İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...85...

Özgür DENİZ - 11.03.2021

Cahiliz kardeşim cahiliz ama bilgimiz varmış gibi davranıyoruz utanmamak için. Oysa insan okumalıdır, çendan hayatı, kendini, olguları, olayları, masivaya dair ne varsa okumalıdır, kitap okumasa bile. Okudukça farkında oluruz, okudukça görürüz, biliriz, hissederiz ve anlarız. Okudukça hakkımızın ne olduğunu ihsas ederiz, okudukça başkaldırmanın sunacağı onurun değerini idrak ederiz. Ve gördüklerini, izlediklerini yorumlayabilmeli, sorular sormalı ve sorgulayabilmelidir insan. Biz kimin için yaşıyoruz da bu kadar umarsızca davranabiliyoruz? Ya şu barikatı bir türlü aşamadık; sen, başkaları yaşasın diye it gibi yaşamı kanıksayacak insan olmamalısın, ister o kişi kardeşim dediğin biri olsun, aynı dinin ve kimliğin mensubu olsun. Kardeşinse kardeşin kardeşim, o vakit insan olsun, namuslu olsun, şerefli olsun, ki kendisi için ölünebilecek bir değeri olsun. Yoksa niçin onun için kendi yaşamımdan feragat edeyim? O kanımı emecek, canımı alacak, aksırarak, tıksırarak yiyecek, hayvan gibi yaşayacak ama ben geberecem öyle mi? Aklınıza tüküreyim sizin. Kendimiz için yaşıyoruz be kardeşim ilk evvelinde, niye bunun farkına varamıyoruz ve hayatımızı çalanları kolayca hoş görebiliyoruz, çendan onlara haksızsınız bile diyemiyoruz, nasıl olsa bizden bırakayım diyoruz niye, ahlaklı bir isyana bile tevessül edemiyoruz. Bendenmiş, ondanmış, şundanmış, bundanmış, bana ne kardeşim kim kimden olursa olsun, herhangi bir yerden olması ya da benim herhangi bir yerden olmam, bana haksızlık yapabileceği ve benim de buna eyvallah edeceğim anlamına gelmez ki böylesi bir şey. Bu düpedüz mankurtluklaşmışlığın göstergesidir. Ama yapmıyoruz, yapamıyoruz, çünkü ne felsemiz ne de fikrimiz var. Bu yüzden de her yaptığımız absürtlüklerle lebalep. Küçüğüz ve hiçbir zaman büyüyemeyeceğiz, büyükmüş gibi davranıyoruz. Biz olmayız abi, olabilmek için bi milyon fırın ekmek yememiz gerek. Sorgulanmadan tolere edilen her düşünce ve sorgulanmadan yaşanan her hayat hepimizi teker teker çürütüyor. Biz günü kurtarmaya bakıyoruz, yarınlarımızı kurmaya değil, böylece de sefilane bir şekilde yaşayıp gidiyoruz. Bizler yaşamları, sevinçleri, umutları, hayalleri çalınmış insanlarız. Birkaç tane geri zekâlının elinde yaşayamadan bugünlere geldik yaşayamadan yarınlara gidiyoruz. Bir an evvel bu açmazdan kurtulmamız gerek. Felsefesiz ve fikirsiz bir dünya olunca, o dünyada yapılan her şeyde çorbaya dönüyor. Çünkü hedefi olmuyor, sistemi olmuyor, neyin niye yapıldığı bilinmiyor. Böylece abuk sabuk bir durum ortaya çıkıyor. Ve bizlerde hiçbir şey yokmuş, olmuyormuş gibi davranmaya devam ediyoruz, üç maymunu oynuyoruz. Yazık, günah be!

Tarih: 11.03.2021 Okunma: 287

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?