GERÇEK YÜZ...

Özgür DENİZ - 25.07.2020

Maskeli yaşıyoruz yani yüzümüzün üstüne geçirdiğimiz yüzümüzle. Sahteyiz yani. Piyasada var olduğumuz halimizle. Yüzsüzüz haddizatında. Ama görünen yüzümüzün ardında bir de gerçek yüzümüz vardır. Ve bizim aslımız odur. Yüzümüz kimliğimizdir, bizim kim olduğumuzu gösterir. Yüzümüzle bilinir ve tanınırız. Velakin artık gerçek yüzümüzle bilinip tanınanlar değiliz. Hem tolere edilebilir hem de tolere edilemez bir şeydir bu. Tolere edilebilir, çünkü içinde yaşadığımız hayatın dayatmasıdır. Tolere edilemez, çünkü dayatmalara boyun eğmek zorunda değiliz. Tabii ki insanlığın birleşik gücünden neşet edecek ortak kavgası önkoşuldur gerçek yüzümüzle yaşayabilmemiz için. Kendimizi yaşamak istiyorsak, onurlu kavgamızın eseri olacaktır bu, başka yolu da yoktur. Bir de ama iştesi vardır ki, esas boyut orasıdır ve haysiyetli insanlar için zorun zoru olan tarafta burasıdır. Lanet olası dünya ve o dünyaya egemen olan lanet olası güçlerin alçaklığının en net resmidir bu. Zira dünya nimetlerine giden yolun üzerine çökmüşler ve kendi yüzleriyle geçmek isteyenlere geçit vermemektedirler. Kimse böyle yaşamak istemez elbette, yine de böyle yaşamaktan haz alan kahir ekseriyet olsa da. Kimisi gayet rahat ve mutludur, umursamaz bu durumu, kimisi de kahrolur. Dünyalık emellerimize vasıl olmak adına gerçek yüzümüzü hep gizleriz. Tanındığımız gibi olmayanlarız bizler. Bu yüzden de kendini yaşayanlar değiliz. Elbette gerçek yüzleriyle varlık sahnesinde var olanlar, kendilerini yaşayanlar, oldukları gibi bilinip tanınanlar yok mudurlar? Kuşkusuz varlar ve gerçek, doğal saygıyı hak edenlerdir onlar. Burada asıl namussuz olanlar, insanların gerçek yüzleriyle yaşamalarına imkân tanımayanlardır ve insanlarında savaşmaları gereken asıl odaklar onlardır. Zira bu dünya da kendisi olana karşı kimse saygı duymamaktadır. Çünkü bu dünya kendisi olanlara karşı amansız bir savaşın verildiği dünyadır. Gerçek bizi gizleyen sahte bizden kurtulduğumuzu düşünsek ya bir an, nasıl olurdu ama? Yaşamın ve yaşamanın tadı o vakit hissedilirdi işte. İnsanın kendi yüzüyle yaşayabilmesinden daha güzel ne olabilir ki? Lanet olsun ki, bu güzelliği haram ediyorlar. Dünya nimetleri de onlar için zehir olsun. Her şeyin seni herkesle aynılaştırmaya çalıştığı bir dünyada, yalnız kalmak pahasına kendin olma ve kendin olarak kalma savaşı vermen en onurlu seçimdir.

 

NOT: Lütfen Cumhuriyetten vazgeçmeyin. Bahusus sevgili gençler sizler böylesi bir emaneti behemehâl muhafaza ediniz. Bir gün, mutlak şekilde, kalpleri ikna ve akılları ıskat edercesine, en ince noktalarına dek, tüm detaylarıyla, olabildiğince derinlemesine izah edeceğim, aklımın yettiğince, dilimin döndüğünce, gönlümün el verdiğince, gücümün kifayet ettiğince inşaAllah.

Tarih: 25.07.2020 Okunma: 350

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?