İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...269...

Özgür DENİZ - 23.10.2021

Bakınız düşüncelerinize katılmayabilirim ama düşüncelerinizi ifade edebilmeniz için inanın canımı bile ortaya koyabilirim ama aynısını da beklerim. Bunu tüm içtenliğimle, benliğimle, samimiyetimle ifade ediyorum. En aykırı, en ekstrem düşüncelerin bile izhar edilmesinden yanayım. Münhasıran kutsallara küfredilmesin, hakaret edilmesin kifayet eder, zaten insan olup düşünce sahibi olan da bunu yapmaz, yapıyorsa da o ne insandır ne de bir düşünceyi taşımaktadır beyninde. Çünkü ancak düşünceler özgür olursa, özgür bir dünya kabildir ve ancak özgür bir dünyada insan hem insan olabilir hem de manyak zevk alır yaşamdan. Bırakalım düşünceler özgür olsun, kim nerede demir atarsa atsın. Düşünceyi yasaklamak pislik bir iştir, tiksindiricidir. Çünkü düşüncenin özgürlüğüne inanıyorum ve ruhun varlığı kadar değeri olduğunu, cansız tene can kattığını biliyorum. Bırakalım herkes düşüncesini özgürce ifade etsin, niçin yasaklayalım? Ki, zaten bunun da kavgasını veriyor sayılırım bir yerde. Velâkin aynısını da kendim için beklerim dedim ve beklerim de. Senin gibi düşünmüyor olabilirim ama düşündüğüm bir gerçektir ve önemli olan da budur ama düşündüklerimi de özgürce ifade edebilmek isterim. Elbette tüm düşüncelerimi ifade etmek isterim, münhasıran ifade ediyor olduklarımı değil, onları zaten ifade ediyorum. Mühim olan özgürlüğün tam ve kâmil manasıyla olmasıdır. Mesela; bir zorbayı bile özgürce ve iktiza ediyorsa en sert ifadelerle tenkit edebilmek isterim. Yapılan bir yanlışı apaçık ortaya koymak ve yapanı hesapsız kitapsız tenkit etmek isterim. Düşünebiliyor musunuz, Tanrı’yı sorguluyorum ama insan görünümlü aciz, zayıf, şerefsiz bir pisliği sorgulayamıyorum. Düşünceleri cerh edemeyince yasaklama ve baskılama yoluna gitmek zavallılık ve acizliktir. Böylesi bir şey tasvip ve tensip edilemez. Bir de serdedilen düşüncelerin ancak ve ancak hakikatle cerh edilmesini isterim, öyle cerh ettim işte oldubitti olamaz, bu tolere edilemez. Zaten böyle yapanın da düşüncesi falan yoktur, o sığırın tekidir, lümpen bir sefildir. Ki, ancak bu şekilde cerh edilme olursa ıskat olunma gerçek olur, yani serdedilen düşünce düşünceyle cerh edilirse. Bilakis, metazori yapılan şeyler neticesinde suskunluğu ıskat olunma olarak algılarsanız yanılırsınız ve gün gelir altından kalkamayacağınız şeylerin tutsağı olursunuz. Zaten bugün kendini tenkit ettirmeyen, gün gelir en ağır şekilde hatta küfredilerek, hakaret edilerek tenkit edilir ve diyeceği hiçbir şeyi de olmaz, zaten diyemez de, dese de artık bir şey yapamayacak durumda olduğu için hiçbir anlam ifade etmez. Binaenaleyh, herkes güçlü olduğu dönemde insanları özgür bırakabilmeli, yanlışların apaçık söylenmense yol vermeli, tenkit edilmeyi göze almalıdır, ki gün gelince kimse sakladığı yüzünü en çirkef şekilde ortaya çıkarmasın zaten sakladığı bir yüzü de olmasın. Bugün herkes kendisini en doğru kabul ediyor ve doğru bildiği kendi fikrini sana dikte etmeye yelteniyor ama sen de onu kabul etmeyince sana düşman oluyor, böylesi bir şeyde özgürlük nerededir? Düşünceler icbar ile değil ikna ile egemen kılınabilir başka kafalarda. Zaten medeni ve onurlu insana galebe çalmakta ikna ile olur ancak, icbar ile değil. Şiddet hikmeti itlaf etmemelidir. Yaşamak direnmektir, soysuzluğa, kahpeliğe, kalleşliğe karşı! Diren ey insançocğu!

 

EKSTRA:

 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/

 

https://odatv4.com/

 

Bu iki siteyi mutlaka ama mutlaka takip edin. En azından açıp başlıkları okuyun, mutlaka merak edip açacağınız bir haber olacaktır. Mutlaka takip edin, mutlaka. Hissedemeyen anlayamaz demiş Shakspeare. Hissederek okuyun okuduğunuzu, ki anlayabilin, anlayabilin, ki uygulayabilin.

Tarih: 23.10.2021 Okunma: 248

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?