İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...352...

Özgür DENİZ - 21.01.2022

Bakınız hep dediğimiz gibi hatsa bir dünyadayız, hastalıklı bir düzenin mahkûmuyuz, hastalık üretmek için dönen çarkların kıskacındayız. Bu çark kırılmalı, bu faizci, köleci, kapitalist düzen çökmeli, bu dünya tersine dönmelidir. Maalesef buz düzen insanların ruhunu öldürdü, insanı perişan etti, bir dilim ekmeğe muhtaç bıraktı. Bu yüzden bu düzene behemehâl söylem ve eylemlerimizle namusluca, samimiyetle karşı duruş içerisinde olmalıyız. Bilakis, umut boğulmuş, hak gasp edilmiş, gelecek karartılmıştır. Değerler iflas etmiş, olgular tefessüh etmiş, olaylar şirazesinden çıkmış, insanlık düşmüştür. Böyle olmaz, böyle gitmez. Her vuruşmada ölen benim. Benim çöken her krizde. Ve dibe batan benim gemim her kaosta. İtlaf edilen benim malım. Çöle dönen toprak benim. Kirlenen deniz, oksijensiz kalan hava, körelmiş ışık benim. Ve benimdir iflas eden akıl, kalp, vicdan. Ölen benim evladım. Peki, kim yaşıyor, nasıl yaşıyor, nerede yaşıyor, kimler sayesinde yaşıyor? Bigâne miyiz yaşayanlara? Hayır, çok iyi biliyoruz kimler olduklarını. Kimlerin, deniz varken, içmeyen domuzdur diye düşündüklerini. Yalılardaki, saraylardaki, şatolardaki müdavimlerdir düzenin kaymağını yiyenler. Gemilerde hayat kuran, teknelerde sefa sürenlerdir yağmur yağarken küplerini dolduranlar. Yoğurdun kaymağını ve balı kaymakla yiyenlerdir eli soğuk sıcak sudan soğuk suya değmeyenler. Çiftlik sahibi olanlar, yat, kat, görülmemiş saltanat sahipleridirler düzenin efendileri olanlar. Neresinde lan adalet bu hayatın ve hayat mı bu hayat? Kim kurdu bu düzeni ve kim dokundu düğmesine çarkın? Kimi kandırıyorsunuz siz? Gülmeyi niçin haram ediyoruz kendimize, aklımızı hiç mi başımıza almayacağız ey insançocukları? Gözlerimiz gördüğü halde tüm olan bitenleri, gözlerimizi kapatacak mıyız hiçbir şey görmemişiz gibi, yokmuş gibi, olmamış gibi, olmuyormuş gibi? Kim için yapacağız bunu? Bir hayvani düzen kurmuşlar, bizi de çarklarında yağ yapmışlar, keyif çatıyorlar komprador pezevenkler. Müsaade mi edeceğiz, susacak mıyız, bağdaş kurup, elimizi böğrümüze bağlayıp oturacak mıyız? Solan bizim gülümüz, düşen fidan bizim, felaketin bulduğu biziz, yüreği acıyla dolan biz, vurulan, düşen, batan, ölen biziz, hastalık bizi bulur, yıkılan yuva yuvamız olur. Nasıl olurda öylece bakakalırız ve olduğu gibi devam etmesine yol veririz böylesi kahpe bir düzenin? Gel kuzu kuzu diyorlar, bizlerde meleyerek varıyoruz yanlarına ve avuçlarını yalıyoruz, bu nasıl bir düşüştür Tanrı aşkına? İnsan, hiç böyle düşmemişti! Ne zaman okuyacağız, düşüneceğiz, aydınlanacağız, güçlerimizi birleştireceğiz ve birleşik güç halinde insanlığı soyan kapitalist düzeni yeryüzünden süreceğiz en insani yollarla?

Tarih: 21.01.2022 Okunma: 204

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?