İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...255...

Özgür DENİZ - 09.10.2021

Her soruyu sormak ve her şeyi, herkesi sorgulamak şiarımız olmalı ve eleştirmekten de imtina etmemeliyiz. Aklı, bilimi ve vicdanı ıskalamamalıyız. Tabumuz olmamalı. Takım tutar gibi parti tutmamalıyız hatta manyakça, ahmakça, öküz gibi takım da tutmamalıyız. Niye böyle yaparız ki, bizi mallaştırdığını bile bile? Üstelik milyonlarla top oynar gibi oynayan, lüks ve şatafat içerisinde dem süren top kafalılar size ne veriyor, size yaptıkları tek iyilik var mı, her şeyin daha güzel olması ve adil, eşit bir dünya yaratılması için yaptıkları tek şey var mı? Bizde gerçekten mallık var ya. Bize köpek muamelesi yapıyor bir şey ama bizim o şeye karşı beslediğimiz duygu, bize köpek gibi davranılmasına eyvallah ettiriyor. Bu nasıl bir ruh halidir Tanrı aşkına? Hiç mi onurumuz, şerefimiz, haysiyetimiz yok bizim, niçin böylesi bir muameleye maruz kalıyoruz ve üstüne bir de bunu kanıksıyoruz ve tolere ediyoruz? Taassuba mahkûm olmamalıyız. Kör inançlı ve kör itaatli olmamalıyız. Kendi alışkanlıklarımızın ve algılarımızın sekteri olmamalıyız. Bizatihi hissettiğimiz halde? Aklımızı kullanmaya ve kendi aklımızla düşünmeye cesaret etmeliyiz. Bilimsel düşünme metodolojisini sarf-ı nazar eylememeliyiz.  Behemehâl yapmalıyız bunu. Bilakis, doğrulara ulaşmanın, en iyi yolu bulmanın, çareler üretmenin, eski alışkanlıkları terk etmenin, eski kalıpları kırmanın, önyargının gücüne direnmenin, eski zihniyeti geride bırakmanın ve nihayetinde yenidünyaya kalpten ve bilinçli bir merhaba demenin başka yolu yoktur. Zira bazı olgulardan da her zaman korkarız böyle olunca. Oysa olgulardan korkmaya gerek yoktur, cesaretle ve inatla onları tetkik, tahkik, tahlil etmelidir ve diğer olgularla senkronlu düşünülmelidir üzerlerinde. Bizim aradığımız, bizim için en iyi olandır, derdimize çare olacak ve bulacak olandır. Bizlerin kendi hayatlarımızı yaşamamızın yolunu açacak olandır. Niye göz göre göre veda edelim güzelliklere, kendimize, aydınlık yarınlara? Yanlışı terk etmek bu kadar mı zor, gereğini yapmak bu kadar mı ağır? Her şey kendimiz için, yarınlarımız için, özgür bir insan olmak ve özgür bir dünya yaratmak için. Niçin değiştirme gücümüzü kullanmıyoruz, mal mıyız biz, niçin korkuyoruz değişmekten ve değiştirmekten, oysa değişsen ve değiştirsen belki de daha onurlu bir yaşama kavuşacaksın, böyle onursuzca yaşamak daha mı iyi geliyor, niye değişmeyi ve değiştirmeyi denemiyorsun? Sana ne zararı olacak, korkması gerekenler korksunlar böylesi bir şeyden, eylemden. Senin kaybedeceğin bir şey yok ki, kaybedecekler düşünsünler, düşünmek istemiyorlarsa insan olsunlar. Hem değişim kazandırır, kaybettirmez ki sana.

Tarih: 09.10.2021 Okunma: 248

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

i. Hakkı Cengiz

09.10.2021 - 13:46

Katılıyor ve destekliyorum. Şu satırların da özellikle altını çiziyorum: "Aklımızı kullanmaya ve kendi aklımızla düşünmeye cesaret etmeliyiz. Bilimsel düşünme metodolojisini sarf-ı nazar eylememeliyiz." Kalbine, kalemine sağlık can kardeşim. Selâmlar...

Özgür DENİZ

09.10.2021 - 19:29

Kalben sonsuz teşekkürler saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey. Maalesef artık akıl bu topraklarda ölmüştür. Münhasıran nefsin ve içgüdülerin peşinden koşulmaktadır. Aynı duygu ve düşüncelerle kalben bilmukabele. Derin saygılar.