, dinle aldattığımız gerçeği de tezahür eder ayrıca hem de sarih olarak ve bu işimize gelmez, bu yüzden de dini bile konuşturmazlar yüzde bilmem kaçı Müslüman denilen ülkede. Ya da Türklük üzerine nereye kadar konuşabilirsiniz? Biz gâvur muyuz? Değiliz ama Türk’üm diyenlerin nasıl bir şey oldukları tezahür ediveririr sarih olarak ya da ne bileyim garip şeyler bu şeyler, netameli şeyler. Peki, niye konuşamayız bu olgular üzerine gerçekten? Ama konuşamadığımız olguları savunuyoruzdur kesin. Çünkü bu olguların cahiliyiz ve bu olgular münhasıran kullanılmak için vardır, yaşanmak için değil. Zira iyi kazandırmaktadırlar, kazananları iyi palazlandırmaktadırlar. Şimdi bunu söyledik ya, direkt namussuz oluruz, hain oluruz, oysa ilginç bir soru gerçekten, hakikaten böyle bir şey mi var, böyle bir şey nasıl olur diye sormamız icap eder değil mi? Ama biz ters insanlarız, tersten bakarız, tersten anlarız, tersten yargılarız. Çünkü biz küçük insanlarız. Niçin hep sonuçları konuşuyoruz da, sebepleri konuşamıyoruz? Çünkü sebepler çarpıcıdır ama sonuçlar yarayıcıdır. Sebepler bizi gösterir, sonuçlar ise ortaya karışıktır. Sebepleri konuşmak tehlikelidir ama sonuçlar konuşmak kolaydır, basittir, dalkavuklukça konuşmayı kolay kılar, çok konuşmayı ama boş konuşmayı sağlar. Sorsak mesela; bu ülkede her eve en az BEŞ BİN TL girebilir mi? Giriyor mu? Girmiyorsa niye girmiyor? Girmiyor sonuçtur tamam ya peki niçin girmiyor? Niye girmediğini konuşamıyoruz? Konuşalım mı tüm tafsilatıyla? Hayır, konuşamayız, ateşe var, cıss. Şuraya giden milyonlar bunun için harcansa olmaz mı deseniz bile tehlikeli görüleceğiniz bir iş yaparsınız. Oysa bunda ne var? Gerçeği söylemek kötü müdür? Düşünmeyen, mal gibi yaşayan bir toplumda kötüdür. Çünkü güdülmek için var edilen malları şüpheye düşürmek netamelidir, bunu yapan da netamelidir. Velakin her şeyi apaçık ortaya koyup üzerine konuşmak iktiza eder oysa, büyük insanlar, büyük toplumlar bunu yaparlar. Misal; bir adam dinleriz, din konuşuyordur, söze odaklanmayız, adama odaklanırız, sapığın biri, boş konuşuyor, geri zekâlı, maşa deriz, niye? O dindardır, biz dinciyizdir zira. Çünkü o adamın sözlerine cevap verebilecek, söylediklerini algılayıp, anlayıp, çözümleyebilecek, onun sözleri üzerinde düşünebilecek yüreğimiz, cesaretimiz yoktur hatta ona verecek cevabımız yoktur ve hatta karşılık vermeye yeltenirsek aslında ona yüklediğimiz vasıfların kendimize ait olduğunu göreceğizdir. En kötüsü de, dinle kuyruğundan tuttuklarımızı daha fazla tutamamaktan korkuyoruzdur. Oysa sözlerini dinlememiz, anlamamız ve cevap vermemiz gerekir değil mi, olması gereken budur değil mi? Hayır bizde bu değildir işte. Çünkü kim olduğumuzu asla göstermek istemiyiz, görülelim diyemeyiz. Büyük olana sahip olmak ve bitevi büyüklerden söz etmek küçük olanı büyütmez. Büyümekte bedensel olarak genişlemek değildir. Ama biz böyle olur sanıyoruz. Çünkü biz küçüğüz ve asla büyüyemeyeceğiz, küçük kalmak kaderimizdir bizim. Böyle mutluyuz çünkü. Sonsuz mutluluklar canlar!

