YAŞA Kİ YAŞAT...

Özgür DENİZ - 03.05.2020

Şu dünya neye yarar ki insan olmadıktan sonra içinde? Ki, zaten eğer ki bir anlamı bile varsa şu dünyanın, içinde insan yaşadığı için değil midir? Bu dünyaya sahip olmak adına harcamaya değer mi insanı? Değmez, yemin ediyorum değmez. Niye geberircesine kavga veririz ki bu dünyayı ele geçirmek için ve niçin harcarız insanı, insanca olmayan şeyler için? İnsanca yaşamak için vermediğimiz kavgayı, insanca olmayan şeyler için vermekten imtina etmeyiz, niçin? İnsanla güzel olan bir dünyayı ancak insansızlık çirkinleştirebilir. Şu dünyada insanım diyenin en kutsal ödevi; insanı yaşatmaktır ve yaşamaktır insanca, insanlık dolu bir dünyayı var etmek için. İnsanı yaşatamadıktan sonra yaşatılacak ve yaşayacak ne vardır, yaşatılsa ya da yaşasa da neye yarar yahut yararlı olmasının imkânı mı vardır? İnsan neyle yaşar? Elbette ki sevgiyle, bilgiyle, kavgayla, barışla, özgürlükle, adaletle yaşar. Kinle, nefretle, öfkeyle, zulümle, esaretle, cehaletle, suskuyla ölür. İnsan ölmez sadece bununla, ölür insanlıkta. İnsanların birbirlerinden nefret etmelerinden haz alıyoruz yazıklar olsun bize, yuh olsun ervahımıza. Sevene, iyi olana, barış diyene düşman oluyoruz. İnsanları barıştırmaya, gönüllerden gönüllere köprüler kurmaya çalışanı bir şekilde ekarte ediyoruz. Kardeşliği perçinlemek, muhabbeti çiçeklendirmek, dostluğu kuvvetlendirmek, paylaşımı diriltmek, nefreti ve kini öldürmek isteyeni öldürmek istiyoruz handiyse. Niye, niye yapıyoruz böyle? Söyle korkmadan ey insan, niye? İnsan olmadığımız için, maddeye sahip olup maddeyle insan gördürelim kendimizi diye değil mi? Mümkün mü peki böyle bir şey? İnsan olmayanı hangi madde insan kılabilir ki? Gövden bile insan kılamadıysa seni, hangi maddeyle insan olabileceğini düşünüyorsun ya da düşünüyor musun gerçekten ve böyle düşünebilecek olan sen, sen olabilir misin zaten? Sevmek niye zor gelir ki insana? Oysa sevildiği için geldi dünyaya insan ve severek yaşatsın istendi kendisinden. Ama mayası bozuldu insanın, mayası bozulunca tadı da bozuldu ve ne tat verebildi insanlığa ne de tadını alabildi insanlığın. Yazıklar olsun bize, sevmeyi beceremedik, sevginin yaratıcılığını idrak edemedik, yaşatmak için yaşamanın kıymetini bilemedik!

Tarih: 03.05.2020 Okunma: 319

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?