İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...64...

Özgür DENİZ - 16.02.2021

Merhaba ey insançocukları, ey güzelinsanlar! Merhaba hayat! Merhaba masivaya dair ne varsa! Bir müziğin akışı gibi akıp gitmeli hayat ve bir şiir gibi yaşanmalı değil mi? Birgün, eğer yaşıyor olursak, hayatın kıyısına çekilip, şöyle içinden kıyısına çekildiğimiz hayata bakınca ne düşünüyor olacağız? Nasıl anılıyor olacağız? Gülümseyen bir yüz bırakabilecek miyiz, herkesin derin bir huzur hissettiği ve hüzünlendiği? Ne bırakacağız geride? Bıraktıklarımıza bakabilecek miyiz mütebessim bir halle yoksa başımızı eğmek, yüzümüzü çevirmek zorun da mı kalacağız gayr-i ihtiyari bir halde? Artık kimsenin bilmediklerini, çıkarlarımız zedelenmesin diye herkesten gizlediklerimizi, kendimiz biliyor olacağız ve içimizin acımadığı günler geride kalacak, yaşanan her şey istemesekte acıtacak içimizi. Hiçbir fayda etmeyecek nedamet gözyaşları dökeceğiz. Çünkü bu evrende ne varsa hiçbir şey aynı kalmayacak. Gidenler olacak, gelenler olacak, miadını doldurmuş olanlar olacak. Her daim yeni bir hayat olacak eskiyen hayatlara nazaran. Ve gelenlere hoş geldin denildiği gibi, gidenler de mutlaka anılacak. Ne şan, ne şöhret, ne makam, ne mülk hiçbir anlam ifade etmeyecek o gün, yaltaklanmanın, dalkavukluğun, soytarılığın getiri olmayacak çünkü itibar edilmeyecek, çünkü artık güçsüzünüz. Bir pislik olarak mı anılacağız yoksa hey gidi günler, bir zamanlar şöyle bir insan vardı, iyilik dolu bir yüreği, mütebessim çehresi vardı, neşe katardı hayata diye mi anılacağız yüzler mütebessim, gönüller şen olarak? Lanet mi okunacak ardımızdan, dua mı edilecek? Elbette biz belirleyeceğiz olup olacak ne varsa. Hep böyle mi gidecek sanıyoruz hayat? Hayır, böyle gitmeyecek, elbet birgün biz de takatten kesileceğiz, yorgun düşeceğiz, yürüdüğümüz kilometrelerce yolun anca yüzlerce metresini yürüyebileceğiz, daha çok yorgun düşeceğiz, ağız dolusu kahkahalar atamayacağız mesela, sözümüz dinlenilmeyecek belki de, hiçbir şeyden eski zamanlarda ki gibi haz, tat, neşe alamayacağız. Gerçekten bir an olsun şöyle yalnız kalıp düşünüyor muyuz yaşadıklarımızı, yaşattıklarımızı, yaşatılanları? Unutulur mu sanıyorsunuz her şey? Hiçbir şey unutulmaz, unutulmayacak emin olun. Burada unutulsa, hatırlanacak, hatırlatılacak bir yer mutlaka olacak. Acı yaşattığınız insanlarla karşılaşacaksınız birgün, ne düşüneceksiniz o gün, o insanın yüzüne nasıl bakacaksınız, ihanet ettiğiniz dostunuzla yüzleşince ne diyeceksiniz? Başkaları yüzünden oldu hepsi mi diyeceksiniz? Senin aklın yok muydu denmeyecek mi sanıyorsunuz? Zanda bulunarak suçladığınız insanlara hangi bahaneyle gidip af dileceksiniz kendilerinden ya da buralardan ötelerde hakkınızı nasıl helal ettireceksiniz? Canlıyken yüzüne, ölüyken mezarına tükürülen, tükürülecek insanlardan olmayın, lütfen biraz düşünün ve daima insanlık yapın, iyilik edin, kibirden uzak durun, mütebessim ve mütevazı olun, zalimlerden ve soytarılarından ötelere kaçın, şeytanın Allah ile aldatıp sonunda yalnız bırakacağını bilin ve ondan uzaklaşın. Çünkü bir nehir gibi akıp gidiyor hayat sonsuzluğa doğru ve biz akıp giden o hayatın bir yerinde bir engele takılıp düşeceğiz ansızın!

Tarih: 16.02.2021 Okunma: 300

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?