AÇIK MEKTUP...7...

Özgür DENİZ - 01.07.2018

Sayın Cumhurbaşkanım! İlk evvelde söyleyeyim, hiçbir taraftan konuşmuyorum, kuşatıcı bir şekilde konuşma gayretindeyim, bilakis dürüst davranmamış olurum, mutlak bağımsız ve hür bir vicdana sahip olarak, aklımın ışığına güvenerek ve gerçekleri baz alarak nesnel temellerde ve bir insan olarak insanlık adına konuşuyorum. Merhamete iman etmiş ve yüreği merhametle dolu biri olarak konuşuyorum. Yoğun duygularla konuşuyorum. İçim nasıl eziliyor bir bilseniz. Yüreğim ağrıyor ve acıyor. Napayım, keşke her şey güzel olsa, keşke her şeyde insan baz alınsa diyorum. Adalete iman edip tapmış biri olarak konuşuyorum. Evrenin ruhunun adalet olduğuna inanıyorum. Medeniyetin supabının adalet olduğuna inanıyorum. Hani diyorlar ya Peygamberimiz; tüm âlemler, gökler ve yerler adalet ile kaimdir diye, işte bu yüzden diyorum her şey adalettir diye yani Peygamberimize istinat ediyorum. Her şeyin temelinin adalet olduğuna inanıyorum bu sebeple. Sayın Cumhurbaşkanım! Bir insanın varlığının anlamı nedir? Bir insanın bu dünyada ki ödevi nedir? Bu sorular, sorgular öldürecek bendenizi. Sorup, sorguladıkça da soğuyorum her şeyden. İnsandan, dünyadan, maddeden ve varlığa dair ne varsa her şeyden. Sormayayım diyorum ama inanın yapamıyorum. Niçin yaşıyorum ki? Ot gibi yaşayamam ki, zira her şey gelip beni de etkiliyor illa ki, çünkü insanım, dünyadayım, insanların arasındayım, bir düzene tabiyim. Bu dünyada niçin adalet yoktur Sayın Cumhurbaşkanım? Gerçekten adalet niçin tesis edilemez burada? Bu dünyada adalet var diyerek kendimi kandıramam. Gerçek bu değil midir? Bu değilse nedir? Devletin bir düzeni vardır, kanunları vardır diyerek adalete mugayir davranabilir miyiz? Fazla soru sormaya ve sorgulamaya gerek yoktur deyip işin içinden çıkabilir miyiz? Böyle diyerek sorumluluktan kurtulur muyuz? Bizler dünyada adaleti tesis etmek için mi varız, tesis edilmiş düzeni muhafaza etmek için mi? Peki, mutlak ve kutsal yasalar nezdinde bu tavır ve düşünce tolere edilmekte midir? Yani Allah bize devletinizin düzeni için, benim yasalarımı çiğneyebilirsiniz der mi? İnandığımız ahirete gittiğimiz de, devletin de bir düzeni vardı ve bizler de onu muhafaza etmek zorundaydık diyebilir miyiz, dersek kurtulur muyuz? Allah, bunu kabul eder mi? Allah’ın adaletine münafi değil mi bu? O zaman niçin devletin düzenini daha mükemmel hale getirmeyiz, bunu yapsakta tüm sıkıntıları def etsek olmaz mı? Ama bunu yapmıyor insanlar. Çünkü o zaman menfaatler zedelenecektir. Ayrıcalıklar kaybedilecektir. İnsanlar hakkında karar verirken, orijinin de nefsi hırs ve arzuları mündemiç olan yeryüzü yasalarına mı bakmalıyız yoksa mutlak adaletin kaynağı olan kutsal yasalara mı? Hadi diyelim ki, yeryüzü yasalarına bakmalıyız ama hiç mi kutsal gökyüzü yasalarına bakmayacağız? Ya da gökyüzü yasaları sadece gökyüzüne mi aittir yoksa haddizatında gökyüzü yasaları tüm evreni kuşatmakta mıdır? Kuşkusuz tüm evreni kuşatmaktadır. Biz mutlak ve kutsal yasaları sarf-ı nazar ediyoruz ve münhasıran yeryüzü yasaları ile hareket edip istediğimiz yönde karar veriyoruz ve işte bendenize göre adaletsizliğin en dibinde bu vardır. Çünkü mutlak ve kutsal yasaları dikkate alırsak, bizim kalbimizi çalıştıracaktır ve bizleri merhamete yönlendirecektir, adaletin en dipteki kaynağı da merhamet olduğuna göre adil davranmaktan kaçış yoktur. İşte biz bu yüzden yeryüzü yasalarına bakıyoruz, saf mantıkla hareket ediyoruz ve merhameti ıskalayıp adalete darbe vuruyoruz. Peki, bunu yapmaya hakkımız var mıdır? Mazlumların, mustazafların, bigünahların, suçsuzların hakkını nasıl teslim edeceğiz, bunların haklarını nasıl koruyacağız? Devletin adaleti mi yoksa mutlak ve kutsal yasalar temelinde adalet devleti mi? Yaşamak ve yaşatmak için bir tercih yapmalıyız ve o yolda sağlam, dürüst, samimi adımlar atmalıyız. Hem insanı hem de devleti ancak bu şekilde yaşatabiliriz yoksa ikisini de ölmekten kurtaramayız, Allah, Peygamber, Kur’an, İnsanlık şahit olsun ki.

Tarih: 01.07.2018 Okunma: 709

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?