 

SEÇME LİNKLER:

 

En azından mutlaka tıklayın-üstünkörü bile baksanız iyidir- gerçekler iyidir, merhemdir, şifalıdır, uyandırır, hiç olmazsa şüphelendirir ve şüphe mutlak gerçektir. Hadi okuduklarınız gerçek olmasa bile yine de bir acaba diyebilirsiniz. Zaten verdiğim linkleri mutlak gerçeklikler olarak vermiyorum asla ve kata, sadece bakılsın, görülsün, okunsun, çözümlemesi yapılsın diye veriyorum. Yoksa mutlak ve muhakkak olarak doğrudur diye vermiyorum, bunun bilinmesini istiyorum. Herkes kendisi karar verecek neyin ne olduğuna. Benim öyle bir yetkim yok çünkü. Bu doğru, bu yalan diyemem. Zaten reddetmek ya da onaylamak için okumam. Ölçmek, biçmek, tartmak için okurum.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ibbden-burs-ile-ulu-ondere-hakaret-kavakci-kardesler-tezlerinde-ataturku-mussolini-ve-hitlerle-bir-tutmus-508151h.htm

 

Ne güzel hayat de mi? Milyonlarca bursla eğitim görmek, o ne rahat hayat, gerisi bayat, fırlat at hepsini, git keyfine bak, insanlık ölmüş ne gam.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/halil-falyali-suikasti-sonrasi-sedat-pekerden-dikkat-ceken-hareket-508128h.htm

 

Mukadderat. Herkesin ölümüne yol açacaksan senin ölmen daha iyidir, tek kişi. Hayat budur; beni yok edeceksen, bir kişi olarak senin yok olman daha akılcıdır. Ama bir yer es geçiliyor sanki, ya ölenden daha güçlü ve tehlikeli olanların elinde idiyse o ölen tek kişi!

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/corumgaz-genel-mudurunden-yuksek-dogalgaz-faturasi-elestirilerine-ilginc-cevap-evde-atletle-dolasmamiz-gerekmiyor-508123h.htm

 

Fırınlara girelim, yaşamayalım. Bence en iyisi ölmek, tertemiz, masraf yok. Öyle değil mi, yaşamak bizim neyimize, bizler efendilerin ısınmak için sobaya attıkları birer odunuz, çöp poşetine layık çöpleriz.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/enflasyonun-ugramadigi-tek-lokanta-millet-degil-ama-vekilleri-sansli-508103h.htm

 

Bunlar ağa siz maraba. Öğreneceksiniz! Siz onları yedirmek, içirmek, giydirmek, hülasa; yaşatmak için varsınız hala öğrenemediniz mi? Gerçekten zekâ yönünden sıkıntı mı var?

 

https://odatv4.com/guncel/bilal-erdogan-sorunun-kaynagini-buldu-kapitalizm-228746

 

Ne sanmıştınız, gerçek düşmanı kimse görmez mi sanmıştınız, kapitalizm bu, en büyük düşman, her tarafı kuşatmışken görülmez mi hiç, Müslüman ferasetlidir, basiretlidir, sorun ne ise onun kaynağını görür, bulur, yok eder.

 

https://www.milligazete.com.tr/haber/9365363/trol-abdurrahman-uzundan-erdoganin-oglu-bilal-erdogana-gozu-doymaz

 

Abi hem adama trol diyorsunuz hem de böyle haber yapıyorsunuz. Hani şu bazılarını gece yarısı hapse geri sokturdu dedikleri şahıs değil mi bu? Trol bu ne yapacağı belli olmaz ki. Bazen yanlışlıkla yanlış yere konuşur. Belki de kasten yapar yaptığını.

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/dinozor-6938520/?utm_source=yazardetay&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber

 

Ne dinozorlarmış be, bitmedi gitti kavgası. Başkan ne yaptın sen be, günahın neyi de böyle oldu?

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/bu-dava-tarihe-gececek-6941005/?utm_source=yazardetay&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber

 

Ne davasıdır, nasıl bir davadır, niçin tarihidir, umarım doğruları yazmışsındır.

 

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/soner-yalcin/mosyo-sarl-tokas-6940980/

 

İlginç bir hikâye ama tabi bilgi temelli gerçek bir hikâye sanki.

 

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/cengizin-sirketi-trafolarin-maliyetini-devlete-yikmis-1906072

 

Kurnaz adam abi. Seviyorum ben bu adamı!

