İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ…251…

Özgür DENİZ - 05.10.2021

İnsançocuklarının yeni bir bakış açısına ve bu bakış açısı ekseninde yaratacakları yeni bir dünyaya olan ihtiyaçları her geçen gün kendini daha berrak bir şekilde göstermekte ve hissettirmektedir. Bireyin zihnen ve vicdanen artık değişmesi şarttır. Çünkü vicdanlar ve beyinler artık biriktir ve yenilenmesi mübremdir. Eski yapıların köhnemiş telakkileri ile bugünü yaşamanın ve yarını tasavvur etmenin kabil olamayacağı sarih bir şekilde müşahede edilmiştir. Bireyler kendilerini dönüştürmedikleri müddetçe birer ölüden farksız olacaklardır ve ne alacak ne de verecek anlamında hiçbir irtibatları olmayacaktır yeni insanlıkla ve kurulacak yenidünya ile. Bu durumda da geleceği şekillendirecek olanların kimler olacağı aşikâr olmaktadır. Çünkü böyle bir hayat ve dünya çekilmez hale gelmiştir. İnsan iskeletsiz kalmış ve bir et yığınına dönüşmüştür. Zorlamak farklı neticeleri tevlit edecektir, öyleyse kontrollü bir şekilde ama özgürlükler tahdit edilmeden ve tercih hakkı hürriyeti gözetilerek bu dönüşüm gerçekleştirilmelidir. Çünkü zihnen ve vicdanen yaşadığımız çağa uygun bir nesil üretilmişti ve bu nesil çağlar boyu kapitalist üretim tarzının çağcıl köleleri olarak var olmuşlardı, kendilerine çizilen sınırın dışına çıkamamışlar, kendileri adına yapılan tercihlere maruz kalmışlar, farklı bir dünyanın mümkün olabileceğine ihtimal vermeden dayatılan şartlara ve koşullara boyun eğmişlerdi yani toplumun dayatmasıyla toplumun arzusuna ve biçimine göre kendilerini konumlandırmışlardı, haddizatında zımnen istendik yönde konuşlandırılmışlar ve koşullandırılmışlardı. Ve artık bu nesil yeniçağa uygun değildir. Toplumsal yapının ve politik yapının da bu minvalde transformasyon geçirmesi kaçınılmaz olacaktır. Çünkü bireyi biçimlendiren iki önemli unsur; toplumsal yapı ile politik yapı oldu hep. Köhnemiş ve artık ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiş olan toplumsal yapı ile o toplumun yönünü tayin eden, içeriğini belirleyen, maddi ve manevi yapısını biçimlendiren politik yapı devrini ikmal etmiş bulunmaktadır. Ve mutlaka iki yapının da çökertilerek yeni bir yapının tesis edilmesi ve tesis edilen o yapı ekseninde yeni bir dünyanın yaratılması kaçınılmazdır. Akıl niye var ve bizde de varsa akıl, lütfen akledelim! Devrim kaçınılmazdır ve artık bir zorunluluktur ve bizler birleşik gücümüzle bunu başarabiliriz, yeter ki paylaşımcı bir dünyayı namusluca ve dürüstçe sindirebilelim, içselleştirebilelim, sömürüye yüreğimizle ve beynimizle namusluca, onurluca karşı çıkalım yani her şeyi eylem boyutuna taşıyalım, dilimizle cerbeze yapıp durmayalım, sahtecilik yapmayalım. İstiyormuş gibi görünüp, istemiyormuş gibi bir hayat yaşamayalım yani pislik olmayalım, pislik yapmayalım. 

Tarih: 05.10.2021 Okunma: 251

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?