SADECE DÜŞÜNÜN...47...

Özgür DENİZ - 01.11.2020

Kalbi kırılanın sözü sert olur diyor Sadi Şirazi. Hayat boyu kalbi kırılan insanlarız bizler, hem de umarsızca, hayâsızca. O yüzdendir sert kişilikleriz ve sözümüz sertlik kokar. Ama bu sertliğin içinde de insan olmaklığımız bağlamında sonsuz bir merhamet vardır hamdolsun. Elbette Tanrı merhametinin gerçeği bağlamında zerre misalidir bizimkisi. Çünkü merhametle varolduk ve varolmaya çalışıyoruz. Merhametimiz tükendiği an varlığımız mevzubahis olamaz. Oldurmak istesekte olduramayız. Ki, Tanrı’nın dini de merhameti emreder, zulmeti değil. Hem din var diyoruz hem de var dediğimiz dini yaşamaktan hazer ediyoruz. Niçin ama niçin? Din benim için mi münhasıran, anlatan için değil mi? Niçin anlattığını yaşamıyorsun? Şu Kandil Gecelerinde o görkemli camilerde, hani milyonlarca liraya yapıp içinde yoksullara dua ettiğimiz camilerde, yapılan duaları hiç dinlediniz mi, Peygamberin nasıl anlatıldığının farkında olarak dinlediniz mi, madem anlattığınız gibidir Peygamber, niçin O’nun hayatından tek bir iz bile yok hayatınızda bre münafıklar? Hani; yaşamadığını niçin söylüyorsun denmiyor muydu bize?  Deniyordu ama dünya için unutuluyordu, unutulması gerektiği farz ediliyordu, zira kazanılacak çok nimet vardı. Öyleyse anlatalım geçelimdi, nasıl olsa anlattıklarımız sayesinde istediğimizi alıyor, dilediğimiz gibi kazanıyorduk, Allah deyinde uyuyacak kitleler sayesinde. Öyleyse şimdi sırası değildi değil mi? Anlatacaktık, anlatırken kazanacaktık ama bir süreliğine yaşamayacaktık öyle mi? Bunun adı nedir peki? Gerçeklerden niçin korkuyoruz, korkuyorsak niçin yalan bataklığında yaşamaya devam ediyoruz? Yani siz Atalar dinini yaşayacaksınız ama bize Allah’ın dinini anlatacaksınız. Biz Allah’ın dinini yaşarken sizleri sitayişe seza göreceğiz Allah’ın dinini anlatıyorsunuz diye öyle mi? Siz kazanın biz kaybedelim ve bunu herkes normal görsün öyle mi? Gerçeği söyleyince de tepemize tepimize vurulsun öyle mi? Hayır kardeşim, sizlerde ya söylemeyeceksiniz yahut söylediklerinize göre yaşayacaksınız. Bize bir şey söyleyipte kendiniz tersini yaparsanız o zaman o kirli ve karanlık suratlarınıza tükürmekten başka bir şey gelmez elimizden. Ve sözümüzde her diam sert olacaktır. Bu böyle biline! Çünkü yılan korkmayız ama yalandan korkarız biz ve hanginiz yalansız?



NOT: Tüm kalbimle, bilincimle, içtenliğimle, samimiyetimle, derin acımla, tarifsiz hüznümle; Rahmet, Sabır ve Şifa ile sevgili İzmir.

Tarih: 01.11.2020 Okunma: 279

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?