İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...278...

Özgür DENİZ - 01.11.2021

Nasıl bir İslam, Müslümanlık, Kur’an ve İnsanlık anlayışımız var bizim? Bu halimizle mi kurtuluş ışığı olacaz? Güya dünya karanlık ve sen bir kandilsin velâkin daha kendin aydınlıktan behresizsin ama karanlığı aydınlığa tedvir etmeye yelteniyorsun, önce aydınlanmayı denedin mi hiç? Bizim ellerimizle mi hidayet bulacak hidayetsiz topluluğu olarak tavsif ettiklerimiz? Sahi hidayetten yoksun olanlar gerçekte kimler acaba ve gerçekten kimler hidayete muhtaçtırlar? Dinin fasıklar topluluğu olarak tavsif ettiği kimlerdir acaba, buyurun yüreğimize soralım bakalım cevabı ne olacak. Birazcık yüreğimiz varsa cesaretle söyleyebilir miyiz bu soruların cevabını? Emrolunduğunuz gibi dosdoğru olunuz diyen bir Din ama doğruluktan yana zerre kadar behresi olmayan bizler. Gerçekten bir gram doğruluk, dürüstlük var mı bizde? Midelerimizde bir gram helal var mı acaba? Nasıl bir denge kurduk biz böyle? İnsanları Allah ile aldatan bir şeyiz biz ama neyiz acaba, hadi cevabı kendimiz verelim. Bu dinin gereklerini yapmaktan şeytan mı sorumlu da mütemadiyen şeytanı itham edip duruyoruz ve taşlıyoruz? Sahi ilk taşlayacağımız kimdir acaba birazcık şerefli davransakta cevap versek? Kimi inandıracağımızı düşünüyoruz bu şekilde? Elbette böyle düşünecek yığınla sürü olabilir ama herkeste inanacak kadar alık ve bön değildir biliyor muyuz bunu? Sahi Allah’ı kandırabilir miyiz? Belki Allah ile kullarını aldatabiliriz ama hayatımızla Allah’ı kandırmamız öyle kolay değildir. İçinde ki Allah, seni bitevi yalanlamayacak mı yalanların muvacehesinde? Ahlakın sesi olması gereken Müslüman sana soruyorum; bunca ahlaksızlığa verecek bir cevabın yok mu? Yok de mi, çünkü bu evrende ahlaksızlığın yegâne müsebbibi kendinsin. Zira ahlakın zerresini taşımıyorsun. Biz niye geldik bu dünyaya, bu dünyada ki ödevimiz nedir? Sürekli şekva etmek, sürekli düşman bulmak mıdır? Kuvvet sopası ile dövüp susturmak mı senin görevin yoksa hakikat ışığı ile diriltmek ve sessiz ruhun sesi olmak mı? Söylesene kimsin sen, niye buradasın, vazifen nedir? Dünya leşinin peşinden sokak iti gibi koşturmak mı senin görevin? Kötülük senin elinle geliyorsa, o kötülüğü her an telin ettiğimiz şeytan mı engelleyecek? İyiliği emretmekle görevliysen, niçin fasılasız kötülük tohumları ekiyorsun dünya tarlasına? Müslüman sebepsiz doğru olmak zorunda olandır, tabi inandım dediği dine gerçekten inanıyorsa. Şeytan doğruluğa gelince mi doğru olman gerektiğini düşünüyorsun yoksa? Sahi böyle bir ihtimal olduğunu mu düşünüyorsun? Gerçekten aptalın ve ahmağın önde gidenisin o zaman ve zaten başka bir şey misin ki? Başkaları işlerine gelmiyorsa yanlış olabilirler ama senin böyle bir opsiyonun yok. Doğru olmalısın. Nokta. Şu yüzden ya da bu yüzden değil, öyle olmak zorunda olduğun için. Sen doğru olmazsan yanlıştan şikâyetin olabilir mi, kim inanır? Dünyanın ışığı söndü. Dünya karanlıkta kaldı. Bu yüzden herkes birbirine çarpıyor ve karanlıkta kavga ediyor herkes. Işığı yakacak olan kim? Helaki hak ediyoruz! Ama kimler yüzünden gecikiyor bilmiyorum…

Tarih: 01.11.2021 Okunma: 260

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?