SADECE DÜŞÜNÜN...52...

Özgür DENİZ - 09.11.2020

Niçin dini değerleri besleyici izahlar ortaya koymayız da, dini değerlerin içini boşaltan izahlar yapma gereği duyarız? Evet din, insanlık tarihinin bir gerçeğidir. Bir dinimiz olsun ya da olmasın bu inkârı imkânsız bir realitedir. Ve insanlık üzerinde hiçbir şeyin göstermediği etkiyi gösteren bir olgudur. Bu yüzden din ne ise olduğu haliyle izhar edilmelidir. Olmadığı haliyle ortaya konulması, dinin sorgulanmasını tevlit edecektir ve dahi etmektedir. Dinin sorgulanması elbette iyidir ama dinin bu şekilde yani yapılan yanlışlar neticesinde sorgulanması netameli bir durumdur. Sonucu kestirilemeyecek bir sorgulama olur bu, ki öyle olduğu da aşikardır. Öyleyse insanca düşünülmelidir üzerinde. Madem bir din vardır ve madem o din tüm insanlığı ihata etmektedir, ürettiği retorikler tefrik etmeden yekpare insanlığı kapsamaktadır, o vakit bu temelde onurlu bir duruş sergilemek iktiza etmez mi? İzahlar ve eylemler buna göre tecessüm etmeli değil midir? Dar bir alana sıkıştırıyoruz, kendimize münhasır kılıyoruz, sonra da din evrenseldir diyoruz. Hangi evrensellik, nasıl evrensellik? Benim hayatımı kolaylaştırmayan, benim için olduğunu hissettirmeyen dini ne yapayım? Kimi inandırabileceğimizi düşünüyoruz? Burada sorumluluk kimdedir, bizde mi yoksa muhatap bildiklerimizde mi? İstemediğimiz neticelerden kimi sorumlu tutacağız? Bu da soru mu? Elbette ki karşımızdakini, biz hiç suçlu olur muyuz, olsakta suçu üstümüze alır mıyız de mi? Din alanında takaddüm etmiş kişilikler niçin dini muayyen bir alana sıkıştırıp kalırlar da, dinin sosyal alana matuf retoriklerini sarf-ı nazar eylerler yahut dinin sosyal alana matuf retoriklerine, izahlarına mugayir tarzda retorikler üretip, izahlar yaparlar? Hakikaten hiç mi hicap duymazlar acaba? Hangi koca koca da insanlar yani, üstelikte din talim etmişler, o alanda duayen olmuşlar ama bir bakıyorsunuz, utanç verici tavır sergiliyorlar. İlmi ile amil olmayan âlim ne menem bir âlimdir, olsa olsa malumatfuruş bir zalimdir diyen kimdi? Kitap yüklü merkeplerdir onlar kutsal sözünün muhatabı kimlerdir sahi? Yalan mı, yanlış mı? Hakikaten, şu kul hakkını doya doya yiyenler, haramı dibine kadar kemirenler ahirete inanmıyorlar dı değil mi, ahirete inanmadıkları için bunca kötülüğü yapıyorlar değil mi?!!!?

Tarih: 09.11.2020 Okunma: 311

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?