VARİSLER...16...

Özgür DENİZ - 15.01.2019

‘’’’Andolsun, biz, peygamberlerimizi apaçık delillerle gönderdik ve insanların, adaleti ikame etmeleri için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik.’’’’ Hadid-25

 

Teşhisi kesin olarak koyalım; indirilen kitabı unuttuk, ölçüyü yitirdik ve zulüm ateşi sardı dünyayı. Kitap ve ölçü alenen ve hayâsızca çiğnenmektedir. Kalbimin üzerinde taşıdığım ve her an tertil, tedebbür ve taakkul ile okuduğum ve anlamak çabası içerisinde olduğum vicdanın anayasası üzerine yemin olsun ki, bu çağın en önemli sorunu vicdansızlıktır. Bu nettir, kesindir ve tartışmasını bırakın tartışılmasına tevessül edilmesi dahi kabil-i mümkün değildir ve varlığından şüphe olmayan akılların yolu birdir. Hem vallahi, hem billahi, hem tallahi ve dahi Allah, Muhammed, Kur’an üzerine yemin olsun ki insan vicdanını kaybetmiştir. Ta ki inandık diyenlerin bile vicdanlarını kaybettikleri bir dünyada yaşamaktayız ve sürgünüz! Münhasıran duyumsamak iktiza ediyor bu öldürülemez hakikati fehmetmek için. Ama duyumsamak yetisine malik insanlık nerede? Nereden bir suç fışkırıyorsa, nerede pislik yuva yapmışsa, nerede kokuşmuşluk varsa, nerede zulüm peydah olmuşsa, nerede katliam kol geziyorsa orada vicdansızlık var olduğu içindir olan her şey. Suçluyu yargılamadan, onu suça itenin yüreğine bak ve o görünmeyen gerçek suçluyu yargıla! Hatta tüm çağların en önemli sorunu vicdan olmuştur hep. Vicdan merhametin membaıdır ve merhamet insan olmaklığın nişanesidir, adaletin de köküdür. Merhameti olmayanın adaleti yoktur, olması da muhal ender muhaldir, gerisi de angaryadır. Daha ötesi, hissiyatın, hassasiyetin, mesuliyetin, haysiyetin ve şahsiyetin muharrikidir merhamet. Kitap ve ölçü vicdan yapıcıdır, vicdan da mevzubahis ettiğimiz sair tüm güzellikleri tevlit eden yegâne olgudur. Ödevini namusluca ve hesapsız, umarsız, çıkarsız yapmanın olmazsa olmaz önkoşuludur merhamet. Merhamet insan eder, insan da merhamet eder! İnsan, insan değilse zulmeder. Vicdan; kitap ve ölçü demektir. Çünkü kitaba uyan ve ölçüyü bilen vicdanı diri tutar, diri vicdan tüm insanlığı diriltir, insanlığın dirilişi hayvanlığın nihayet buluşu yani emperyalist faşizmin yok oluşudur. İnsanlık ölü olduğu içindir ki, emperyalist faşizm diridir ve insanlığı diri diri mezara gömmektedir. Binaenaleyh, isticalen kitaba uymalıyız ve ölçüyü kaçırmamalıyız. Amma velakin kitabını unutmuş ve ölçüsünü kaybetmiş bir insanlık âleminin içindeyiz. Bu yüzden de vicdanın ardından en büyük sorun olarak adaletsizlik tezahür etmektedir, adalet diyen kitaba ihanet edercesine. Çünkü kitabı unutan ve ölçüyü kaybeden insanlığın adaleti ikame etmesi muhal ender muhaldir. Zira kitapsız kalan ve ölçüsünü yitiren bir insanlık vicdanını kaybeder, vicdanını kaybeden merhametini kaybeder, merhametini kaybeden insanlığını yitirir, insanlığını yitirenin da adaleti olmaz. Hülasa; vicdanı yitmiş gövdelerden adalet doğmaz, adaleti ikame etmeleri de beklenemez. Eğer bir yerde vicdan oluşturulacağına, vicdanlar boşaltılıyorsa o yer ölümün kokusunu almıştır. Ve bir yerde emri vicdan vermiyorsa, karar vicdanın değilse, tercih vicdana bırakılmıyorsa, o yerde bekleyin beklenebilecek her şeyi. Vicdansızlık, insanlığı hayvanlık derekesine düşürür ve dünyada kaosun egemen olmasına yol açar. Ancak insanlar konuşabilirler ve birbirleriyle anlaşabilirler ve barış içerisinde yaşayabilirler. Velakin, hayvanlar âleminde böyle değildir, orada amansız ve acımasız çarpışmalar ve yok etmeler egemendir. Bu sebeple, insanlık âleminden vicdanı söküp aldığınızda orada insanlığı hayvanlığa indirgersiniz ama bunun neticesi çok ağır olur. Öyleyse bir an evvel kaybettiğimiz vicdanı bulmalıyız ve onu nerede bulacağımız ayan beyan ortadadır. Tabi bulacağımız yere yönelecek yürek var mıdır ve mesele budur. Zira bazen berrak sular, kirli gövdelere ağır gelir ve o gövdeleri zorlar, çünkü çürümüş gövdeler şifa verecek ilacı kolay kolay tolere etmezler, etseler de hazmetmeleri çok zor olur. Son tahlilde; çağımızın sorunu vicdan sorunudur. İnsanlarda vicdan oluşturmadıkça ne yapsakta etsekte boştur, çünkü her şey insanda başlayıp insanda bitmektedir. Öyleyse yapmamız gereken ilk şey; insanlarda vicdan oluşturmak ve her şeyi insanların kendilerine bırakmaktır. Vicdanın oluştuğu ve hükmettiği bir gövdeden kötülük, pislik, ihanet sadır olmaz, o vicdanın emrettiği gövdeye yaptırdığı her şey en iyi, en güzel olacaktır. Ve o vicdan yeri geldiğinde diyecektir ki ve dememeyi ihanet telakki edecektir ki; kötülük gövdemden fışkırıyorsa, o gövde benden değildir ya da ben o gövdeye ait değilimdir. Vicdanı olan insan, ödevini de en iyi yapan olacaktır!

 

Tarih: 15.01.2019 Okunma: 721

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?