SADECE DÜŞÜNÜN...62...

Özgür DENİZ - 26.11.2020

Bakınız insançocukları! Lütfen bendenizi yanlış anlamayınız. Söylediklerim farklı şekilde makes bulmasın indinizde. Zira bendenizin kavgam kesinlikle sizlerle ve toplumla değildir. Bendenizin kavgam politikacılarla, âlimlerle, şeyhlerle, kompradorlarla ve aydınlarladır, daha doğrusu bunların tefessüh etmiş ahlaklarıyla, çürümüş zihniyetleriyledir. Çünkü insanlığı uyutanlar, uyuşturanlar, aldatanlar, yönlendirenler, sömürülmesine imkân tanıyanlar bu zümrelerdir. Bunlar gerçekten onurlu insanlar olarak var olsunlar ve yaşasınlar, bu toplum ve insanlık on yılda kat edeceği yolu bir yılda kat eder. Bu yüzden de dünden bugüne kavgam bu alanlarda ki şebekelerledir. Yine fert olarak buralarda asaletleriyle tebeyyün etmiş ve onurlarıyla yaşıyor olanlarla da değildir kavgam. Hülasa; insanlık merhalesine mülaki olamamışlarladır kavgam. Ha bazen naçizane önerilerim elbette olmaktadır, onlar da yekpare insanlaradır tefrik etmeden. İstiyorum ki, mevzubahis zümreler onurlu olsunlar, onurlu yaşasınlar, insanlığı onurluca sahih bilgiyle aydınlatsınlar ve insanlığa onurlu şekilde hizmette bulunsunlar. Ama böyle yapmıyorlar. Geçelim! Bu ülkede mezkûr zümreler vatanseverse, bendeniz kesin olarak vatan hainiyim. Yemin ederim yazık günah ya. Bu ülkeye, bu millete, gençliğe ve dahi insanlığa yazık ediyoruz. Övgüyle, sövgüyle ömrümüzü heder ediyoruz, ya bilgi nerede, kimde? Sürekli bir hır gür, ne zaman insanca yapmamız gerekenleri yapacaz? Bir nesli resmen ve alenen yok ettik ve yok etmeye de devam ediyoruz. Hiçbir şey bilmiyoruz ve insançocuklarının da bilmelerini istemiyoruz. Çünkü cehaletten besleniyoruz, cehaletle yönetiyoruz. Önyargıyla reddedip kabul ediyoruz önümüze konulanları da. Oysa bilerek reddedilip kabul edilmelidir önümüze konulan şeyler. Ama bilgimiz olmayınca başka ne yapabiliriz? Bu yüzden bir şeyi mutlaka bilmeliyiz. Yani sahih ve sağlam bilgiye dayanmalıdır öğrendiklerimiz. Zira müzakerenin ve ortak noktayı bulmanın önkoşulu da budur. Her şeyi karıştırmışız, karıştırdıklarımızla insanlarında kafalarını karıştırıyoruz ve buradan ucuz, basit, küçük çıkarlarımızı temin yoluna gidiyoruz. Bildiğimizi sanarak yaşayıp gidiyoruz ve bu bizi mahvediyor. Çünkü bilmeyen eyleyemez. Eylemeyen ilerleyemez. Birileri terakki kaydettiğimizi söyleyebilir velakin söylemekle olan bir şey değildir bu. Bilakis hala aynın yerdeyiz, dahası tereddi ve tedenni kaydetmiş durumdayız. Yazıklar olsun!

Tarih: 26.11.2020 Okunma: 279

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?