İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...30...

Özgür DENİZ - 09.01.2021

Niye yazıyorum? Ne yapaydım ki? Düşünüyorum da, yaşayabilmem için yazmamdan başka bir çıkar yol göremiyorum, yoksa kafa uçuyor. Kabil olsa 365 gün 6 saat yazardım ve hiçte imtina etmez, usanmaz, bıkmazdım bundan. Ki, yazmış olmak için yazmaktan da hazzetmiyorum, böylesi bir şeyi kelimelere ihanet ediyormuşum gibi telakki ediyorum. Çünkü onların bana sadakatini ama uyarıcı sadakatini tüm benliğimle hissediyorum. Zira yazmanın da bir gayesi olması gerekir diye düşünüyorum. Sanki yücelerden bir buyrukmuş gibi hissediyorum. İlk evvelde kalplerini açtıkları ve tüm büyüleyicilikleriyle dünyasına hoş geldikleri bendenizin hayatımı kontrol etmiyorlarsa, sonra da şuurlandırmıyorlarsa, bilinç zerk etmiyorlarsa, direnişe sevk etmiyorlarsa, insanca bir yaşam nasıl olur izah etmiyorlarsa, aydınlatmıyorlarsa, cehalete darbe vurmuyorlarsa, namussuzları ve pezevenkleri ifşa etmiyorlarsa niye vardır ki kelimeler ve niye kullanılsınlar ki haybeye? Birgün ardımda bırakıp gideceğim ve giden tek bir kimsenin dönmediği gibi, dönüşün de zaten imkânsız olduğu bir dünyada yaşıyorum. Öyleyse kelimeleri onurlu yaşama giden yolda yoldaş biliyorum ve onlara ihanet edemem ve dilediğim gibi kullanıp soysuzlaştıramam onları. Öyleyse ne yapmalıyım? Ardımda kelimelerle örülmüş bir dünya bırakayım istiyorum. Toplumdan kaçmak için yazıya iltica ediyorum belki de. Çünkü toplum seni sarmaya görsün, kirlenmekten yana asla kurtuluşun olmuyor. Toplum, senin kendi yüzünle kendi yüzüne bakmanı istemiyor. İstiyor ki maske tak ve maskeli baloya katıl. Benim dönen çarklarıma takoz olma, bilakis o çarkları döndürmek için yaşa yaşayacaksan diyor. Öyleyse kaçıyorum kelimelerin sıcaklığına, samimiyetine, yalansızlığına. Çendan kelimelerle istediğin gibi hemhal olabiliyor, muhabbet edebiliyorsun, onlar sana kızmıyorlar gerçeği söylediğin için, hatan varsa düzeltiyorlar ve sen hatalarını düzeltmek için yine onlara iltica ediyorsun. Yüreklere dokunan, kafaları ağrıtacak, rahatları bozacak bir dünya kalsın benden geride diyorum. Kim bilir, kim görür, kim girer bilemem o dünyaya ama ıpıssız olarakta kalsa, öyle bir dünya varolsun istiyorum. Çendan varolduğumun gerçekliğinin hücceti olması babında. Öleceğim dünyada ölü gibi yaşamak bana göre değil, bunu tolere edemiyorum. Sessizce terk edip gideceğim dünyada sesli kalacak ve ara da bir seslenecek dünyam kalsın istiyorum.  Kimseyle de bir alıp veremediğim yok. Daha önce dediğim gibi kimsenin de düşmanı değilim yalandan başka ve dost değilim gerçekten başka kimseye de. Gerçeklerle dost olanların dostlarıyım belki de. Gerçekten korkmadım hiç ve korkanlardan da kaçtım hep. Çünkü yalanların saltanatında kaybettim insanlığımı, onurumu, yaşamak sevincimi, cennetimi ve kelimelerime inancımı bile kaybetmeye yüz tutum handiyse. Kelimelerimi tutsak kılmayın, dünyama dokunmayın, ne haliniz varsa görün. Ha bu meyanda kelimelerim elbette sizlere dokunabilir, ona da tahammül edin ya da insan olun soysuzlar çetesi. Birgün kelimelerim hepinize kan kusturacak, mutlaka korkun!

Tarih: 09.01.2021 Okunma: 311

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?