AFORİZMALAR...5...

Özgür DENİZ - 30.12.2008

Kitap sayfaları okudukça, ömür sayfaları yaşadıkça tükeniyor. Anlayarak okumak ve yaşamak en önemli görevimizdir.

             

Umut idealin motorudur. Umut topraktır, ideal toprağı bereketlendiren rahmet. İdealsiz kaldığınız zaman umut işlevsiz kalır. Çünkü, insan daima bir ideal uğruna umut taşır.


               

Yaşadığınız zamanın ve o zaman sürecinde mukim olduğunuz zeminin ve mukim olduğunuz zemin üzerinde işgal ettiğiniz mevkinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Önemli olan zamanda, zeminde ve mevkide bulunduğun süreç içerisinde ne yaptığın ve yaptığını niçin yaptığındır.
               

Rahatlık, rehavet, konfor... Ne hain mevhumlar... Taliplileri çok... Koskoca insanlık denizi... Ve insanlar sudan çıkmış balıklar gibi... Umutsuzluk fışkıran ölgün suretler... Hareket, varlığın mayası... İnsanlık denizine hareket mayası zerk etmeliyiz....

               

 Kaba ve kara gerçekler olmasaydı idealler manasız kalırdı ki, idealler reel olanın olanca hoyratlığına rağmen, gönülleri coşturur, kalplere heyecan yükler, beyinleri aktif kılar. Binaenaleyh, realite olsun ki, buna rağmen idealizmin taliplisi yüksek ruhların kıymeti fark edilsin.


                

Ne kadar zalim olursanız olun ve ne kadar duyarsız kalırsanız kalın, kader hükmünü icra eder, sessiz ve derinden.
                

Yücelik, anlaşılabilirliktedir.

                 

Kaç kaç kaç! Nereye? Ne kadar? Ölüm yakalar seni... Ölüm hızlı koşar... Biz bir yere vardığımızda, o dönüyordur...

 

                 

 Nefis denen dehlizsiz ve tabakasız mahluk, yeter demekten acizdir, her şeyi yutmak için hazır kıta bekler ve karanlık vadilerin bu avcısının şikarını elde etmesi demek, insan denen kutsal yapının parça parça tarûmar olması demektir.


                  

Hayat beklemez... Ömür sınırlı... Zaman hızlı... İnsanoğlu sabırsız, tahammülsüz ve aceleci... Can kuşu terk eyler ten kafesini... Ve apansız uçuverir sonsuzluğa...

                 

 Para ve cehalet, düşük ahlaklılarla bir arada bulunduğu zaman tereddi ettiricidir.


                 

Hakikate ermek mi istiyorsun? Dünyadan sıyrıl ve yokluğa yönel!
                 

Bütün ideolojiler insanları tefrikaya itmek, bunalıma sürüklemek ve böylelikle hakikatten uzaklaşmalarını sağlayarak son tahlilde küçük parçacıklara ayırdığı ve bilincini çaldığı insanlığa kolayca hükmetmek için icat edilmiştir.

                  

Batı, perde arkasında Müslümanları izole etmeye çalıştığı halde, perde önünde kaypaklık yaparak entegrasyondan dem vuruyor. Fakat bununu da yine dolaylı yönden Müslümanlar eliyle engelliyor. Bunu da Müslümanların tolere etmeyeceği şeyleri talep ederek yapıyor. Yani illa izolasyon. Malum kurt kuzu hikayesi.


                 

Okumak mecburiyet... Bu kesin... Ama bilene, bilip te idrak edene... Neyi, niçin ve nasıl okuyacağını da bilmeli, anlamalı okuyucu... On ikiden vurmalı, ok yaydan boşalınca...

                

Kendi kıymetlerini sarf-ı nazar edip nisyana terk edenler, gün olur başkalarının kıymetlerini takdis etme haysiyetsizliğine soyunurlar.

 

                 

Terörizm, duygusal ve düşünsel tatmini sağlayamayan, topluma kendini ileri düzeyde kabul ettiremeyen ve neticede yoğun psikolojik bunalıma dûçar olan kişilerin şiddete yönelmesidir.


                

Alttakiler üsttekilerden arta kalanı gözetlemekte... Böylece toplum da bir pay kapma kavgası yaşanmaktadır... Herkes kendi mutluluğunun ve hazzının peşindedir... Kimse herkes adına bir adalet için mücadeleyi göze alamamaktadır... Emperyalizm böyle yaşar... Tıpkı ormanlar kralı aslanın istediği zamanda, arzuladığı zeminde ve belirlediği yerde şikarını tuzağa düşürüp ele geçirmesi ve keyfince mideye indirmesi ve buna sair hayvanların ses çıkaramayıp, güçlerine göre arta kalanı gözetlemesi gibi. Eğer tiranların nahak sömürüsünü yok edip sonsuz adaleti herkes namına tesis etmek istiyorsak yekpare bir bütün olmamız iktiza ediyor.
                   