 

https://artigercek.com/yazarlar/ahmetnesin/barlas-in-hastalik-cuppeli-nin-kenef-teorisi

 

Böyle yazı olmaz ama. Sizlerde iyice sınırları aştınız bayım.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/siyasi-iktidar-bilerek-yoksul-uretiyor-507636h.htm

 

Nasıl yani bayım, anlayamadım? Bir daha ki sefere lütfen açar mısınız mevzuyu, detaylandırın lütfen.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ahlaksizlikta-son-nokta-elektrik-ve-dogal-gaz-faturalarindan-milletin-cani-yani-yanarken-turgay-guler-topluma-kuru-fasulye-dagitalim-herkes-kendi-gazini-uretsin-507790h.htm

 

Gayet normal beyler, niçin şok oluyorsunuz ki? Bu tipi, bu millet büyütmedi mi, bir şey yerine koyup sürekli onore etmedi mi? Çok konuşmak isterim de neyse. Elbet bir gün daha özgürce konuşacağız. Tabi özgürlüğü ne kadar sevdiğimize bağlıdır bu. Çünkü istediğin şeyi alırsın ama verdiğin kavgaya bağlı alman da. Ne kadar çok istiyorsan, kavganı da o kadar namuslu, doğru ve dürüst olarak verirsin.

 

https://odatv4.com/guncel/patron-isadami-olursa-isparta-felaketinin-haber-degeri-olmaz-228932

 

Ayıp ama böyle söylenmez ki, değeri olmayan bir şey dikkat çeker mi, siz olsanız da dikkat etmezsiniz yani?

 

https://www.medyaradar.com/tansu-cillerin-partisiyle-ilgili-yeni-gelisme-iddialar-dogru-kesin-bilgi-haberi-2074764

 

Hakikaten mi, hayır ya inanamam, ha pardon hangi topraklarda yaşadığımızı unuttum, gayet doğal, olabilir, ciddi oy da alabilir.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-sirada-kim-var-herkes-onu-merak-ediyor-yilmaz-ozdil-5-mesaji-arka-arkaya-paylasti-508300h.htm

 

Nasıl yani?

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ekonomist-mahfi-egilmez-vatandasa-kotu-haberi-verdi-faizdeki-gizli-oyunu-acikladi-508427h.htm

 

Ne münasebet kardeşim. Ayet var ayet. Haddinizi bilin, yalan söylemeyin.

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/flas-fatih-portakaldan-numan-kurtulmusu-pisman-edecek-sozler--508312h.htm

 

Sen ne zannediyordun bu milleti bayım?

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/canli-yayinda-alevilere-agza-alinmayacak-kufurler-etti-yakup-tilki-hakkinda-flas-gelisme-508360h.htm

 

Sen kimsin? Seni kim sever? O zaman çek git bu topraklardan? Neyse bize insanlık, onur ve nezaket yakışır. Herkes diliyle ölçülür.

Tarih: 10.02.2022 Okunma: 269

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ.Hakkı Cengiz

12.02.2022 - 10:22

"Mesela; bugün yoksulun halini niye anlayamıyoruz? Çünkü hissetmiyoruz, zira o yaşama sonsuz uzağız. Beynimize ağır geliyor zira fikirle iştigal. Ama fikir sahibiyiz, ahkâm kesmeye bayılırız, abuk sabuk şeyler söylemekten haz alırız, çürütülünce de it gibi havlarız." Bir muhtacın nasıl kıvrandığını anlamazsak ona çare olmazsak insan değiliz. Kitap, Türklük, Müslümanlık konularında benzer görüş ve gözlemleri paylaşıyoruz. Kavakçı kardeşler ve İBB bursuna baktığımız vakit; o bursun o amaca hizmet etmek için verildiği gayet açık! Kalemine, emeğine sağlık can kardeşim. Selâmlar...

Özgür DENİZ

12.02.2022 - 10:44

Kalben sonsuz teşekkürler saygıdeğer paşam saygıdğer ağabey. Mesele Türklük ve Müslümanlık değil İNSANLIKTIR. İnsan olmayanın Türklüğünü de Müslümanlığını da neyleyim? Bugün piyasada bulunan niceleri her an Türk''üm, Müslümanım diyenlerden daha duyarlıdırlar İNSANLIK KAVGASINA. Ben bu dünyaya sürekli Türküm, Müslüamnım deyip durmaya gelmedim, İNSANLIK ONURUNA YARAŞIR şekilde yaşamaya geldm. İnsanlığı DEVRİM kurtaracaktır. Ama gerçek bir İNSANLIK DEVRİMİ. Lenin''in söylediği GERÇEK BAYRAM GÜNÜ özleminin içindeyiz. Kalben bilmukabele saygılar selamlar.