SADECE DÜŞÜNÜN...5...

Özgür DENİZ - 10.09.2020

Bir ormanda bir yangın çıkabilir mi? Düşünelim de mi, çıkabilir mi? Çıkabilir de mi? Çünkü orman demek ağaç demektir, ağaç demek odun demektir, oduna ateş atarsan odun yanar, küle döner. Bir sefil bir sigara izmariti atabilir, bir it taammüden ateşe verebilir, hiç istenmedik şekilde ateş alabilir. Yani muhtelif sebeplerle meydana gelebilir böyle bir felaket de mi, bilinçli ya da bilinçsiz? Hiçbir bilgimiz olmayabilir sebebine matuf de mi? Ne yapmalıyız böyle bir durumda? Bir orman, bir yangın ve biz ve bir de olağan şüpheliler ve dahası ulaşılmak istenen hedef; sakin kafayla ve önyargısız bir şekilde irdelememiz iktiza eder de mi, sağlam kaynaklardan sahih doneler elde etmek, sağlıklı veriye ulaşmak ve doğru karara varmak için. Çünkü hem kendimiz için hem de yargısız infaz yapmamak için gereklidir bu. Hayatımı birilerinin kararlarına bırakacak kadar alık ve bön olamam herhalde, böyle olmadığım içinde suçlanamam de mi? Birilerine mi inanmalıyız, yoksa ulaşabildiğimiz yerlerden bilgi sahibi mi olmalıyız yani bu bir kişi de olabilir, herkesi dinlemekle de olabilir, ilgili haberleri takip edip üzerinde senkronize düşünerekte olabilir? Bilgi kaynakları tek değildir, eğer ki tek kanaldan bilgi alırsak tek gözle bakmış oluruz ve yanılırız, yanlış düşünürüz, yanlış karara varırız ve bunun sonucu nedir herhalde biliriz de mi? Şimdi o yangın bizim hayatımızı etkileyecek bir yangınsa, alıkça bir yaklaşım sergilemememiz icap eder de mi? Evet gözlerimizle görmedik ama olay hakkında kesin karara varmak için gözlerimizle görmüş gibi inanmamız lazım verilen bilgiye ve bunun içinde sağlam donelere sahip olmamız lazım değil mi? Zira bizim hayatımızı etkileyecek bir olay var karşımızda, rastgele hareket edemeyiz de mi? Rastgele hareket ettik diyelim, ne olur? Kendi hayatımıza kastetmiş olmaz mıyız? Peki, akıllı bir insan, kendi elleriyle kendi hayatını cehenneme atar mı? Biri çıksa ve dese ki, şu uçurumdan aşağısı gül bahçesi hadi atla dese inanır mısınız? Yani birilerinin aklıyla yahut senin bilincinde olmadığın ama gayet bilinçli olan yönlendirmelere kanar mısın? Tüm boyutlarıyla tahkik etmek zor mu herhangi bir olayı, üstelik kendi hayatımızı da ilgilendiriyorsa? Ama İbn-i Sina çok güzel demiş değil mi? ‘’Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.’’ Bendeniz hayatımı herhangi bir hayatı yaşatmak için feda edebilirim belki ama hiçbir zaman bendenizin hayrıma olmayan bir şey uğruna hayatımı karanlığın içine atamam. Onlarca gazete var de mi, onlarca televizyon var de mi, onlarca internet sitesi var de mi? Niçin hepsini kontrol etmiyoruz da tek birinden ya da birbirine benzeyenlerden öğrenmek zorunda hissediyoruz kendimizi? Öyle olunca da böyle oluyor işte; alık, bön ve sekter bir toplum oluyoruz. Karşımızdakini putlaştırıyoruz, layüsel görüyoruz ve mal gibi sürüklenip gidiyoruz. Uyandıranları da lanetleyip, tecziye edip, sürgün ediyoruz. Tüm bunlara da seyirci oluyoruz. Tanrı, aklı, size, Benim yolumda olduğunu söyleyenlere teslim edin ve onlara teslim olun diye vermedi.

Tarih: 10.09.2020 Okunma: 312

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ. hakkı Cengiz

10.09.2020 - 11:35

Evet, sadece düşünmeliyiz! Verdiğin, orman yangını örneği, tam oturmuş! Her açıdan... Sorgulamak, karşılaştırmak, mantık süzgecinden geçirmek... İşte şiddetle ihtiyacımız olan hususlar... Kalemine, yüreğine sağlık. Selâmlar...

Özgür Deniz

10.09.2020 - 11:48

Tüm kalbimle bilincimle aynı duygu düşünce ile kalben sonsuz teşekkürler ve bilmukabele inşaAllah saygıdeğer paşam. Ama maalesef böyle bir durumda değiliz. Sonsuz cahil bir toplumuz. Bu yüzden kör sağır düşüncesiz ve hissiz bir toplumuz. Derin saygılar.