İktidar erkine malik olanların kirlenmesi sağlanır ve bu kirliliğin ifşaatından korkan iktidar sahipleri muktedir olmalarına gidecek yolu bizatihi tıkarlar. Öyleyse tertemiz yaşamalı ki, kartımızı istediğimiz gibi açabilelim. Kirlilik, hürriyetsizliğin müsebbibidir. Hakikatin örtüsüdür kirlilik. Bizim en büyük zaafımız kirlilik. Cesaretsizliğimiz, mücrimliğimiz, beceriksizliğimiz, iktidarken muktedirsizliğimizdir kirlilik. Aynı şekilde emperyalizmin en güçlü aracıdır, çünkü, sömürüsünde bununla sizi acze düşürür. Öyleyse temiz kalalım güçlü olalım hakikat hakim olsun zulüm ve sömürü bitsin.

                   

Milletin mümessilliğine soyunanlar, gayelerine mülaki olunca tebaalarını tahattur etmezler. Tebaada ancak kahvehanelerde zaman öldürme, ömür tüketme aracı olarak istimal eder politikayı böylelikle bu dilemma sürer gider. Bilinçsiz bir süreç böylece yozlaşmayı tevlit eder. Gelen ağam giden paşam safsatası.


                 

Saçma ve anlamsız bir hayatın kuklasıyız. Her şey yitip gidiyor. Ve yitip giden şeylerin el ele vererek anlam ilave etmeye çalıştığı birer nesneyiz. Hiçbir şey net değil ve bu bunalım doğuruyor. Bizse bu girdap içinde tutunmaya çalışan tutunamayanları oynuyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARDEŞLİK İÇİN

 

bir çığlık yankılanır
gecenin kalbinde
karanlığı delerek
uyanırım
ay karanlık
bir yerlerde şikarını avlamıştır
deni avcı
çakallar leş kokusu almış gibi
sürüyle yanaşmakta homurdanarak
güvenmekte attığı taşlara
kurduğu tuzaklara
şikarda pay iddiası var zira
çölden olabildiğince fışkırmakta kan
mavi griye dönüşmekte gökyüzünde
kanla beslenen dinazorlar
bir yudum petrol kavgasında
ki, o bir yudum için köpekler salınmıştır
deniz aşırı iklimlerden
gece kızıla boyanır dünya
gündüz bombalarla uyanır insanlık
mahşer gibidir çöl
tamusal görünüm kazanır dünya
her köşede bir çakal
naçar hanelere kusar
kirli postallarıyla
kirletir tertemiz hayatları
hayvan sürüleri boşaltılmış zincirlerinden
alem susturulmuş
susmuş insanlık
vicdanlar kanar
beyinler tutulmuş
çöl ıssız
çöl yanıyor
çöl kan deryası
çölde feveran
çölde giryan
çölde suikast
çölde bomba
çölde petrol yanardağları
çöl patlamaya hazır bir volkanik
çölde çakallar tek
çölde kardeş katliamı
kardeşler sessiz
diyarlar ıssız
ey kitapsızlar
defolun
kahrolun
yok olun
DURMA VUR EY ŞANLI MÜCAHİT!

VURUŞUNA TÜM İNSANLIK ŞAHİT!

BU ONURLU DURUŞUNA TÜM İNSANLIK ŞAHİT!

 

 

 

 

Tarih: 30.12.2008 Okunma: 595

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

TOLGA UNUTMAZ

17.11.2008 - 02:23

çok haklılar efendim. halk bunu hak etmiyor. yardımlar azaldığına göre dolaylı yoldan RTE'ye kanacak kişiler azalıyor. oysa o bizler için ne kadar önemli değil mi? kim ülkemizi satacak, 523 bin kişi bir araya gelse bu ülkeyi satamazlar ama 523 bin kişi RTE' yi başa getirirse tek başına ülkeyi satar. o yüzden feryat figan bağırmaları normaldir......... anlamlı bir yazıya anlamlı bir yorum yazmaktı amacım...ellerinize sağlık. SAYGILAR

ELBK

17.11.2008 - 20:13

NEDEN ALLAHA HAVALE EDİLDİĞİNE BİR GÖSTERGEDE ŞU SALAK SAÇMA SAVUNMALARA İNANANLAR NEDENİYLE..KALEMİNİZE SAĞLIK. SELAMLAR

TOLGA UNUTMAZ

17.11.2008 - 02:23

çok haklılar efendim. halk bunu hak etmiyor. yardımlar azaldığına göre dolaylı yoldan RTE'ye kanacak kişiler azalıyor. oysa o bizler için ne kadar önemli değil mi? kim ülkemizi satacak, 523 bin kişi bir araya gelse bu ülkeyi satamazlar ama 523 bin kişi RTE' yi başa getirirse tek başına ülkeyi satar. o yüzden feryat figan bağırmaları normaldir......... anlamlı bir yazıya anlamlı bir yorum yazmaktı amacım...ellerinize sağlık. SAYGILAR

ELBK

17.11.2008 - 20:13

NEDEN ALLAHA HAVALE EDİLDİĞİNE BİR GÖSTERGEDE ŞU SALAK SAÇMA SAVUNMALARA İNANANLAR NEDENİYLE..KALEMİNİZE SAĞLIK. SELAMLAR