İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...60...

Özgür DENİZ - 12.02.2021

Biz insançocukları olarak, gerçeklerin üzerini yalanla örtüp gerçekleri karanlığa mahkûm edenlerden ve insanların aydınlanmalarından, bilgiye erişmelerinden, olguların gerçek mahiyetlerini öğrenmelerinden, olayları analiz edip sorgulamalarından korkanların yarattığı bataklığı kurutmadıkça insanca yaşayamayız ve var olamayız. Hayata eleştirel bir bakış açısıyla bakmadıkça, önümüze gelene biat etme alışkanlığını terk etmedikçe, zihinlerimizin tüm pencerelerini açmadıkça, eleştirdiğimiz yanlışları kendimiz yaptıkça hiçbir zaman güzel ve yaşanılır bir dünya var edemeyiz. Üzerimize yönelen psikolojik, sosyolojik, zihinsel baskıların önünde sağlam bir duruşla durmadıkça ve tüm baskıları inançla, cesaretle, dirençle yarmadıkça onurlu bir yaşama kavuşamayız. İnadına hakikatten taraf olmalıyız, kendimizden diye birilerinin yanlışlarını kabullenmek ve başkalarına karşıda o yanlışları göğüslemek gibi bir ödevimiz yok bizim. Bizden diye bizden bildiklerimizin pisliklerini halının altına süpürdükçe ve sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi sundukça ve buna kendimizi de inandırdıkça sefil, rezil, izzetsiz yaşamaya mahkûmuz. Ve artık inandığımız hakikatlere de kimseyi inandıramayız. İnanın ki ey insançocukları, hakikatten inhiraf edenlerdir zillete duçar olacaklar, bizler değil. Biz münhasıran kendi kafamıza göre birilerini kâfir ilan edip onları uyarmakla mükellef değiliz, bizler kendisini hakikatmiş gibi gösterip gerçek kâfirlik yapanları da uyarmalıyız, hem de bunlar her kim olurlarsa olsunlar farketmez. Ki, bilmeliyiz ki, zira Müslüman olduğumuz iddiasındayız, münafıklık kâfirlikten daha beter ve tehlikeli bir beladır, pisliktir. Bizler hakikatten taraf oldukça ve hakikatle hayatımızı hakiki bir hayat kıldıkça kurtuluşu hak etmiş olacağız ve kazanacağız da emin olun. Hakikate ihanet edenlerin, insanlara zulmedenlerin dini imanı yoktur unutmayın. Ama biz dini var diye zalimlere eyvallah etmeyi dini bir vecibe gibi telakki ediyoruz bazen ama öyle olunca bizde zalimlerden oluyoruz farkında değiliz. Ve yine unutmayın ki, ateş geldiği vakit münhasıran muayyen bir zümreye dokunmayacaktır. Sessiz kalanlara, zımnen müzahir olanlara, birileri vuruyor diye kendileri de mazlumlara vuranlara da dokunacaktır hem de en acısı bunlara dokunacaktır. Çünkü zulme sessiz kalmak ve rıza göstermekte zulümdür. Bizim ödevimiz; zalimin ortağı olmak değil, mazlumların yoldaşı olmaktır. Tevhidin de özü, esası budur, başka bir şey değildir. Her zamanda, zeminde, dönemde hakikatten taraf olup, tüm insanlığa hakikati haykırmaktır ve hakikate davet etmektir tüm insanlığı. Çünkü kurtuluş yolunda, hakikat bizim fenerimizdir!

Tarih: 12.02.2021 Okunma: 302

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?