İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...195...

Özgür DENİZ - 09.08.2021

Biz kapitalizmin bize dayattığı alışılagelmiş iğrenç yaşamlarımızdan isticalen kurtulmalıyız yoksa iki de bir başkalarını suçlama hastalığından kurtulmalıyız. Her türlü suçu işle, suç gelip sana dayanınca ve canını acıtınca hemen suçu başkalarına yüklemeye yelten, bu nasıl bir pisliktir, nasıl bir ahlaksızlıktır? Maalesef hayatımız hep böylesi acayip ve garip bir dilemmanın kıskacında sürüp gidiyor, hiçte hicap duymuyoruz. Hem hastalığın içindeyiz ve tedaviye yanaşmıyoruz hem de bitevi başkalarını itham etmekten de geri durmuyoruz. Karşımızda da düşünmeyen, sormayan, sorgulamayan bir yığın olunca her şey tamamdır, galip biziz, aldatmayı başardık oh ne ala memleket. Bize kimsenin bir şey ettiği yok ama ağzımızı açtık mı bize şunu ediyorlar, bunu ediyorlar, ne ediyor ve eden kim kardeşim açık ve net ol. Niye namuslu ve dürüst olamıyorsun, niye her şeyi onurluca apaçık ve net olarak ortaya koymuyorsun? Çünkü o vakit kendimizin ne pislik olduğumuz ortaya çıkacakta ondan. Boş konuştuğumuz, yalan söylediğimiz, günahımızı gizlemeye yeltendiğimiz görünecekte ondan. Oysa boşboğazlık etme, günahlarını gizlemeye yeltenme, çık insanca hata yaptım ve o yüzden başımıza şunlar, bunlar geldi de, de ki canımı ye ama beni asla aldatma, herkesi inandırabilirsin ama bir tek ben kalsam şu dünyada asla ve kata inandıramazsın, zira ahmak, alık, aptal, bön, dar kafalı, sekter değilim. Karşındakileri mal yerine koyma. Biz ne ediyorsak kendi kendimize ediyoruz kardeşim, tek gerçek bu. Ama biz bize ne ettiysek ve ettiğimiz şeyler sonucunda ne duruma düştüysek bunu başkalarının bize ettiğini söyledik her daim ve kendimizi hep masum, bigünah, mağdur olarak sunduk. Böylece hep kazanan olduk, hedefi on ikiden vurduk, malı hamuduyla götürdük. Doğru olana, gerçeğe kulak verene kim bir şey yapabilir? Sen gerçeği gizlersen, gerçeği örtersen, yalanı açık edersen ve yayarsan yalanı elbette başın belandan kurtulmaz. Doğru olana eğri zarar mı verebilir mi? Hayır, yalan gerçeği öldüremez ancak gerçek kendi kendini öldürebilir öldürse bile. Çünkü gerçek kendini darağacına çıkarmadığı müddetçe, yalan gerçeği asla idam edemez. Rüzgâr varsa uçar uçurtma, rüzgâr durdu mu ölür uçurtma doğru mu? Bunun gibi özgürlük varsa toplum terakki kaydeder, özgürlük rüzgârı kesilirse toplum tedenniye oradan da tereddiye düçar olur ve insan ölür, toplum düşer doğru mu? Tıpkı bunun gibi, gerçek varsa yalan yoktur, yalan varsa gerçek yoktur ve sen gerçeklere inadına sahip çıkarsan yalan ne kadar kuvvetli olursa olsun gerçekten kıymık bile koparamaz ve sen gerçeğe bağlı kaldıkça da yalan sana çarpar ama ölen kendisi olur. Lütfen gerçeği arayalım, gerçeği arzulayalım, gerçeğe inadına sahip çıkalım, yalana tükürelim, yalanı telin edelim, hayatımızı yalanlara kurban etmeyelim. Nolur gerçeğin peşine düşelim, evet gerçek tehlikelidir, tehdittir, öldürücüdür, ezicidir, rezil edicidir, yok edicidir, balyoz gibidir ama gerçeğe sadık olanlar için değil, yalan rüzgârlarıyla yön bulanlar için. Öyleyse bırakalım yalan rüzgârlarıyla yol ve yön bulanlar, gerçeğin balyozuna çarpıp yok olup gitsinler.

Tarih: 09.08.2021 Okunma: 233

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?