İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...253...

Özgür DENİZ - 07.10.2021

Tüm olguların sarsıcı bir transformasyona ihtiyacı vardır ama geriye doğru. Yani her şey köklerine, özüne geri dönmelidir. Çünkü ilerledikçe tefessüh etti ve kokuştu her şey. Tabir caizse dün kamyon olan şey bugün tavuk olmuştur zaman içerisinde ve eylemlerde buna göre yön değiştirmiştir, binaenaleyh her şey birbirine girmiş ve karman çorman olmuştur, nihayet insan yörüngesini ve istikametini şaşırmıştır, en nihayetinde de bunun ağır bedeli olarak insanlığından inhiraf etmiştir. Bu yüzden olgular behemehal özüne, köklerine dönmelidir, ki, insanlar da yeniden inhiraf ettikleri insanlıklarına geri dönebilsinler. Laf olsun kabilinden söylemiyoruz. Lütfen öyle değil mi ama? Hangi yeni şey bizi yeniledi, bize yeni bir hayat sundu, bizi daha da insan kıldı? Bilakis bizi itleştirdi, domuzlaştırdı, maymunlaştırdı, tilkileştirdi, çakallaştırdı. Bazen en geride ki şey en yeni, en ileride ki şey en eski olabilir öz itibariyle. Bugün devlet olgusu mu, din olgusu mu, insanlık olgusu mu, adalet, ahlak, toprak olgusu mu asli mahiyetleri minvalinde bir etkiye maliktir yahut bu minvalde mi olaylaşmaktadırlar? Hayır, hiçbirisi de asli mahiyetlerine, köklerine mütenasip bir etkiye malik değillerdir, bilakis yeniye göre aldıkları şekilleri istikametinde bir belirleyicilikleri vardır, o da bireyleri ve kitleleri afyonlamaktan ve kapitalizmi palazlandırıp, pekiştirmekten ibarettir. Bugünün devlet olgusu da, din olgusu da, toprak olgusu da maalesef afyonlamak hedefiyle olaylaşmaktadır ve bireyleri, kitleleri ziyadesiyle afyonlayarak kendinden geçirmektedir yani hayata yeni bir şey katamayacak hale getirmektedir. İnsanları aldatıyorsunuz, sömürüyorsunuz ve önlerine bunları koyuyorsunuz, hemen uyuyorlar ve her şeye eyvallah ediyorlar mal gibi. Öyleyse bu olguların ters yüz edilmeye ihtiyaçları vardır hatta yok edilmeye ve yeniden yaratılmaya ihtiyaçları vardır. Dolaysıyla bu olguların bugüne kadar ki göstermiş oldukları performans neticesinde yaratmış oldukları toplumsal yapı da, politik rejim de isticalen çökertilmelidir. Çünkü mevcut toplumsal yapının ve politik rejimin idamesiyle insanlığın payidarlığı kabil-i mümkün değildir. Yeni bir insana, yeni bir topluma, yeni bir politikaya ve yeni bir dünyaya muhtacız! Bunun yolu da ilk evvelde böylesi ulvi bir idealin olmazsa olmaz, mutlak ve muhakkak önkoşulu haline gelmiş bulunan zihniyet devriminden geçmektedir. Akabinde ise hem toplumsal yapıyı dönüştürecek, hem de politik rejimi çökertecek ve bunların yerine yenisini ikame edecek büyük bir insanlık devrimine muhtacız. Ya yeni hal ya izmihlal!

Tarih: 07.10.2021 Okunma: 262

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?