DÜNYA VATANDAŞLIĞI...

Özgür DENİZ - 19.07.2020

Nasıl ki, hakikatin sınırı, sınıfı, yurdu, kimliği yok ve hakikat her yüreğe sızmak ister ve o yüreği mümbitleştirmek, aydınlatmak ister, tıpkı bunun gibi her insan da hakikati her yüreğe ulaştırmakla yükümlüdür, işte sende insan kimliğinle bir dünya vatandaşısın aynı zamanda, çünkü münhasıran kendi vatanındakilerden değil tüm ruy-i zemindeki insanlardan sorumlusun, zira bir kişinin kötülüğü tüm insanlığı kötü, bir kişinin iyiliği tüm insanlığı iyi yapabilir, binaenaleyh tüm insanlığa hakikati ulaştırmak istersin, işte tam da bu yüzden aynı zamanda bir dünya vatandaşısın, çünkü dünyadaki tüm insanların hakikate ihtiyacı vardır. Nasıl tüm insanlar aynı zamanda tek bir insansa, her bir devlette tek bir devlet, her bir vatan tek bir vatan, her bir din tek bir dindir. Burada olguyu derinlemesine ve mahreçlerine göre çözümlemek ve anlamak icap eder, ondan sonrası kolaydır. Teklik, çokluğun yokluğu ya da yok olması demek değildir. Elbette farklılıklar yine olacaktır ama o farklılıklar her bir farklılığın farkında olmamayı ve o farklılıklardan muhteşem bir harmoni meydana getirmeyi engellemez. Asıl muhteşem olan bütüne bakınca farklılıkları görebilmektir, farklılıklarda takılıp kalıp bütüne ulaşmanın önünü kesmek değildir. Sen insansın ve en büyük kimlik insan kimliğine sahip olmaktır, kimlikte parçalandığın vakit, birliğinin altına dinamit döşemiş olursun, birliğin giderse, kuvvetin, dirliğin, varlığın tehdit ve tehlike altında olur. Düşman tüm dünyayı sarmış, kuşatmış, esir almış, münhasıran kendi dünyana gömülerek onunla savaşamazsın, kendi içinde kalarak, kendi kalıplarında donarak, kendi evinde mutlu olduğunu sanarak, insanlığın en büyük düşmanının işgaline nihayet veremezsin. Elbette içinde galip olacaksın ve içinde galip olanlarla ittifak edeceksin ki, emperyalizm gibi insanlığın en büyük düşmanını yenebileceksin. Emperyalizm senin düşmanındır ve o düşmanı alt etmedikçe, onu insanlığın tüm topraklarından sürmedikçe, onun kara defterini dürmedikçe, onun varlığına müzahir olan virüsleri öldürmedikçe gülmek haramdır sana, yasaktır, bunu asla unutma, kendin uyuma, düşmanını da asla uyutma. Ama bu demek değildir ki, kendi içinde boğulup kalacaksın, hayır, sen içinde ki denizi uyandırdın mı, dışarıdaki denizlere açılacaksın ve insanlık dünya denizinde özgürce kulaç atmaya başlayana dek sürdüreceksin savaşını. Tek bir insan bile emperyalizmin kanlı çizmeleri altında eziliyorsa da dünyanın herhangi bir yerinde, onun vebali senin boynundadır. Zira dünyanın tek bir denizi kirlendiği vakit, tüm denizlerinin kirlenmesi muhakkaktır ve kirli bir denizde yaşamak muhaldir. Sadece senin yurdun değildir emperyalizmin kıskacında can çekişen, sadece senin işçin değildir ezilen, senin köylün değildir kan ağlayan sadece, senin devletin değildir işgale uğramış olan devlet ve ücretli kölelik kıskacında can çekişen senin memurun değildir sadece, emperyalizm için atılan kurşun senin kurşunun değildir sadece, dünya insanlığının hali pür melalidir bu. Öyleyse kendini görmesin sadece gözün, kendini anlatmasın sözün sadece, sen bir dünya vatandaşısın bir yerde. Emperyalizm, öyle tek başına alt edilecek bir şeytan değildir. O bir ahtapot gibidir tüm ruy-i zemini sarmış, tüm insanlığı kuşatması altına almış ve insanlığın ortak zenginliklerine birden el koymuş. Onu ya hep birlikte yeneceğiz ya da tek tek ona yenileceğiz. Öyleyse emperyalizme bütün olarak karşı çık ve kavganda tüm gövdeni ortaya koy, kucakla herkesi, ayırma kimseyi. Ayırmak kötüdür, ayrı düşmek tuzağa düşmektir. Ya ayrı yönlere düşüp paramparça olup tükenip gideceksin ya da birleşik gücünden doğan sıkı kuvvetinle emperyalizmin tepesine bir balyoz gibi ineceksin.

 

BİR ŞİİR

 

ÇOCUKLAR

 

Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,

Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları.

Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler

Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.

Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.

Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.

Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.

Çünkü ruhlar yarındadır,

Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.

Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları

Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.

Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.

Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.

Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür

Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.

Okçunun önünde kıvançla eğilin

Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar

Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.

 

Halil Cibran

Tarih: 19.07.2020 Okunma: 336

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?