NE EZİLEN, NE EZEN, İNSANCA HAKÇA BİR DÜZEN...6...

Özgür DENİZ - 06.08.2020

Öyle bir düzen ki, halkın hiçbir izi yok varlığında. Bu yüzden de halkın varlığı için varolmasının ihtimali yok. Bilakis halkın yokluğu üzerine kurulmuş. Sadece sanki halka kendisinin varmış gibi hissettirilmesi halk için kifayet etmektedir. Öyleyse halkında kendisinin var olması için var olmayan bir şeyin varlığı için var olmasının anlamı yok. Ama bunu da anlayan yok. Halk adalet ister düzenin adaleti yok. Halk hürriyet ister düzenin verebileceği tek şey esaret. Halk ekmek ister düzenin sunduğu tek şey açlık. Halk aydınlık ister düzenin karanlıktan ve cehaletten başka verebileceği hiçbir şeyi yok. Halk cesaret ister düzen korkudan beslenmektedir. Halk sevgi ister düzenin nefretten başka beslediği bir duygu yok. Halk gerçek bilgi ister düzen yalanla kuvvet bulur. Halk kardeşlik ister düzen düşmanlıkla varlığını idame ettirir. Çünkü halkın çocukları birbirlerine ne kadar düşmanca tavır içerisinde olurlarsa düzene o kadar müzahir olmuş olurlar. Halk insanlık ister düzen varlığını insansızlığa borçludur. Halk barış ister düzen savaşla halkın kenetleneceğini bildiği için savaşa yönelir. Halk iyilik olsun der düzen tek başına iyilik iyi bir şey değildir der ve iyiliği kötülükle soslayarak sunar. Halk eşitlik ister düzen için bazıları biraz daha eşit olmalıdır. Halk her şeyin kendisi için olmasını ister düzen ise halka sen bile benim içinsin der. Halk yaşamak sevinci ister düzenin ise kederden başka sunabileceği hiçbir şeyi yoktur. Ve hep birden böylesi bir düzenin köleleri olmaya teşneyizdir. Çünkü alışmamışızdır ulvi değerlerle insan gibi yaşamaya. Alıştığımız yaşamı da kader bilmişizdir. Öyleyse gerek yoktur insanca bir yaşam aramaya. Zira insanca bir yaşamın hakkımız olmadığına inandırılmışızdır. İnandırıldığımızda kaderimizdir. Kadere de isyan edilmez öyle değil mi ya? Hangi kadere isyan edilmeyeceğini de bilmeyiz. Ama biliyormuşuz gibi ahkâm kesmeye bayılırız. Öyle ya dini olan bir halkın çocukları olarak kaderi bizden iyi kim bilebilir ki? Dini bilmeyiz ama kaderi bilmek bizim işimizdir. Düzen bizi neye layık görüyorsa öylece alıp kabul ediyoruz, çünkü verilip alınana, alınıp kabul edilene layığız. Böylece de çürüyüp gideceğiz ama yaşıyoruz diyeceğiz. Ah benim garip, zavallı, çare kendisi olan ama çaresizmiş gibi yaşayan halkım!

Tarih: 06.08.2020 Okunma: 310

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?