HAKKINI TESLİM EDİN...

Özgür DENİZ - 24.11.2018

Mevdudi bir kitabında diyordu ki; İslam beldelerinde din dersleri ya öğrencilerin yorgun düştüğü son saatlere konuluyordu ya da ders hocaları artık gücü tükenmiş ve ömrünün son demlerine yaklaşmış hocalardan seçiliyordu ve onlarında vereceği hiçbir şey olmuyordu, böylece yetişmekte olan nesle din öğretilmiyordu. Geçelim! Dünya beni ırgalamıyor ama ülkemizde ekonomik anlamda öğretmenlerin maruz kaldığı durumda aynısı maalesef. Ve bu durumun taaa başından beri çok bilinçli bir şekilde planlandığını düşünüyorum ve olabildiğince ciddiyim bu konuda. Toplumda ekonomik anlamda en alt sınıfı oluşturuyor öğretmenler. Düşünün ki, onca maddi ve manevi çaresizlik içerisinde insan yetiştirmeye çalışan tabir caizse elsiz ayaksız bir bahçıvan. Eğitim dünyası ile yakın bağlantım olduğu için gerçeklere bigâne değilim. Tek maaş için yaşam zaten korkunç. Çift maaş içinse çok az yerde eh denecek haldeyse de kahir illerde yaşam düzeyi çift maaşlılar için bile çokta iyi bir standart sunmuyor. Maalesef öğretmenler çok ciddi zorluklar, sınıktılar içerisinde yaşamlarını idame ettirmeye çabalıyorlar. Ama o öğretmenler ki; ruh sanatçılarıdırlar, kader inşacılarıdırlar, insanlık mimarlarıdırlar. O öğretmenlerdir ki, gerçekten öğretmense, bir insanı tabir caizse yeni baştan yaratanlardır. Onlar en gerçek insanlık devrimcileridir. Lafla peynir gemisi ne vakit yürümüştür? Onlara hiçbir şey verilmez ama onlardan her şey beklenir. Çocuklar bile onlara bırakılmaz ama onlardan çok bilgili ve ahlaklı nesiller yetiştirmeleri beklenir. Onlar eğitim dışında her şeyle uğraştırılırlar ama onlardan ideal bir eğitim yapmaları beklenir. Oysa şu ruy-i zeminde kimi görüyorsanız, o gördüğünüz her şahsın hayatında bir öğretmen imzası ve izi vardır muhakkak. Nice sultanlar, şahlar, padişahlar, her biri bir öğretmenin eseridirler. Hatta öğretmenler de bir öğretmenin eseridirler. Her zaman, her yerde eğitim şart deriz. Tabi bunu öylesine laf olsun torba dolsun kabilinden deriz, dilimize pelesenk olmuştur zira, temcit pilavı gibi getirilir önümüze konulur her daim. Oysa eğitimin öznesi öğretmendir. Eğitim şartsa, öğretmen eğitimin olmazsa olmaz önkoşuludur. Çünkü öğretmensiz eğitim olmaz. Buyurun silah ülkeleri fethetsin, kalpleri fethetsin, öğretmeni işin içinden çıkarında. İç dünyası disiplinize edilmeyen insanlığın dış dünyası süfliyattan başka hiçbir şey doğurmaz. Yaaa düşünebiliyor musunuz, eğitim insanlığın temeli ama eğitimin temeli, öznesi olan öğretmen en altta. Yani bunu aklın, mantığın alması, vicdanın onaylaması kabil midir? Öğretmen, bendenizin naçizane fikrimce, tüm aklımla, kalbimle, vicdanımla, bilincimle büyük yemin ediyorum ki, en üst sınıf olması ve devlet memurları içerisinde en yüksek maaşın verilmesi gereken bir zümrenin müntesibidir hatta en yüce olguyu olaylaştıran emekçilerdir. Bunu söylediğim için eğitimle parayı eşit görüyorum gibi anlaşılmasın. Çünkü öğretmenlik eşittir para diyecek kadar ruhsuz ve adi bir yaratık olamam. İstesem de olamam. Zaten ne demek istediğimi idrak edemeyenlerle yapacağım bir kafa alışverişi yoktur. Kafası olanlar gelsin! Çünkü bendeniz kafalara ve kalplere hitap eden biriyim ve hep böyle olacak bu. Çünkü kafanın ve kalbin gücünden başka bir güce inanmıyorum ve ittiba ve itibar etmiyorum. Eğer gerçekten öğretmen her açıdan muhteşem bir mevkide diyorsanız, susmaktan başka yapacağım hiçbir şey yoktur. O zaman bırakalım dağıtmayalım her şey aynıyla kalsın ve yola devam edelim. Ama gerçeklerin ölmeyeceğini de asla unutmayalım! Yahut o acı gerçekler ayrılmaz bir parçanızsa buyurun yok sayında görelim. Öğretmenin maaşı normal standartlarda en az 10 bin tl olmalıdır (en idealini söylersek, hiç hak etmeyenlerin servet içinde yüzdüğü şu dünyada 50 bin tl olmalıdır ya da öğretmene biçilecek bir ücret yoktur ama biz reel duruma göre konuşuyoruz, ne demek istediğimizi ancak derin düşünenler ve hissedenler fark ve idrak ederler) hak ettiği 3600 tl ek göstergesi tereddütsüz ve itirazsız verilmelidir, üzerindeki vergi yükü kesinkes kaldırılmalıdır, öğretmenin itibarı asla zedeletilmemelidir, öğretmen öğrencisine ve öğrenci de öğretmenine bırakılmalıdır, öğretmen kâğıt kürek işleriyle oyalanmamalıdır. Allah, Muhammed, Kur’an ve İnsanlık şahit olsun ki ve tüm benliğimle büyük yemin ediyorum ki bu söylediklerim analarının ak sütü gibi öğretmenlere helaldir ve yapılması ideal bir eğitim ve aydınlık bir nesil adına önkoşuldur.  Söyleyecek her şeyi söylersek kitap olur ama zaman yoktur, güç yoktur, gönül yorgundur, kafa donmuştur. Söz eyleme dönüşmezse boştur! Çünkü hayatın gerçek amacı söz değil eylemdir. Eğitimcilerin boş laflara ihtiyacı yoktur, onların hak ettikleri yaşama ihtiyaçları vardır.

Tarih: 24.11.2018 Okunma: 719

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?