İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...355...

Özgür DENİZ - 24.01.2022

Bakınız ey insançocukları, bizler, zaten ta hayatımızın başından itibaren bunlara ram olacak şekilde bir tornadan geçiyoruz hem de aynı tornadan çıkmış olanların elleriyle, iyice tesviye ediliyoruz, kafalarımız ve ruhlarımız biçimlendiriliyor, ondan sonra gözümüz açılıyor ve kurgu insanlar olarak hayatın içine giriyoruz, hayata atılıyoruz ve atıldığımız hayat, ta başından beri doğru olduğu, bu hayatı yaşamaktan başka çıkar yolumuzun olmadığı, karşısında durmayıp içine girmemiz ve akıntısına kendimizi bırakıvermemiz gerektiği söylenen hayat. Yani çerçevesi önceden çizilen ve haydi girin içine denilen hayata girerken kurgu insanlar olarak giriyoruz, gerçek insanlar olarak girmiyoruz. Bu yüzdende her şeyi daha önce ayarlanmış, kodlanmış, biçimlendirilmiş zihinlerimize göre algılayıp, anlıyoruz, işte buy yüzden bazı şeylere daha başından düşman olup, bazı şeylerinden daha başın biatçileri oluyoruz. Yani hayatımızı biçimlendirenler, hayatları biçimlendirilenlerdir. Böylesi bir şeyi behemehâl reddetmeliyiz ve yeni bir hayat yaratmalı ve yarattığımız hayata da yeni insanlar olarak girmeliyiz. Bizler girmeye zorlandığımız ve bahsettiğimiz hayata gerçekliğimizi geri de bırakarak giriyoruz ve kurgu insanlar olarak ilerliyoruz artık bundan sonra. Niçin yatırıldığımız yataktan kalkıp kendi yatağımıza geçmiyoruz? Bozuk bir arabaya biniyoruz ve sonuna kadar onu sürmeye çalışıyoruz, gücümüz var ama arabayı değiştirmeyi düşünmüyoruz. Bizler kendi arabalarımızı sürmüyoruz. Bizler kendi yataklarımızda yatmıyoruz. Bizler narkozlandık, uyuşturulduk, uyutulduk ve sürekli uyumamızı sağlayacak uyutan bir yatağa yatırıldık. Halen de uyuyoruz maalesef. Hepte aynı modda kalmamız için arada bir gram gram damalarımıza zerk ediyorlar maddelerini. Gezip dolaştığımız aldatmasın bizi, uyurgezeriz de ondan böyleyiz. Bu halimizden de pekte memnunlar memnun olmaları gerekenler. Çünkü bu halimizle onları ormanda başıboş bırakıvermiş oluyoruz ve istedikleri gibi ağaçların köküne köküne indiriyorlar baltalarını ve götürüyorlar depolarına. Tüm zenginliklerimizi bizler uykuda iken talan ediyorlar. Zenginliklerimiz ellerine geçtiğinde ise bizlerin yapabileceğimiz hiçbir şeyimiz kalmayacağını çok iyi biliyorlar yani ebediyen bizlere hükmedebileceklerini görüyorlar bu şekilde. Hadi uyanalım! Gücümüz var istediğimiz arabayı alalım ve kendi aldığımız arabalarımıza binelim, istediğimiz yatağı alalım ve insanca, gerçek insanlar olarak, mışıl mışıl uyuyalım.

 

EKSTRA:

 

Günlerden 24 Ocak. Karanlık ve meşum bir gün. Karanlığı aydınlatmak için savaşan cesur bir yürek göçtü bu dünyadan. Uğur Mumcu melun bir suikastla hayata veda etti. Cesur bir yürek, eğilmez bir baş, satılmaz bir kalem, ölmez bir fikir. Saygıyla, sevgiyle, rahmetle, minnetle anıyoruz. Hayatımda hep senin gibi bir Avukat ve araştırmacı Gazeteci olmak istedim Uğur abi ama olamadım, içimde bir ukde olarak kaldı bu hayalim. Sağlık olsun. Kendisinin kaleme aldığı SESLENİŞ adlı şiirsel yazıyı mutlaka okuyun sevgili gençler ve unutmayın vurulanları, onlar vuruldular ama sizlerin hayatlarınız çalındı. Hayatlarınızı, yarınlarınızı aydınlatmak, umutlarınızı çoğaltmak için verdiler kavgalarını ve o yolda katledildiler çünkü. Unutursanız tükenirsiniz ağır ağır unutmayın. Ve saygıdeğer, sevgili eşi Güldal Mumcu’nun İÇİMDEN GEÇEN ZAMAN kitabını mutlaka ama mutlaka alın okuyun.

Tarih: 24.01.2022 Okunma: 206

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?