İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...46...

Özgür DENİZ - 26.01.2021

İnsanları korku ve tasaya mahkûm ediyoruz ve zımnen de öyle yaşamaları için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Zira bu şekilde yaşadıkları müddetçe onları sarıp sarmaladığımız prangalarla yaşamak ve bize mahkûm ve mecbur olmak zorunda kalacaklar diye düşünüyoruz. Oysa korku ve tasa insanı öldürür ve hareketsiz bırakır. Böyle yaşayan insanlardan da hiçbir hayır gelmez. Gelmediği de gün gibi aşikâr zaten ama görecek göz, hissedecek öz lazım. Bugüne kadar hep korkacaksınız demedik mi insanlarımıza ve korkan insanlarımız sinmedi mi, münhasıran kendi küçük dünyalarına gömülüp orada bocalayıp durmadılar mı ve bir şeyler söylemekten hep korkmadılar mı? Bugünde insanlar gölgelerinden bile korkmuyorlar mı? Bir şey söylersek acaba yanlış anlaşılır mı diye tereddütte kalmıyorlar mı? Ki, tereddütte kalmalarına da gerek yok zira olan olmuyor mu? Ya şimdi neredeyiz? Herkes aynı dilden konuşurlarsa yanlışlarımızı ve hatalarımızı nasıl görüp düzeltme imkânı bulacağız? Cesarettir insanları dirilten, kendilerine getiren ve büyük işler yapmaya sevkeden ve dahi insanlarının cesaretidir devletlere terakki kaydettiren. Böyle olsa daha iyi olmaz mı hepimiz için? Korku ve tasa, sosyolojik ve psikolojik anlamda da büyük bir tehlikedir oysa. Çünkü insanları kımıldayamaz hale getirir ve kımıldama olmayan yerde de bereket olmaz. Ne maddi anlamda ne de manevi anlamda. Ölüm olmayan ve öldürmeye teşvik etme olmayan yerde konuşmak her zaman büyük bir kazançtır. Bırakalım konuşsunlar insanlar. Çünkü akıl akıldan üstündür ve farklı akılların ortay çıktığı yerde terakki vardır. Ki, hürriyet diye de bir şey vardır. Akıllar, vicdanlar, kalpler hür olmazsa, insan nasıl yaşar ve nasıl üretim yapar? Bunu gerçekten idrak edemiyor muyuz yoksa bu işimize mi geliyor? Tamam, ama dünya da muayyen bir zümre yaşamıyor ki, insanlık büyük bir ailedir ve biz büyük ailenin menfaatini gözetmek mecburiyetindeyiz. Bir olmak ve birlikte mücadele etmek için bu mübremdir. Bırakalım insanlar özgürce okusunlar, özgürce düşünsünler, özgürce söylesinler ki, tüm insanlık birbirinden korkacağına birbiriyle el ele verip yarınlara yürüsünler. Çünkü ancak bu şekilde güçlü olabilir, dünya platformunda yerimizi alabilir ve söz sahibi olabiliriz. Bilakis kısır kavgalarla gücümüzü heba eder, yarınlara bir şey bırakmadan tükenir gideriz. Lütfen, ne olur; akıl, vicdan, insaf, izan! Elbette dinlemeyecekler, zira daha kazanacakları çoook dünyalık var… O dünyalıkları kazanmak uğruna dünyayı yakmaktan ve o ateşin içine kardeşleri atmaktan imtina etmezler etmeyecek olanlar… Yazık, günah, ayıp…

Tarih: 26.01.2021 Okunma: 290

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?