SAVAŞMAYA DEĞER...

Özgür DENİZ - 28.03.2019

Bu dünyada insan var ve insanla var her şey. İnsan, varlığın öznesidir yani olmazsa olmaz ögesidir. Ama insan ne kendi değerini bilmektedir, ne değeri bilinmektedir ve ne de değerini bilmeyenlere haddini bildirmektedir. Oysa insan, insanlığına layık olanı bilmeli ve layık olduğu yaşamı yaşamalıdır, icap ediyorsa hak ettiği yaşamı metazori almalıdır. Çünkü, insan hak ettiğini yaşar. Hak ettiğini aramıyorsa, kendisine reva görüleni hak ediyordur. Hak ettiği yaşamı almak nasıl olmalıdır peki? Elbette olması gerektiği gibi olmalıdır. Olması gereken nedir ve nasıl olacaktır? İradesini kullanarak yani kendini hep gibi görenlere filhakika bir hiç olduklarını ve eğer hep iseler bile kendisi sayesinde hep olduklarını ve bunu unuturlarsa hiçleştirilmeleri için hiçbir engel olmadığını bizatihi göstererek ve gözlerine sokarak. Öyleyse insanı yaşatmak için yaşamaya, yaşarken de savaşmaya değer. İnsanın yaşamadığı ama şeyleri yaşatmak adına pervasızca harcandığı bir dünyayı reddediyorum. Geçelim! Tüm insanlığı, hayalen, yeryüzü döşeği ve gökyüzü yorganı arasında kalmış dünya denilen bu devasa handan ve boşluktan bir anlığına çekip alınız. Geriye ne kalır, kalanın ne anlamı ve kıymeti olur düşününüz. Ondan sonra varlığınızın nelere kadir olduğunu duyumsayınız ve kendinizi önemseyiniz. Bir kez olsa da kendinizi değerli görünüz ve o değerli olan kendinizi, sizi değersiz görenlere karşı kullanınız. O zaman göreceksiniz ki nasıl da değerli olacaksınız ve karşınızda diz çöktüreceksiniz, size diz çöktürenlere karşı. Ki, çöktürüyorsunuz da haddizatında ama farkında değilsiniz. Önemsizleştirilmenize ve değersizleştirilmenize, sefil bir kukla olmanıza asla müsaade etmeyiniz. Çünkü herşeyin varlık ve anlam sebebisiniz. Bunu bir anlıkta olsa fark etmelisiniz. Sebepsiniz, sonuç değil. Elbette sonuçsunuz da ama sebep olabilecek kadar değerli ve kıymetli bir sonuçsunuz ve sebep olma değerinizi kaybettiğiniz an her şeye değerini kaybettirecek kadar değerli bir sebepsiniz. Varlığınız olmadan neyin varolabileceğini, neyin anlamlı kalabileceğini ve varlığınız haricinde, şeylere, neyin anlam katabileceğini tasavvur ediniz lütfen. Yaşamı düşününüz ve yaşama ölüm korkusu yüzünden değil, yaşamın kendisi için ve yaşama sevinci sebebiyle bağlanınız ve kendiniz için yaşamayı da biliniz, çünkü yaşatabilmeniz yaşayabilmenize bağlıdır. Ama kendisi için yaşama bağlandığınız bu sebebi varlık yokluk sebebi olarak hissediniz. Bu sebeple de bu dünyada insan gibi yaşamanızın mutlak garantisi olan hürriyetinizden asla ve kata ödün vermeyiniz. İradenize ve aklınıza asla ve kata ipotek koydurmayınız. Olması gereken hürriyete asla sahip olamazsınız, çünkü oldurmazlar, oldurmanız için üst düzey bir bilince sahip olmalısınız ama olabilecek kadarını da oldurunuz ve hiçbir zaman kaybetmeyiniz. Ahlakı öldürmeyiniz ve ahlakın öldürülmesine geçit vermeyiniz. Adaleti arayınız, adaletten vazgeçmeyiniz, adil olunuz ve iyiliğe adanınız. Aklınızı ve vicdanınızı bağımsızlaştırınız ve cehaletin karanlığını aydınlığa tedvir eyleyecek bilgiye kıymet veriniz. Vicdanınızı öldürmeyiniz, aklınızı satmayınız, kiraya ve ipoteğe vermeyiniz. Beyninizi kuşatan duvarları yıkınız, toz ediniz. Ayaklarınıza vurulan bukağıları parçalayınız. Bileklerinize geçirilmiş prangaları söküp atınız. Boynunuza vurulmuş zincirleri kırınız. Fasılasız hayal kurunuz ve kurduğunuz hayalleriniz yol işaretleriniz ve savaşınız da itici gücünüz olsun, sizi görkemli güzel yarınlara ulaştırsın, aydınlığa kavuştursun. Korkunun kölesi olmayınız, cesaretin uşağı olunuz. Korkuyla hayat yaşanmaz, çünkü hayat yaşayanlar için vardır, ölülerin hayatı olmaz. Bir kere öleceğiniz için her gün ölmeyi kabullenmeyiniz. Ölüm varsa yaşam yoktur, yaşam varsa ölüm yoktur. Nasıl olsa büyük kaderin tecellisi olarak bir gün başa gelecektir, siz hergün onunla yaşamayı reddediniz. İnsanca yaşamak ve insanı yaşatmak için savaşınız, çünkü buna değer! Yaşamaya layık olunuz ve layık olduğunuz yaşamı arayınız, bulunuz ve behemehal alınız. Çünkü ağlamak fayda etmiyor!

Tarih: 28.03.2019 Okunma: 779

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?