SADECE DÜŞÜNÜN...70...

Özgür DENİZ - 04.12.2020

Öğren, öğren, öğren ama öğrendiklerini dağıtmadan öl! Bunu mu istiyoruz? Hayır, öğreniyorsak, ölmeden, öğrendiklerimizi paylaşmalıyız. Bir saniye sonra düşüvermeyeceğimizin garantisi var mı, bu garantiyi verebilecek var mı? Hesap vereceğiz kardeşim, seninle vermeyeceğim o hesabı, tek başıma vereceğim, nerede vereceksem. Ki, kendinde öylesin ama anlamayacak kadar alıksın, bönsün, sektersin, dar kafalısın. O zaman konuşmaya da cüretin, cesaretin olmayacak, tabi abuk sabuk konuşmaya. Eskiyi özlüyorum kardeşim. Yeniye düşman değilim ama yeniyi sevmiyorum. Çünkü her yeni yedi bitirdi bizi. Her yeni gün kara bir gün oldu bize. Güneş doğmadı gündüzümüze, ay görünmedi gecemizde. Kardeşim oku deniyor okuyorum, düşün deniyor düşünüyorum, sor deniyor soruyorum, sorgula deniyor sorguluyorum, eyle deniyor eyliyorum. Yapmayayım mı? Birilerinin kölesi miyim ki, hayatımızı dizayn etmeye yelteniyorlar? Niçin oturup konuşmayı denemiyoruz, fikirler üzerinde müzakere yapmıyoruz? Herkes bildiği gibi yaşayacak, eyleyecek, umarsızca konuşacak, hareket edecek ama biz olabildiğince duyarlı olacaz, bin düşünüp bir konuşacaz öyle mi? Hayır kardeşim etkiye tepkisiz kalmayacağız, bir etkiye bin tepkimiz olacak. Gizli planları deşifre edeceğiz, yanlışı ifşa edeceğiz, kötüyü iyi diye göstertmeyeceğiz, yalancıyı ifşa edeceğiz. Bu bizim hakkımız. Göz göre göre haklarımızı çaldırtmayacağız. Arsızı, hırsızı, yüzsüzü, şerefsizi halk meydanın ortasına çıkaracağız. İnsanlar sefalet içinde yaşayacak ama hiç olmayacak şeylere benim hakkım akacak, hayatımdan çalınacak, bana acılar kalacak, bunu mu istiyoruz? Böylesi bir zillete eyvallah etmeyeceğiz. Çünkü biz şerefli var olduk ve şerefli yaşayacağız, ölürken de şerefimizle dimdik öleceğiz, hayat ve insanlık bu kafanın eğildiğine, bu gövdenin süründüğüne, bu varlığın onurunun düştüğüne şahitlik edemeyecek! Kimse de çıkıp bu insan; şerefsiz, alçak, adi, soysuz, namussuz, ahlaksız, pezevenk biriydi, itin tekiydi diyemeyecek ardımızdan, mezarımıza tükürülmeyecek. Tek bir kişi çıkıpta, hep onurlu hayat istedi ama onursuzca yaşadı diyemeyecek. İstediğimiz hayatı, tüm beynimizle, ruhumuzla, gövdemizle, fikrimizle ve dahi eylemlerimizle istediğimizi, sahtekârlık yapmadığımızı herkes görecek. Kimsenin yaşamına karışmıyorsak, kimse de bizim yaşamımıza karışamayacak ama bizi de ilgilendiren, etkileyen şeylere de duyarsız kalmayacağız, karışacağız elbette. Her şeyin hesabını soracağız. Birilerinin işlediği günahın, suçun, yanlışın bedelini biz ödemek zorunda değiliz. Herkes kendisi ödeyecek, ödemeli, işlediği günahın ve suçların bedelini. Yalanlara kanmayacağız, bizim ağzımızdan çıktı diye. Kuru kuruya inanmayacağız kimseye bizden diye. Düşünecez, soracaz, sorgulayacaz acımasızca, amansızca. Filmlerle, boş sözlerle, kimliklerle uyuşmayacağız, uyumayacağız, sürüleşmeyeceğiz. Yanlış yapana yol vereceğiz ki, haddini bilsin ve kesilen cezayı unutup ta bir daha şerefsizlik yapamasın. Ne kadar yanlış yapsam da, yine de eşşek gibi bana geleceksiniz diye ahlaksızca düşünmesin kimse. Lütfen İNSANLIK lütfen! Ayrıca unutma ve lütfen aklından çıkarma; HAYAT, film değil gerçektir, filmi izliyorsun ama hayatı yaşıyorsun yani film uçup gidiyor ama hayat sana dokunuyor, bu yüzden filmlerle uyuşma, yaşadıklarını gör, anla, hisset ve UYAN! Silaha güvenme, dayanma; kafana güven ve dayan ve kafasına güvenenlere gönlünü ver, çünkü ancak onlardır ki düş sahipleridirler ve sana güzel bir dünya verebilirler. Bizi DÜŞÜNMEK kurtaracaktır, sadece DÜŞÜNMEK. Düşünürsek gerçeği buluruz, gerçeği bulursak, yalanı ve yalancıyı fark ederiz, bunu yapabilirsek karanlıktan aydınlığa çıkarız. Ama irademizi namusluca ortaya koymamız iktiza eder. Düşünüp karar verecek, kararıyla kaderini çizecek olanlar bizler kendimiziz. Layığımız ne ise biz bulacağız. Kardeşiniz her türlü yalanı sonsuz rahatlıkla kardeşliğinize dayanarak ve inanacağınızı bilerek söyler ama hep başkalarını yalancılıkla suçlar. Gözlerinizin içine baka baka söylenen büyük yalanlara inanmayın, ta ki kardeşiniz dahi söylese. Çünkü o yalanlardır ki, sizi onursuzca yaşama mahkûm etmektedir. Ya onurlu yaşam ya da onursuzluk!

Tarih: 04.12.2020 Okunma: 320

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?